Şam yönetimi küresel salgınla mücadele kapsamında aldığı koruyucu tedbirler uyarınca sokağa çıkma yasağını aşamalı olarak uygulamaya başladığında Suriyeliler savaşın onuncu yılına giriyordu. Yoksulluk, yıkım, evinden olma, sürekli göç etme ve bir yere sığınma haliyle geçen yılların ardından gelen bu sokağa çıkma yasakları, toplumsal bağlara ilişkin geriye kalan ne varsa alıp götürme endişesine yol açtı. Nitekim sokağa çıkma yasağının uygulandığı dönemde kayıt altına alınan intihar ve cinayet oranları, yasağın olmadığı önceki dönemlere kıyasla neredeyse üç kat arttı. Suriye Adli Tıp Genel Kurulu Müdürü Dr. Zahir Hacu, konuyla ilgili çarpıcı rakamlar paylaştı. Hacu’nun aktardığına göre, 20 Mart-16 Nisan 2020 aralığında şehirlerdeki Adli Tıp Merkezlerinde 13’ü intihar ve 37’si cinayet olmak üzere toplam 50 ölüm kaydedildi. Hacu, 2019 yılının tamamında 59 intihar vakası yaşandığına işaret etti. Şam hükümeti, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında aldığı koruyucu tedbirler uyarınca 22 Mart’tan bu yana sokağa çıkma yasağını aşamalı bir şekilde uyguluyor. Hacu, yerel bir radyo kanalına yaptığı açıklamada, cinayet ve intihar vakalarının coğrafi dağılımını şu şekilde açıkladı; Şam: 1 intihar, 8 cinayet Suveyda: 2 intihar, 16 cinayet Humus: 3 intihar, 1 cinayet Tartus: 1 intihar, 3 cinayet Hama: 3 intihar Halep: 2 intihar Dera: 1 cinayet Lazkiye: 2 cinayet Hacu, Deyrizor, Rakka, Haseke ve İdlib şehirlerinin büyük bir kısmının rejimin kontrolü dışında olması nedeniyle paylaştığı verilerde bunlara yer vermediğini belirtti. Şam’da ikamet eden hukukçular, yoksulluk oranlarının yüzde 83’e ulaştığı bu ortamda sokağa çıkma yasağına bağlı olarak ortaya çıkan işsizliğin aile sorunlarını derinleştirdiğine işaret ederek, yasağın uygulandığı dönemde boşanmaların beş kat arttığını ifade ediyor. Suriye Vakıflar Bakanlığı Müsteşarı Hassan Avvad, bir konuşmasında, “Ev karantinası, evliler çiftlerden normal günlük hayatta rastlamadığımız kötü bir durum ortaya çıkardı” dedi. Avvad, Vakıflar Bakanlığı’na bağlı Fetva Ofisi’nin daha önceki süreçte günlük en fazla 1 boşanma vakasıyla karşılaştığını ancak yasak döneminde günlük olarak yaklaşık 5 boşanma vakası kaydettiklerini ifade etti. Avvad, bu durumun arkasında ‘uzun süre evde kalmaya bağlı olarak ortaya çıkan öfke halinin’ olduğunu belirterek, boşanma oranlarındaki tırmanışa kıyasla yeni evliliklerin sınırlı düzeyde kaldığını söyledi. Nitekim hükümet, evlilik için gerekli olan muayene raporunu almak isteyen kişilerin tıbbi muayene merkezlerinde kalabalığa neden olmasını önlemek adına evlilik başvurularını askıya alma kararı vermişti. Hükümet bunun yanı sıra mahkemelerdeki hakim ve çalışan sayısını yüzde 10’a düşürdü. Ancak Şam’ın ilk Şeriat Hakimi Muhammed Maravi, yeni evlilik oranlarında gözlemlenen düşüşün, evlilik başvurularını askıya alma kararından önce başladığına dikkat çekiyor. Maravi, 15 Mart’tan itibaren uygulanan önleyici tedbirler kapsamında toplanmanın yasaklanmasıyla birlikte evlilik başvurularında da düşüşün başladığını ifade etti.