Çeşitli disiplinlerden uzmanların çoğu, korona pandemisi kaybolup etkileri ortadan kalktıktan sonra dünyanın derin ve geniş dönüşümlere uğrayacağından emin. Önümüzdeki yıllarda dünyanın nasıl görüneceği sorusu, dünyanın her yerinde bilim adamlarını ve analistleri en çok meşgul eden soru oldu. Neredeyse her gün uluslararası basın, bu bağlamda devam eden tartışmanın canlılığını ortaya koyacak şekilde beklenen dönüşüm yolları hakkında ön tasavvurlar yayınlıyor. Bugün, beklenen dönüşümler hakkında dört düşünce yolu önereceğim: Birinci yol: Aşamalı kümülatif ya da paradigmatik – sistemik dönüşümlerin doğasıyla ilgilenir. Birinci türde, toplum mevcut yapılarını yeniler ve geliştirir. Burada, yeni olan gerçekte var olan yapıların mantığı tarafından yönetilir. İkinci türde ise yenilik, eski yapıların kaldırılmasını ve çoğunlukla eskisinden farklı yeni yapıların inşasını içeren bir ikame sürecinden ibarettir. İkinci yol: Dönüşümün yansımaları ile ilgilenir. Kümülatif ya da sistemik olsun dönüşüm başladığında ilk belirtileri, değişim rüzgarlarına karşı koyamayan zayıf unsurlarda görülür. Bunun etkisi, pazara, kültüre, normatif değerlere, aileye, sosyal güçlere ve etki merkezlerine uzanabilir. Bunun çökmesi ile domino yani birbiri ardınca çöküş serisi harekete geçer. Bu yolun fiili olarak başladığını söyleyebiliriz. İngiliz havayolu “Flybe” iflasını açıkladı. Onu Virgin Avustralya Hava Yolları takip etti. Virgin Atlantic Hava Yollarının da benzer bir kader yaşamasından korkuluyor. İngiltere’de ucuz hazır giyim şirketi Primark, açılış için belirli bir zaman belirlemeden 189 mağazasını kapatacağını açıkladı. Ticaret örgütleri ve uluslararası işçi sendikaları emek sektöründe iş kayıplarının 100 milyonu geçeceği konusunda nerdeyse hemfikir. Daha karamsar tahminler ise bu yıl dünya genelinde 195 milyon işçinin işlerini kaybedeceği uyarısında bulunuyor. Bu devasa işçi ordusunu kaç şirketin istihdam ettiğini ve kaçının sonsuza kadar kapısına kilit vuracağını bir düşünün. Üçüncü yol: Değişimin motoruna odaklanır. Mevcut on yılın başından itibaren, veri ve bilginin yaklaşmakta olan dönüşümün içeriğini oluşturduğu ve korona sonrası dünyadaki yaşam tarzının ve ekonomik sistemin çekirdeği olduğu anlaşılmıştır. Buradan yola çıkarak, doğrudan veri-bilgi ve özel teknikleri ile ilgilenen sektörlerde dönüşüm daha geniş ve derin olacak diyebiliriz. Bu, dönüşümün öncelikle eğitim, telekomünikasyon, sağlık ve yönetim sektörlerinde yaşanacağı anlamına gelmektedir. Ancak etkisi burada bitmeyecek, sosyal hayatımızı, ilişkilerimizi, dünyayı anlamakta dayandığımız değerler sistemini ve kendisi hakkındaki yargılarımızı da etkileyecek. Bu yolu ileride daha ayrıntılı bir şekilde ele alacağız. Dördüncü yol: İnsanlık tarihindeki büyük dönüşümler eski yapıları sökmekle sınırlı kalmamış aksine alternatif yapılar inşa etmiştir. Robotların fabrika ve depolara girişini örnek verelim. O zamanlar bunun iş fırsatlarını ortadan kaldıracağı söylenmişti. Nitekim gerçekten de böyle oldu. Fakat diğer yandan bu dönüşüm, ortadan kaldırdığından daha fazla, daha çeşitli ve daha yüksek gelirli yeni iş fırsatları da doğurdu. İnternet, ondan önce elektrik, öncesinde de buhar enerjisi hayatımıza girdiğinde de aynı şey yaşandı. Büyük sanayi devrimleri her zaman birçok sektörü yıkıp kendisine bağlı iş fırsatlarını ortadan kaldıran bir seyir izleyerek gerçekleşmiştir. Fakat aynı zamanda yeni sektörlere ve daha çok ve iyi iş fırsatlarına kapı aralamıştır. Bu, ilerlemenin en önemli sırlarından biridir. Bu dört yolun, özellikle ülkelerimizde ve bölgesel çevrelerinde gelecekteki dönüşümleri düşünmek için bir çerçeve olmasını öneriyorum. Zihinlere yol gösterme ve harekete geçirmekte yararlı olmasını umuyorum.
مشاركة :