Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Albay Türki el-Maliki, Husi milisleri “iradesiz ve kararsız” olarak nitelerken, belirli tehditlere tolerans gösterilmeyeceğini vurguladı. Maliki, devleti yeniden inşa etmek ve darbeyi sona erdirmek için meşru Yemen hükümetini desteklemeye devam edeceklerini teyit etti. Ayrıca, İran tarafından desteklenen terörist Husi milislerin ihlalleri nedeniyle Yemen halkının çektiği acılara son verilmesi için “BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmaya yönelik gösterdiği çabalara olan desteğini hatırlattı. Maliki, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Terörist Husi milislerin Yemen’de kapsamlı ve sürdürülebilir bir siyasi çözüme ulaşmak için bölgesel ve uluslararası tüm girişimler ve çabalar karşısında belirli bir irade ve kararlılık göstermekten yoksun olduğuna herhangi bir şüphe bulunmuyor” ifadelerine yer verdi. Maliki, “Devrim Muhafızları’nın projesi ve gündemi, milislerin kendi içlerindeki karar alma mekanizmalarını ezip geçiyor ve milisleri kontrol altında tutuyor. İran mollalarına mutlak sadakat ve onların emirlerini uygulama, Tahran’a ideolojik ve mezhepsel bağlılığı ifade etmenin alamet-i farikası ve ayırt edici işareti haline geldi.” ifadelerini kullandı. Husiler kısa bir süre önce, Hudeyde açıklarında yüzen ve büyük bir çevresel ve ekonomik felaketle yüz yüze olan “Safer” petrol tankerini değerlendirmesi için Birleşmiş Milletler’in (BM) bir heyet göndermesine izin vermekten vazgeçmişti. Husiler, tankerde değerlendirme yapılmasına izin verilmesi karşılığında, tankerin petrolünü takas etmeye çalıştı. Kaynakların aktardığına göre, bu durum BM Genel Sekreteri Antonia Guterres’in BM’nin internet sayfasında yayınlanan bir açıklama yapmasına sebep oldu. Genel Sekreter Guterres, BM’in sitesinde yayınlanan bu açıklamasında, BM ekibinin petrol tankerini ve tankerin hasarlarını koşulsuz olarak değerlendirmesine izin verilmesi çağırısında bulunuyor. Safer tankeri ve milislerin son hamleleri hakkında Maliki’ye yöneltilen soruya, “Husi milislerin BM ile Safer petrol tankerinin bakımın yapma taahhüdünü yerine getirmemesi, çağrıları reddetmesi ve mesnetsiz gerekçeler uydurarak geri adım atması, milislerin ertelemek ve ötelemek için benimsediği İran stratejisi bağlamında geliyor. Kızıldeniz’in güneyinde bir çevre felaketi yaşanması durumunda, Husiler uluslararası toplum nezdinde bunun yasal sorumluluğunu üstlenecektir.” ifadelerine yer verdi. Maliki, sahadaki duruma dönerek, “terörist Husi milislerin Yemen içinde ve Yemen’e komşu ülkelerdeki sivilleri ve sivil yerleşim birimlerini hedef almaya devam eden başarısız girişimlerinden” söz etti. Maliki, milislerin sahadaki insan kayıplarını telafi etme ve terörist unsurların moralini yüksek tutma girişimlerinin Nehm, Cevf ve Bayda cephelerine yansıdığını ifade etti. Ayrıca, “Yemen Ulusal Ordusu ve önde gelen aşiret mensuplarını ilerlemesi ışığında, milislerin sahada herhangi bir ilerleme veya kontrol elde etme çabaları akamete uğrarken, her gün yüzlerce terörist unsur ölüme gidiyor” ifadelerine yer verdi. Albay Maliki, “geçen hafta, bölgesel ve uluslararası güvenliği tehdit eden bu yetenekleri yok etmek ve etkisiz hale getirmeye odaklanmış darbeler” vurulduğunu açıkladı. Maliki ayrıca, “Husilerin balistik füzeler, insansız hava araçları, deniz ticareti hatları ve küresel ticareti tehdit etme gibi belirli yeteneklere sahip olarak tehlike oluşturmalarına müsamaha göstermeyeceğiz” derken, Koalisyon’un, “Yemen’in meşru hükümetini ve devletini yeniden kurmak ve darbeyi sona erdirmesini destekleme” taahhüdüne vurgu yaptı.