Suudi Arabistan’ın G20 dönem başkanlığı dönemindeki çabalarının bir sonucu olarak, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, salgın hastalıklarla, özellikle de uluslararası sağlık güvenliğini tehdit eden ve ekonomilere ciddi zarar veren yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile başa çıkmak için uluslararası işbirliğinin yoğunlaştırılması çağrısında bulunan karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı. Genel Kurul’da yapılan oylamada, Suudi Arabistan’ın G20 başkanlığı döneminde Kovid-19 salgınıyla mücadelenin yanı sıra gelişmekte olan ülkelere ve savunmasız kişilere istisnasız ve ayrım gözetmeksizin destek sağlama konusunda gösterdiği çabaları öven karara hiçbir ülke itiraz etmedi. Karar tasarısı, 10 çalışma paragrafından oluşurken, salgın hastalıklarla mücadelede uluslararası işbirliği ve çok taraflı çabaların yoğunlaştırılması çağrısı yapıyor. Zamanında doğru ve şeffaf bilgi alışverişi, epidemiyolojik ve klinik veri alışverişi ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Uluslararası Sağlık Tüzüğü ve ilgili kılavuzların uygulanması için destek verilmesini öngören karar tasarısı, salgın ile mücadelede herhangi bir ayrımcılık, ırkçılık ve yabancı düşmanlığına yer olmadığının da altını çizdi. Tasarıda ayrıca, küresel sağlık krizleri ve salgın hastalıklarla mücadele amaçlı küresel çabaları yoğunlaştırmak ve ekonomik istikrarı sürdürmek için acil ve kısa vadeli tedbirler alınması gerektiği de ifade edildi. Suudi Arabistanın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Abdullah Muallimi oylama öncesi yaptığı konuşmada, “Bugün dünyamızın karşı karşıya olduğu en önemli sağlık sorunlarından biri olan koronavirüs salgınının yayılmasına tanık oluyoruz. Dünyamızı kasıp kavuran ve dokuz ayı geçmeyen bir süre içinde yaklaşık bir milyon insanın hayatına mal olan bu salgın, dünya çapında 28 milyona yakın insanı etkiledi” dedi. Bu salgının ülkelerin ekonomilerine ciddi zararlar verdiğine ve her türlü yaşam biçiminin askıya alınmasına neden olduğuna dikkat çeken Muallimi şöyle konuştu; “Dünya, çıplak gözle görülemeyen bir virüs karşısında küresel sistemin savunmasızlığını bize kanıtlayan ve trajik can kaybına neden olan bu eşi benzeri görülmemiş salgına tanık olurken, bu, farklılıklarımızın üstesinden gelmek için işbirliği ve dayanışmanın önemi konusunda bizi daha fazla bilinçlendiriyor. Şeffaf, sağlam ve koordineli bir küresel yanıtı teşvik etmek için birlikte çalışmanın, küresel sağlık tehditleriyle mücadele etmemizi ve güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsamlı büyüme için sağlam temeller atmamızı sağlayacağının farkındayız.” Muallimi, Suudi Arabistan ve Mısır’ın, krizin başlangıcından bu yana Bahreyn, Kanada, Irak, Ürdün, Lübnan, Fas, Umman, Singapur ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile işbirliği içinde uluslararası işbirliğini yoğunlaştırmaya ve Kovid-19 salgını ile mücadelede güçlü, somut bir küresel tepkiyi koordine etmeye çağıran bir karar taslağı hazırlama yönünde çalıştığını söyledi. Muallimi, 26 Mart’ta video konferans yöntemiyle yapılan koronavirüs G20 Liderler Olağanüstü Zirvesi sonuçlarının, salgının küresel sağlık, ekonomik, ticari ve sosyal alanlar üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılmasında büyük etkisi olduğunu da sözlerine ekledi.