Oxford ve AstraZeneca Kovid-19 aşısına ilişkin çalışmalara yeniden başladı

  • 9/14/2020
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

AstraZeneca şirketinin Oxford Üniversitesi ile birlikte geliştirdiği potansiyel yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısına ilişkin üçüncü faz çalışmaların bir denekte ciddi yan etkiler görülmesi nedeniyle askıya alınmasından günler sonra  ‘aşı ile deneğin hastalığı arasında bir ilişki olmadığı’ tespit edildi ve çalışmalar kaldığı yerden devam etmeye başladı. Oxford aşısını üreten AstraZeneca şirketinin, geçtiğimiz Salı günü üçüncü faz klinik denemelerinin ‘güvenlik verileri bağımsız bir komite tarafından gözden geçirilene’ kadar askıya alınacağını duyurmasından günler sonra çalışmalar yeniden başladı. Koronavirüse karşı aşı geliştirme yarışı, dünya çapında 170’den fazla araştırma grubunu içeriyor. Bunların çoğu henüz klinik denemelere başlamazken, 9 grup son aşama olan üçüncü faz klinik çalışmalara ulaştı. Oxford Üniversitesi’nin geliştirdiği potansiyel aşı bu yarışta önderlik ederek, denemelerin üçüncü aşamasına girdi. Rusya’nın klinik denemelerin üçüncü aşamasına geçmeden Sputnik V aşısının tescil edildiğini açıklaması ise dünyayı şaşırttı. Özellikle son dönemlerde fazla eleştiriye maruz kalan Rus aşısına ait klinik denemelerin birinci ve ikinci faz sonuçlarının The Lancet dergisinde yayımlanmasının ardından tüm potansiyel aşı projelerinin Oxford aşısı ile aynı derecede şeffaflığa sahip olması zorunlu hale geldi. Çoğu İtalya’daki üniversitelerde çalışan 26 bilim insanı, The Lancet dergisinde yer alan Rus aşı denemelerine ilişkin verilerin güvenilirliğini sorgulayan açık bir mektup kaleme aldı. Akademisyenler söz konusu mektupta, “Birinci ve ikinci faz denemelere ilişkin veriler, pek çok katılımcının aynı antikor düzeyine sahip olduğunu gösterdi ki bu pek olası değildir” ifadelerine yer verildi. Ancak aşıyı geliştiren Gamaleya Ulusal Araştırma Merkezi, bu eleştirileri reddetti. Gamaleya Ulusal Araştırma Merkezi Direktör Yardımcısı Denis Logunov, “Yayınlanan veriler güvenilir ve doğrudur. The Lancet’in beş eleştirmeni tarafından incelendi. Biz, İtalyan uzmanların beğenmesi gerekenleri değil, elde ettiğimiz verileri sunduk” dedi. Şarku’l Avsat’a konuşan Alabama Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. George Jabboure Netto, “AstraZeneca ve Oxford Üniversitesi’nin aşı çalışmasına saygı ve minnettarlık duyulmalı.  Bilimsel gereksinimlere bağlı kalmanın ve hızlı davranmak için bundan ödün vermemenin önemi açısından bir ders verdiler” dedi. Aşı çalışmalarında ilk aşama güvenlik faktörüne odaklanırken, ikinci aşama bağışıklık yanıtını ölçmekle ilgileniyor. En fazla sayıda gönüllüye sahip olan üçüncü aşama ise aşının sağladığı koruma yüzdesini incelemenin yanı sıra önceki çalışanları gözden geçiriyor. Dr. Netto ayrıca, “AstraZeneca gönüllülerden birinin başına gelen hastalığın aşı ile ilgili olmadığından emin olmak için üçüncü aşama deneylerini durdurdu, bu kabul edilebilir bir geçerli bilimsel prosedür. Bu aynı zamanda, Rus aşı çalışması tarafından göz ardı edilen, bu tür vakaları keşfetmek için çok sayıda gönüllünün üçüncü aşama deneylerine katılmasının önemini de vurguluyor” yorumunda bulundu. ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin (FDA) eski bir çalışanı olan Mısırlı Dr. Eşref el-Faki ise, “Yüksek ateş gibi beklenen semptomlar nedeniyle bir gönüllüde beklenmedik yan etkiler ortaya çıktığında güvenlik prosedürleri deneylerin askıya alınmasını şart koşuyor. Bu durumun doğrulanmasından sonra, deneyler aynı şekilde tamamlanabilir veya aşı alma protokolünde bir değişiklik yapıldıktan sonra tamamlanabilir” dedi. Edward Jenner Aşı Araştırmaları Enstitüsü’nde immünoloji ve aşı alanında görev yapan Dr. Ahmed Selman da Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Klinik çalışmalarda herhangi bir gönüllünün hastaneye kaldırılmasını gerektiren semptomların ortaya çıkmasından sonra denemeleri durdurmak, aşı ve gönüllülerin güvenliğini tamamen sağlamak için gerekli rutin bir prosedürdür ve çalışmanın sonu veya aşının başarısız olduğu anlamına gelmez” ifadelerini kullandı. Oxford aşısının üçüncü aşamasının denemeleri, İngiltere, ABD, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan ve diğer ülkelerde yaklaşık 50 bin gönüllüyü kapsamayı hedefliyor.

مشاركة :