Mutluluk ve beyin hacminin büyümesi arasındaki ilişki

  • 10/26/2020
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Alman bir araştırma ekibi, “Neuron” dergisinin son sayısında yayınlanan bir araştırmada, mutluluk ile beyin büyüklüğü arasında bir ilişki olduğunu keşfetti. Çalışmada Max Planck Moleküler Hücre Biyolojisi ve Genetiği Enstitüsü ile Carl Gustav Carus Dresden Üniversite Hastanesi’nden araştırma ekipleri, nötrotransmitterlerden olan ve mutluluk salgılayan serotonin hormonunun, memnuniyet, kendine güven ve iyimserlikle bağlantılı temel görevlerinin yanı sıra, “Bazal öncüller” olarak isimlendirilen büyüme faktörü görevini yürüttüğünü de açıkladı. Bu görevin yürütülmesinde beynin genişlemesinde önemli rol oynayan serebral korteksteki kök hücreler bulunuyor. Önceki çalışmalarda, Max Planck Moleküler Hücre Biyolojisi ve Genetiği Enstitüsü’nden Wieland Huttner liderliğinde bir araştırma ekibi, insan korteksindeki genişlemenin nedenini araştırmıştı. Yapılan yeni çalışmalarda ise nötrotransmitterin (serotonin) rolüne odaklanıldı. Serotonin sinir hücreleri arasında mutluluk ve canlılık hissi veren mesajlar iletmesinden dolayı mutluluk hormonu olarak biliniyor. Ancak bu nötrotransmitterin, gelişmekte olan beyindeki ayrıntılı rolü bilinmiyor. Gelişmekte olan fetüste, beyne dolaşım sistemi yoluyla ulaşan serotonin, plasenta tarafından üretilir. Ancak hormonun gelişmekte olan beyindeki işlevi henüz bilinmemekte. Araştırma ekibi yeni çalışmasında, nihai sinyalleri etkinleştirmek için (HTR2A) reseptörlerinden biriyle bağlantı kurulması gerektiğini saptadı. Söz konusu bağlantıyla bu reseptörün daha büyük beyne sahip olan insanlarda işlevi olup olmadığı sorusu cevaplanmak isteniyor. Yapılan çalışmada araştırmacılar, fare fetüsünün neokorteksinde HTR2A reseptörleri üretmek için çalıştı. Bu reseptörü aktive ederek “serotoninin”, gelişmekte olan beyinde daha fazla öncülün üretimine yol açan reaksiyona neden olduğunu buldular. Ayrıca daha fazla bazal öncülün kortikal nöron üretimini arttırarak daha büyük bir beyne zemin oluşturduğuna işaret ettiler. Max Planck Enstitüsü’nün web sitesinde dün yayınlanan raporda araştırmacı Lei Xing, “Çalışmayı destekleyen kanıtlar bulduk. “HTR2A” reseptöründe anormal serotonin değerlerinin tespit edildiği yerlerde, down sendromu, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve otizm gibi nöropsikiyatrik davranışsal bozukluklar ve değişimler gözlemlendi”açıklamalarında bulundu. Ayrıca Xing, “Elde edilen bulgular, hormonal bozuklukları açıklama noktasında bize yardımcı olabilir hatta yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabilir” dedi.

مشاركة :