Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz bin Selman, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve müttefiklerinin oluşturduğu OPEC+ grubunun petrol üretim kesintileri için yaptıkları OPEC+ anlaşmasında geçmişte olduğu gibi bir ayarlama yapılabileceğini söyledi. Bakan, OPEC+ üyeleri arasında fikir birliği olması durumunda böyle bir adımın atılabileceğine işaret etti. Enerji Bakanı Abdulaziz bin Selman dün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Bazıları burada bulunan, bazıları ise mevcut olmayan fakat alınan kararlara bağlılıkları konusunda ne kadar samimi olduklarını bildiğimiz arkadaşlarımızla görüşerek bir ayarlama yapabileceğimize inanıyorum.” Suudi Bakan, Abu Dabide telekonferans aracılığıyla yapılan bir oturum sırasında kendisine başta OPEC üyesi ülkeler ve Rusya olmak üzere OPEC+ grubu üyelerinin gelecek ocak ayı itibarıyla petrol üretimini günlük 5,7 milyon varile düşürmek yerine günlük 7,7 milyon varillik mevcut kesintiyle üretime devam edip etmeyeceklerine dair soruya “Analistlerin söylediklerinin ötesinde bir ayarlama yapılabileceğini söyleyebilirim” yanıtını verdi. Bakan ayrıca Libyanın petrol üretimindeki artışa ve yeni karantina önlemlerine rağmen petrol piyasasının istikrarını koruduğunu da sözlerine ekledi. Bakan Abdulaziz bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “OPEC, proaktif bir rol oynadı. Oynamaya da devam ediyor. Özellikle önümüzdeki dönemde günlük 7,7 milyon varil petrol üretim kesintisi yapma konusundaki esnekliğimizi koruyoruz. Petrol üreten ülkeler, (yeni tip koronavirüse karşı üretilen) aşının salgını hafifletmesini ve dünyanın hareket duygusunu yeniden kazanmasına yardımcı olmasını umuyorlar. Bununla birlikte mevcut anlaşmada her zaman ayarlamalar yapılabilir.” Nisan’da yapılan anlaşmada bundan sonra yaşanabileceklerin de hesaba katıldığını ve en kötüsüne hazırlanılması gerektiğinin kararlaştırıldığını belirten Abdulaziz bin Selman, OPEC üyesi ülkelerin yaşanabilecek aksiliklerle baş edebildiğini, bunun örneklerinin geçmişte de görüldüğünü söyledi. Diğer yandan OPEC Genel Sekreteri Muhammed Barkindo, petrol piyasalarının geleceği konusundaki iyimserliğini dile getirdiği açıklamasında “2020de günlük 9,8 milyon varil petrol kesintisi yapılırken gelecek yıla ilişkin beklentiler yukarı yönlü revize edildi. 2021de petrol talebinin günlük 6,5 milyon varil artmasını bekleniyor” dedi. Endişelenecek bir durum olmadığını belirten Barkindo, “OPEC+ anlaşmasına katılan ülkeler, mayıs ayından itibaren petrol kesintileri uygulamaya karar verdiler” ifadesini kullandı. OPEC+ ülkelerinin 17 Kasımda yeniden bir araya gelecekleri bilgisini verdi. Diğer yandan BAE Altyapı ve Enerji Bakanı Suheyl el-Mezrui de aynı güvenceyi verdiği açıklamasında şunları söylei: “Tüm ülkeler kabul ederse OPEC+ anlaşmasında bir ayarlama yapma imkanına sahibiz. Petrol fiyatları, bir arz-talep meselesidir. Petrol fiyatlarını belirlemede büyük bir faktör olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının talep üzerindeki etkilerinin kalıcı olup olmayacağını konuşmak için henüz çok erken. Ancak genel olarak, salgını kontrol altına almaya yönelik süratle alınan önlemlere ilişkin verilen küresel güvenceler ve etkili bir aşıya ulaşmak için tüm dünyada gösterilen olağanüstü çabalar çerçevesinde güven ortamı petrol piyasasına yavaş yavaş hakim olmaya başlıyor.” OPEC Bakanlar Toplantısı’nda konuşan Bakan Mezrui, OPEC+ kararlarının küresel enerji piyasalarını desteklemenin yanı sıra arz ve talep arasındaki boşluğu azaltmaya yardımcı olması nedeniyle petrol piyasasında öncü bir rol oynamaya devam ettiğinin altı çizd. “BAE olarak fikir birliğiyle alınan her türlü karara bağlıyız” dedi. Bakan Mezrui, BAE’nin, piyasalarda dengeyi korumak amacıyla tüm dünyanın içinde bulunduğu mevcut süreçte net çabalar gösteren tüm diğer üye ülkeler gibi OPEC’i petrol piyasalarını istikrara kavuşturma çabalarının temel ve ana destekçisi olarak kabul ettiğini belirtti. Bu durumun, üretici ve tüketici ülkelere hizmet verilmesine katkıda bulunduğunu ve küresel ekonominin büyümesini hızlandırdığını vurguladı. BAE Altyapı ve Enerji Bakanı Mezrui sözlerini şöyle sürdürdü: “Petrol sektöründe faaliyetlerin sürdürülebilirliği, stratejiler ve iyi uygulamalar açısından gerçek bir dayanaktır. Bununla birlikte Kovid-19, liderleri, geleneksel faaliyet sürdürülebilirliği tanımlarının ötesinde düşünmeye iten yeni bir kriz türüdür. Bu durumu petrol ve doğalgaz sektörünün yanı sıra sağlık, gıda, eğitim ve bankacılık gibi çeşitli alanlarda de görebiliriz.” Rusya Enerji Bakan Yardımcısı Pavel Sorokin de önümüzdeki iki veya üç yıl içerisinde küresel petrol talebinin günlük 100 milyon varile yükselmesini ve bu talep seviyesinin önümüzdeki 10 ila 15 yıl boyunca artmaya devam etmesini beklediklerini söyledi. Talep artışı BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketleri Grubu (ADNOC) CEOsu Dr. Sultan bin Ahmed el-Cabir de, Kovid-19 salgını nedeniyle dünyanın tanık olduğu piyasa dalgalanmaları ve gelişmelere rağmen petrol talebi seviyelerinin ve esnekliğinin korunduğunu ifade etti. Mevcut olağanüstü durum sona erdiğinde küresel petrol ve doğalgaz talebinin güçlü kalmaya devam edeceğini belirten Bakan Cabir, Kovid-19 salgını sırasında küresel talebin en düşük seviyelere düştüğü mart ve nisan aylarında bile dünya petrol tüketiminin günlük 75 milyon varil seviyesinde olduğuna dikkat çekti. Cabir, rakamların, küresel petrol talebinin yalnızca 12 hafta boyunca günlük 90 milyon varilin altına düştüğüne işaret ettiğini kaydetti. Önümüzdeki ayların bir takım zorluklar getirebileceğini ve petrol talebinde daha fazla dalgalanma yaşanabileceği görüşünü dile getiren Cabir ancak petrol ve doğalgaz sektörünün temellerinin sağlam olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguladı. Cabir, dünyanın dört bir yanından 20 binden fazla katılımcının katıldığı Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı (ADIPEC) oturumunun açılışında yaptığı konuşmasına şöyle devam etti: “Petrol talebinin 2030 yılına kadar günlük 105 milyon varilin üzerine çıkmasının yanı sıra petrol ve doğalgaz sektörünün önümüzdeki yıllarda dünyanın enerji ihtiyacının yarısından fazlasını karşılamaya devam edeceğini düşünüyoruz. Bu arada petrokimya sektörü, dünya genelindeki orta sınıfın büyümesine ayak uydurmak için 2050ye kadar ve sonrasında hızlı bir şekilde büyümeye devam edecek. Bunlar uzun vadeli olumlu eğilimlerdir. Bu eğilimler, Kovid-19 sonrası ekonomik iyileşme sürecinde petrol ve doğalgaz sektörünün temel rolünü ortaya koymaktadır. Bugün enerji sektörünün karşı karşıya olduğu zorluklar bize yaptıklarımızı ve performansımızı nasıl iyileştirebileceğimizi ve maliyetleri nasıl azaltacağımızı yeniden gözden geçirme fırsatı veriyor.” Diğer yandan İtalya merkezli ENI ve Avusturya merkezli OMV şirketleri ile ortak bir girişim olan ‘ADNOC World Trade’in ticari faaliyetlerin başladığına işaret eden Cabir, “ADNOC, özellikle ham petrol ve mali türevlerinin ticareti alanındaki çalışmalarımızın başlamasıyla birlikte gelen mevcut fırsatların büyüklüğünün farkında. Geçtiğimiz eylül ayında ilk türev alım satım işlemini gerçekleştirdik” dedi. 29 Mart 2021de açılacak olan Abu Dabi Kıtalararası Döviz Vadeli İşlem Borsasının önemine dikkat çeken Cabir, bunun ADNOC tarafından üretilen ‘Murban’ ham petrolün vadeli işlem sözleşmeleri alım-satımını yapan ilk borsa olacağının altını çizdi. Borsa, hem üreticilere hem de müşterilere önemli katkılarda bulunmak amacıyla büyüyen piyasalarda faaliyet gösterecek.
مشاركة :