Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyi toplantıları, çeşitli yatırım alanlarında milyarlarca dolarlık anlaşmalar ve mutabakat zaptının imzalanmasıyla dün Irak’ta sona erdi. Irak Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri Hamid el-Gızzi dün yaptığı açıklamada, iki ülkenin 10 milyar dolarlık yatırım ve ortak işbirliğini geliştirmek için petrol, gaz, petrokimya, fosfat, kükürt, enerji, sanayi, tarım, sağlık ve eğitim alanlarında sahada kararlaştırılan projelere dair atılacak adımların yüzde 90ını tamamlama arzusunda olduklarını vurguladı. Ayrıca, Arar sınır kapısının, Irak Ticaret Bankasının Suudi Arabistanda şubesinin ve Bağdatta Suudi Ticaret Ataşesinin açılışının yakında gerçekleşeceğini belirtti. Suudi Arabistanın Irak Büyükelçisi Abdulaziz eş-Şemeri yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan-Irak Siyasi Konseyi’nin yoğun toplantılar yapacağını ve birçok katılımcıyı ve ortaklığı görüşmek üzere Iraka gelecek birden fazla Suudi heyeti olduğunu" ifade etti. Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi ise Irakın herhangi bir ülkeye yakınlığı konusundaki şüpheli iddiaları eleştirdi. Kazımi dün Bakanlar Kurulu oturumunda yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyinin sanayi, ticaret, tarım, petrol, eğitim, kültür ve diğer sektörlerle ilgili bir dizi anlaşmaya varmak üzere son iki gün boyunca sürekli toplantılar düzenlediğini" vurguladı. Kazımi açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Irakın herhangi bir ülkeyle yakınlaşmasını sorgulayan kampanyalar var. Ayrıca, kartları karıştırmayı ve ülkenin çıkarına olan her türlü anlayışı bozmayı amaçlayan söylentiler var. Irak, yatırım için cazip bir bölge haline gelmeli, itici olmamalı. Çünkü gerçekten yatırımlara, istihdam ve yeniden yapılanmaya ihtiyacımız var.” Bağdat Milletvekili Aras Habib Kerim, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, "10 yıllardır bu ülkenin temel sorunu devletin yatırım kültürünün olmaması. Önceki sistemlerin kapsamlılığı yaşamın her alanına yansıdı ve ilk sırada yatırım yer aldı. Yatırım ülkenin ana direğini oluşturur. Bu önemli alanda yavaş adımlar atmamıza sebep olan şey siyasi gelişmeler oldu. Oysa ki yatırım, onlarca yıldır milli gelirinin bir kaynağı olarak petrole bel bağlayan Irak gibi bir ülke için tek çözüm. Irak, özellikle de kendisini halkı için istikrar ve refaha kavuşturabilecek bir ülke yapan tüm bileşenlere sahip olduğu için gerçek kalkınma alternatifleri arayışına yönelmeli” dedi.