Sevilla’da bir barda 12. yüzyıldan kalma ‘İslam hamamı’ bulundu

  • 2/19/2021
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Göz kamaştırıcı geometrik duvar süslemeleri ve tavanında yer alan sekiz köşeli yıldız biçimindeki aydınlatma pencereleriyle muhteşem bir şekilde dekore edilmiş M.S. 12. yüzyıldan kalma İslami stilde yapılmış hamam, İspanyanın güneyinde Sevilla şehrinin kalbindeki popüler bir tapas barın duvarlarının ve tavanlarının restorasyon amacıyla kazınması esnasında ortaya çıktı. İngiltere merkezli The Guardian gazetesine göre, geçtiğimiz yaz, 1923 yılından bu yana Sevilla Katedrali yakınlarında müşterilerine çeşitli içecek ve mezeler sunan “Cervercería Giralda” adlı barın sahipleri, korona salgınının yayılmasını ve bölgede sürdürülen yol çalışmalarını fırsat bilip uzun süredir erteledikleri restorasyon çalışmalarını başlatma kararı aldı. Tarihi belgelerinin yanı sıra yerel halk arasında yer etmiş efsaneler kapsamında barın bulunduğu yerde bir zamanlar eski bir halk hamamının olduğu dilden dile dolaşıyordu. Çoğu insan “Cerverseria Giralda” barının antik görünümünün mimar Vincent Traver’ın, 1920lerin başında eski bir hamamın kalıntıları üzerine bar ve bitişiğindeki oteli modigari tarzına (İber Yarımadasındaki antik Moriskolar uygarlığı dönemindeki rönesans mimarisinin bir şekli) veya antik İslam Rönesansı tarzına bağlı kalarak inşa etmesinden ileri geldiği düşünülüyordu. Barın sahiplerinden Antonio Castro konuyla ilgili olarak, “Burada eski bir hamamın varlığından bahsediliyordu ama tarihçilerin tamamı bu konuda mutabık değildi. Bazı tarihçiler, yapının çok daha sonra inşa edildiğini düşünüyordu. Barı restore etmek üzere çalışma başlattığımızda ekibe bir arkeolog da katıldı. Hamam bu sayede keşfedildi” dedi. Ekipteki arkeolog Álvaro Giménez, söylentilere aşina olduğunu ancak pek çok kişi gibi kendisinin de hamamın hayal ürünü olduğunu düşündüğünü söyledi. Ancak geçtiğimiz yıl Temmuz ayında çalışmalarını sürdürürken sekiz köşeli yıldız şeklinde tavanda küçük bir pencere keşfettiklerini belirtti. Devamında ise Giménez, “Pencerelerden birini görür görmez mekânın, hamamdan başka bir şey olamayacağını anladık ve tavandaki aydınlatma pencerelerinin desenini takip ederek kazıma işlemine devam etmek zorunda kaldık” dedi. Ekiplerin keşfi, bir zamanlar bugün İspanya ve Portekizin yanı sıra Kuzey Afrikanın büyük bir bölümüne hâkim olan Endülüsteki Muvahhidler dönemine (1130-1269 tarihleri arasında Endülüs’te hüküm süren Berberî hanedanı) kadar uzanan etkileyici bir antik tasarım örneğini ortaya çıkardı. Arkeolog Giménez, "Dekorasyon açısından bakıldığında, bu hamamlar İber Yarımadası’ndaki bilinen hamamlardan herhangi biri arasında en büyük miktarda korunmuş geometrik süslemelere sahip. Kesinlikle buradaki her şey dekore edilmiş ve neyse ki çağlar boyunca bozulmadan kalabilmiş. Arka plan, çizgilerle işlenmiş, daireler ve karelerle kabartılmış beyaz kireç harcından oluşmaktadır. Bunun üstünde sekiz köşeli yıldızların sarıya çalan kırmızı plakaları ve her biri sekiz yapraklı olan çiçek figürleri var. Bu iki tasarım, tavandaki aydınlatma pencerelerinin, farklılaşan geometrik şekillerine rağmen diğerleriyle iç içe geçen bir uyum sağlamalarına yol açmaktadır” dedi. Yetkililer, plakaların altındaki kırmızı boyayı açığa çıkarmak için yoğun beyazlatıcı madde ile temizlenmesi gerektiğini ifade etti. Bu geleneksel hamamların tarzı korunmuş ve onarılmıştır. Cerverseria Giralda, barın iki veya üç hafta içinde Sevilla‘da yeniden halka açılmasının planlandığını söyledi. Hamamı, "farklı şeylerin uyumu” olarak tanımlayan Jiménez, “Hamam ve bar hayata yeniden kazandırıldı ve birlikte harika bir uyum yakaladılar. Şansının iyi olmasıyla doğru zamanda doğru insanları karşılar” yorumunu yaptı. Castro ve ortakları, Giralda’nın uzun tarihinde yeni bir sayfa açmayı dört gözle beklerken, aynı zamanda mimar Vicente Traverın tarihi yapısına “kadeh kaldırdıklarını” ifade ettiler. Son olarak Castro, "Bu bar geçmişin en ünlü barlarından biriydi ve şimdi insanlar 12. yüzyılda geleneksel bir hamam olan bu eski barda en sevdikleri içkileri yudumlamak için bize gelebilecekler. 1920lerden kalma mimarın eserlerine saygı duyulması ve belki başkalarının bu meyhaneyi inşa etmek için varını yoğunu vermesi çok iyi. Bu yüzden ona minnettarız” dedi.

مشاركة :