İngiliz hükümeti, AstraZeneca şirketi tarafından yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen aşının önlem olarak 30 yaş üzeri kişilere uygulanacağına yönelik duyurudan bir gün sonra, aşıların güvenliğine ilişkin güvence verme adımlarını hızlandırdı. İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock dün katıldığı televizyon programlarında, İngiltere’de kullanılmakta olan aşıların herhangi bir yaş grubu için risk oluşturmadığını ancak AstraZeneca aşısının son derece nadir bir şekilde kan pıhtılaşmasına neden olması dolayısıyla 30 yaş altı kişilere Moderna ve Pfizer-BioNTech aşılarının uygulanacağını belirtti. Diğer yandan Filipinler Sağlık Bakanlığı, AstraZeneca aşısı ile nadir görülen kan pıhtılaşması arasındaki bağlantıyı doğrulayan raporların ardından aşının 60 yaş altı kişiler için kullanımının askıya alındığını duyurdu. AFP’nin resmi kaynakların verdiği bilgiler doğrultusunda hazırladığı istatistiğe göre düne kadar dünya genelinde en az 708,4 milyon doz koronavirüs aşısı uygulandı. Ülkelerin büyük bir kısmı aşılamaya başladı. Dünya nüfusunun yüzde 95’i aşılama başlatılan ülkelerde yaşıyor. Bununla birlikte dünya genelinde uygulanan aşılarının yarısının yoğunlaştığı, Dünya Bankası tanımı ile ‘yüksek gelirli’ ülkeler ile aşı dozlarının yüzde 0,1’inin uygulandığı ‘düşük gelirli’ ülkeler arasında büyük bir fark bulunuyor. Koronavirüs, WHO’nun Çin’deki ofisinin 2019 yılı aralık ayı sonunda salgının ortaya çıktığını bildirmesinden bu yana tüm dünyada 2 milyon 890 bin 54 kişinin ölümüne yol açtı. İspanya Sağlık Bakanlığı, plajlardaki kişilerin belirli bir alanda toplanmalarına arşı uyarıda bulunduğu açıklamasında aynı evde yaşayanlar dışında en az 1,5 metre sosyal mesafenin korunması halinde maske takmanın zorunlu olmadığını duyurdu. Avrupa Mahkemesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Çek Cumhuriyeti’nde bazı ebeveynlerin çocuklarının aşı olmamaları sebebiyle kreşlere kabul edilmemesine yönelik şikayetlere yönelik, mahkemenin üst organı olan Büyük Daire tarafından verilen bir kararda, aşı zorunluluğunun “demokratik bir toplumda gerekli” olduğu hükmüne vardı. AİHM’den uzman hukukçu Nicolas Herveu, AFP’nin bir sorusuna istinaden yaptığı açıklamada, “Bu karar, mevcut Kovid-19 salgının neden olduğu koşullar altında zorunlu aşılama olasılığını güçlendirmektedir” dedi. Paris’teki Siyaset Bilimi Enstitüsü’nde konferans veren Herveu, ‘mahkemenin aşılama politikası konusunda ülkelere bıraktığı karar payına” dikkat çekti. Herveu, AİHM kararında sıkı bir bilimsel gözetim olduğu sürece, aşılamanın yararlarının, kaçınılmaz yan etkilerine ağır bastığı konusunda genel fikir birliğine varıldığına işaret etti. Herveu sözlerini şöyle sürdürdü: “Karar, en zayıf kişileri korunması olduğunda, kendini hastalığın tehdidine karşı daha az risk altında olduğunu hissedenler için bile aşının zorunlu tutulmasını haklı gösterebilecek sosyal dayanışma ilkesini vurguluyor.” AİHM aldığı kararda, Çek Cumhuriyeti’nde çocukların 9 hastalığa (difteri, tetanoz, çocuk felci ve benzeri) karşı zorunlu olarak aşılanmasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Özel hayata saygı” ile ilgili hükümlerinin ihlal etmediğine karar verdi. AİHM’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Aşılama politikası hem söz konusu aşıları yaptıranları hem de sağlık nedenleriyle aşı olmayanları korunması açısından, sağlığın ve başkalarının haklarının korunmasına ilişkin meşru hedeflere ulaşmak için yürütülüyor.” Açıklamada ayrıca sağlık nedenlerinden dolayı aşı olamayan kişilerin kendilerini söz konusu ciddi enfeksiyon hastalıklarından korumak için toplum bağışıklığına güvendiklerine dikkat çekildi. Kararlarına istinaf sunulamayan AİHM, çocukları etkileyen tüm çalışmalarda korunmaları gerektiğini belirtti. Yapılan açıklamalar söz konusu kararın alınmasında Çek Cumhuriyeti’nin önemli payı olduğu yönünde.
مشاركة :