Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin topraklarında seçim yapılmasını öngören kararname uyarınca bildirilen tarihlerde seçim yapmayı planladıklarını, ancak bu seçimlerin Doğu Kudüs dahil olmak üzere tüm Filistin topraklarında aday, kampanya ve seçim olarak yapılması gerektiğini söyledi. Abbas, Fetih Hareketi Merkez Komite toplantısında yaptığı açıklamada,  İşgal altındaki Kudüste de olmak üzerek tüm Filistin topraklarında seçimlerin yapılması için İsraile baskı yapmaları hedefiyle Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve ABD başta olmak üzere birçok ülkeyle seçimlere ilişkin görüşmeler yaptığını belirterek, şimdiye dek İsrail tarafından cevap gelmediğini ifade etti. Abbas’ın Kudüs ile ilgili tutumu, seçimlerin Kudüs’te yapılmaması halinde iptal edileceğine dair endişeleri güçlendirdi. İsrail’in Kudüs’te hiçbir Filistin ‘egemen’ faaliyetine izin vermediğini göz önüne alındığında 22 Mayıs’ta yapılması beklenen genel seçimlerin büyük olasılıkla yapılamayacağı görülüyor. Merkez Komitesi, BM, AB, Rusya ve Çin dahil olmak üzere uluslararası toplumu Filistin halkının demokratik oy kullanma hakkını kullanması ve özellikle Doğu Kudüs dahil işgal altındaki tüm Filistin topraklarında seçim yapılması için İsrail’e baskı yapılmasını vurguladı. Komite, özellikle Kudüsteki Filistin halkının seçimlere aday olarak katılımı ve kampanya süreci  olmak üzere, seçim sürecinde işgalci İsrail’in hiçbir vetosunun yanı sıra Kudüs’ün kırmızı çizgileri olduğunu belirterek, hiçbir manipüleyi kabul etmeyeceklerini bildirdi. Fetih Merkez Komitesi, işgalci İsrail güçlerinin seçimlerde aday olan Filistinlilere baskı yaparak adayları gözaltı alması ve Kudüs’te herhangi bir faaliyet yapılmasına izin vermemesini kınarken, İsrail’in bu girişimlerinin Kudüs’ün Filistin halkının başkentleri olduğu için demokratik süreci baltalamayacağını kaydetti. Komite, ‘Kudüs halkının kararlılığını, işgal barbarlığı karşısındaki kahramanca duruşunu ve Filistinlilerin ayrılmaz bir parçası olarak seçimlere katılmaya olan bağlılıklarına övgüde bulunurken’, tüm ulusal ve İslami güçleri İsrail’in küstahlığı karşısında birleşmeye ve Kudüs halkının işgal önündeki kararlılığını desteklemeye davet etti. Bu bağlamda Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye geçtiğimiz Pazartesi akşamı Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbasla telefon görüşmesi gerçekleştirerek, önümüzdeki ay yapılması planlanan genel Filistin seçimlerinin tamamlanması çağrısında bulundu. Hamas tarafından yapılan açıklamada, görüşme sırasında ulusal diyalog, tüm hızıyla devam eden hazırlık ve düzenlemeler dahil seçim sürecindeki gelişmeleri ile bu konuda yapılan ortak ulusal çabanın ele alındığı duyuruldu. Heniyye, “bölgesel merkezin yanı sıra kararname ve siyasi kararla temsil edilen, partilerin ve halk iradesinin tescili ve listeler aracılığıyla demokratik iklim gibi mevcut sahneyi şekillendiren üç unsurun” olduğunu söyleyerek, bu unsurların Yasama Konseyi, Devlet Başkanlığı ve  Ulusal Konsey seçim süreçlerinin tamamlanmasını gerektirdiğini ifade etti. Hamas açıklamasında, Heniyye ve Abbas arasında gerçekleştirilen görüşme sırasında Kudüs’te seçim ve aday konusunun öneminin yanı sıra İsrail girişimlerini ‘savaş’ saymayı ve genel seçimlerin seyrini bozarak isgali dayatacak ve meşrulaştıracak şeylere fırsat verilmemesi konusunun masaya yatırıldığını bildirdi. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, Kudüste seçimlere izin vermek ve bir an önce nihai bir yanıt almak için İsrail üzerindeki Avrupa baskısını yoğunlaştırmak amacıyla günlerdir Avrupa turunda. AB, Doğu Kudüste seçimlerin yapılması gerekliliği konusundaki Filistin tutumunu destekliyor, ancak İsrail henüz yanıt vermedi. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı/Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Maliki ile Brüksel’de gerçekleştirdiği görüşmede seçimlere olan desteğini yineledi ve seçimler hakkında görüş alışverişinde bulundu. Borrell açıklamasında, AB’nin bu önemli süreci desteklemek adına Merkez Seçim Komitesine yaptığı sürekli yardım da dahil olmak üzere elinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğunu belirterek, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, kapsayıcı, hesap verilebilir demokratik kurumlar için iki devletli çözümün elzem olduğuna vurgu yaptı. Diğer yandan Abbas, özellikle 1967 sınırlarına bağlı başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti ile iki devletli çözüme dayanan uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi’ne dayalı bir siyasi sürecin başlatılmasını garanti eden uluslararası toplum ile yürüttüğü temasları Merkez Komite’ye bildirdi. Abbas, siyasi sürecin geldiği krizden çıkış yolu olarak, Birleşmiş Milletler çatısı altında ilgili uluslararası partilerin katılımıyla barış konferansının toplanmasının hızlandırılmasının önemini yineledi.  Fetih, ABD yönetiminin Birleşmiş Milletler Yakın Doğudaki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) aracılığıyla Filistin halkına ekonomik, kalkınma ve insani yardım sağlama konusunu destekliyor. Fetih Hareketi, uluslararası meşruiyet kararlarına dayalı gerçek bir barış sürecine dönüşü garanti edecek şekilde verilen ABD kararının,  Filistin-Amerikan ilişkilerinin yeniden başlaması için doğru yönde atılmış bir adım olduğunu kaydetti. Açıklamada, Filistin tarafının, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurarak bölgede güvenliği ve istikrarı garanti altına alan siyasi bir çözüme ulaşmak için başta Uluslararası Dörtlü olmak üzere uluslararası partilerle çalışmaya hazır olduklarını bildirdi.