ABD Kongresi’nde Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında pek sık görülmeyen bir iş birliği yapıldı. Tarafların öne çıkan iki ismi, İran ile yapılan nükleer anlaşma kapsamı dışında kalan nükleer amaçların gerçekleşmesini engellemek için ortak bir strateji üzerinde anlaştı. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Demokrat Senatör Bob Menendez, Cumhuriyetçi Partinin önde gelen isimlerinden Senatör Lindsey Graham ile iş birliği yaparak nükleer anlaşmaya alternatif bir plan sundu. Söz konusu planda, İranın nükleer arzularını kontrol altına almayı ve bölgedeki istikrarı sarsan faaliyetlerini engellemeyi amaçlayan iki partinin de üzerinde uzlaşacağı kapsamlı ve bütünleyici bir diplomatik yaklaşım çağrısında bulunuluyor. Eski ABD Başkanı Barack Obama’nın Tahran’la yaptığı anlaşmaya karşı olan iki senatör, Washington Post gazetesinde ortak bir makale kaleme aldılar. Makalede şu ifadelere er verildi: “İran ile imzalanan Nükleer Anlaşmaya karşı olan herkesin Tahran ile diplomasiye de karşı olduğu şeklinde yanlış bir algı var. Bu çok yanlış bir düşünce şekli. Kongre’de 25 yıldan fazla verdiğimiz hizmet süresince, İranın tehlikeli nükleer planlarına ve bölgedeki saldırganlığına son vermek için yaptırımlarla birlikte her zaman diplomasi taraftarı olduk.” ABD Başkanı Joe Bidena 2015 yılında imzalanan Nükleer Anlaşmaya geri dönmeme çağrısında bulunan iki senatör “bölge ülkeleri tarafından desteklenecek bir anlaşmaya varılmasını sağlayacak, İranın barışçıl bir nükleer enerji elde etme hedefine ulaşmasına yardımcı olacak ve Ortadoğu bölgesinde silahlanma yarışını engelleyecek bir alternatif plan oluşturma” önerisinde bulundular. Eski ABD Başkanı Donald Trumpa yakınlığı ile bilinen Graham ve Biden ile yakın bir ilişkisi olan Menendez makalenin devamında şunları söyledi: “Halkına elektrik ve istihdam sağlamak için barışçıl ve sorumlu bir şekilde nükleer enerji programına sahip olmak isteyen ülkelerin bunu güvenli bir şekilde yapabilmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bu yüzden bölgede bir ‘nükleer yakıt bankası’ inşa ederek geçmişte birçok ülkenin sunduğu öneriyi güçlendirmek için çalışmayı öneriyoruz.” İki senatör ayrıca Tahranla yapılan Nükleer Anlaşmanın Trump yönetiminin çekilmesi ve İranın nükleer faaliyetlerini artırmasının ardından "bozulduğuna" dikkat çektiler. 2018 yılında herhangi bir diplomasi planı olmadan anlaşmadan geri çekilmenin İran tehdidini artıracağına dair uyarıda bulunduklarını belirttikleri sözlerine şöyle devam ettiler: “Tam olarak da bu oldu. İran hamlelerine hız vererek Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) müfettişlerini engelledi. Uuranyum zenginleştirme oranını yüzde 60a çıkardı ve gelişmiş nükleer reaktörler inşa etti.” Graham ve Menendez, İranı müzakerelerde daha güçlü bir pozisyon elde etmek için bölgedeki gerilimi tırmandırmaya çalışmakla da suçladılar. İran ve müttefiklerinin bölgedeki ABD’lilere ve ABD çıkarlarına karşı terör saldırıları planları yapmaya, internet üzerinden yıkıcı eylemler gerçekleştirmeye ve Tahran’ın balistik silah deposunu geliştirmeye devam ettiklerini ortaya koyan ABD istihbarat raporlarına işaret ettiler. Makalelerinde İranın nükleer programını kontrol etme çabalarının istikrar sarsıcı eylemleri ile ilişkilendirilmemesinin sebebini de sorgulayan iki senatör şu ifadeleri kullandılar: “İran, Nükleer Anlaşma’nın uygulandığı süre zarfında bile Hizbullaha ileri düzeyde silahlar göndermeye ve Suriyedeki diktatör Beşşar Esed rejiminin yanı sıra Yemende nüfuzunu gittikçe artıran Husileri desteklemeye devam etti.” Graham ve Menendez, Tahran’ın bölgede terörü desteklemekten vazgeçmesine ilişkin taleplere yanıt vermesi halinde kendisine uygulanan yaptırımlardan daha fazlasının kaldırılması gerektiğini ve bunun ABD’nin İran’ın taleplerine karşılık vermesi karşılığında sağladığı teşviklerin bir parçası olacağını belirttiler. İki senatör ayrıca Bidena Tahranda tutuklu bulunan ABD vatandaşlarının serbest bırakılmasına yönelik çalışmalar yürütmesi çağrısı yaptılar.
مشاركة :