Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden (UNHCR) bir yetkili, Suudi Arabistanın nüfusunun yüzde 5,5’ine denk gelen sayıda mülteciye ev sahipliği yaptığını ifade ederek Riyad’ın dünya çapında UNHCR’ye en çok bağış yapan ülkelerden biri olduğunu hatırlattı. Zira Riyad birçok ülkede sağlık, eğitim, barınma ve buna benzer diğer temel sektörlerde UNHCR’yi desteklemek için 300 milyon dolardan fazla yardımda bulundu. UNHCR’nin Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Ülkeleri Ortadoğu Temsilcisi Halid Halife yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Suudi Arabistan, mülteci kabul eden ülkeler arasında yaklaşık 1 milyon Yemenli ve 700 bin Suriyeli ile büyük bir mülteci kitlesine kucak açıyor. UNHCR’nin Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi, Suudi Arabistan Kalkınma Fonu ve bunun gibi başka kurumlarla ortaklıkları mevcut. Bu kurumlar, UNHCR’nin eğitim, altyapı ve geçim kaynakları gibi kalkınmanın yanı sıra barınma, gıda ve sağlık hizmetleri gibi temel insani çabaları koordine etme ve bunlara yönelik projeler oluşturma çabalarını destekliyor.” Halife 2012 yılında dünya çapında 10,5 milyon olan mülteci sayısının iki katına çıkarak 20,5 milyona ulaştığına işaret etti. Ayrıca 2018 yılı sonunda dünya genelinde bazı ülkelerdeki zulüm, çatışma, şiddet ve insan hakları ihlalleri yüzünden zorla yerinden edilen kişi sayısının 70,8 milyon olduğunu ve bu sayının 2020 yılında 80 milyona ulaştığını kaydetti. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında mültecilerin durumuna ilişkin açıklama yapan Halife “Salgın sırasında ülkeler arasındaki sınırların kapanması nedeniyle sığınma oranı büyük ölçüde azaldı. Genel olarak Körfezdeki özellikle de Suudi Arabistandaki mülteciler, dünyanın geri kalanındaki emsallerinden daha iyi koşullarda hayatlarını devam ettiriyorlar. Çünkü Suudi Arabistan hükümetinin sınırlamalar veya ayrımcılıklar olmadan ülkedeki tüm sakinlere ve buraya gelenlere aşı tedarik etme politikasına göre ücretsiz bir şekilde tedavilere ve aşılara erişimleri bulunuyor” ifadelerini kullandı. Halife, Suudi Arabistan’ın 30 yıldır UNHCR’nin ofisine ev sahipliği yaptığına ve o zamandan beri UNHCR’nin, dünyanın çeşitli yerlerindeki mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere himaye ve yardım sağlamak için Suudi Arabistan hükümeti ve Krallıkta faaliyet gösteren hükümet birimleri ve insani yardım kuruluşlarıyla sıkı bir koordinasyon ve işbirliği içinde çalıştığına dikkat çekti. Ayrıca, Suudi Arabistan’ın UNHCR’nin sağlık, eğitim, barınma ve buna benzer temel sektörlerde projeler oluşturma çabalarını desteklediğini söyledi. Suudi Arabistan, 1,5 milyon Suriyeliye vize verdi Suudi Arabistan, Suriyedeki krizin patlak vermesinden bu yana 1,5 milyon Suriyeliye vize verdi. Suudi Arabistan’da hala yaklaşık 700 bin Suriyeli yaşıyor. Krallık, 1950lerden beri yaklaşık 280 bin Rohingyalı’ya ev sahipliği yapıyor. Bu kişiler Krallık’ta sağlık hizmeti, eğitim ve çalışma imkanına sahip. Bu yüzden topluma entegre olmuş durumdalar. Mısır kimliğine sahip yaklaşık 350 bin Filistinli de 1948 yılından beri Krallık’ta yaşıyor. Burada topluma entegre olmalarına yardımcı olacak şekilde çalışma, sağlık ve eğitim de dahil olmak üzere temel hizmetlerden yararlanma hakkına sahipler. Halife’ye göre Krallık’taki mülteciler, ücretsiz tedavi ve eğitimin yanı sıra ikamet hizmetlerinden de yararlanabiliyorlar. Aynı zamanda Krallık ülkenin dört bir yanına dağıtılmaları, kendilerine çalışma imkanı sunulması ve devlet okullarında eğitim alma hakkı verilmesiyle bu kişilerin topluma entegre olmasına özen gösteriyor. Krallık içindeki mültecilerin oranı, Suudi vatandaşların sayısının yüzde 5,5ine ulaşmış durumda. Suudi Arabistan hükümeti UNHCR’nin stratejik bir ortağı. Zira Krallık yalnızca Suudi Arabistan’da değil dünyanın birçok ülkesindeki mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin acılarının dinmesi için çeşitli yardımlar sağlamakta. Buna ilaveten UNHCR Yemen, Suriye, Irak, Sudan ve insani krizlerden musdarip diğer ülkeler de dahil olmak üzere pek çok ülkede insani krizler ile mücadele etmek üzere yardım toplamak için Suudi Arabistan Kalkınma Fonu ve Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi ile koordinasyon içerisinde çalışıyor. Bu yardımlar, çatışmalar ve gördükleri zulümler yüzünden canlarını kurtarmak, onurlu bir hayat bulmak ve kendi ayakları üzerinde durabilmek için yurtlarından kaçmak zorunda kalan birçok aile için bir can simidi sayılıyor.
مشاركة :