Iraklı ailelerin El-Hol Kampı’ndan tahliyelerinin ikinci aşaması başladı

  • 10/4/2021
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Üç yıldır El-Hol Kampı’nda yaşayan Iraklı mülteci Hatuf, Irak sınırına yakın yüksek, çorak bir kayalık alanda iki acı seçenekle karşı karşıya: Ya Irak hükümetinin Irak toprakları içinde bulunan başka bir kampa nakletmeye başladığı yüzlerce aileyle birlikte kamptan ayrılıp ülkesine dönmek ya da Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından alıkonulan kocası ve oğlunun akıbeti belli olana kadar zorlayıcı yaşam koşullarının ortasında kampta beklemek.  Irakın Musul kentinden Ekim 2018 tarihinde gelen 50 yaşındaki Hatuf, söz konusu dönemden bu yana kampın öfke ve tatmin edici cevaplar arayan sorularla dolu büyük bir çıkmaza dönüştüğünü söyledi. Burayı kapalı bir gözaltı kampına benzeten Hatuf duruma ilişkin şu açıklamalarda bulundu: "Kocam ve oğlumun nerede olduğunu bilmek istiyorum. 3 yıldır ikisinin akıbetini öğrenmek için bekliyorum. Yaşıyorlar mı, öldüler mi yoksa başka bir ülkeye mi nakledildiler? Akıbetlerini bilmeden buradan bir yere gitmeyeceğim. Ya serbest bırakırlar ya da haklarındaki suçlamalara bakacak adil bir mahkemeye sevk edilirler.” Irak hükümeti geçen mayıs ayında el-Hol Kampı’ndaki 381 Iraklı mülteciden oluşan 95 aileyi Iraktaki Ninova kentindeki bir kampa naklederek ülkelerine geri dönüşünü sağlamıştı. Geçen hafta ikinci aşamanın başladığını duyuran Irak hükümeti, çarşamba günü 115 ailenin daha tahliye edildiğini bildirdi. 35 yaşındaki Mesude, Iraklı mültecilerin kısa sürede geri döneceklerine dair iyimser olmalarına rağmen birçoğu gibi sabrının tükendiğini vurguladı. Mesude, SDG cezaevlerinde tutulan DEAŞ savaşçıları ile El-Hol ve Roj kamplarında kalan ailelerinin dosyasına atıfla şunları söyledi:  “Kocalarımız ve kardeşlerimiz olmadan nasıl geri dönebiliriz? Ne kadar hapiste kalacaklar? Dünya bizim trajedimizi izliyor mu? Irak hükümeti burada nasıl yaşadığımızın farkında mı? Tüm dünya bu konuya sırtını dönüyor.”- Mülteci kadın açıklamasında, kocasının örgüt saflarında sivil bir işçi olarak çalıştığını ve Mart 2019da Baguz’da yaşanan savaşta teslim olduğunu aktardı. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (Rojava) Göçmen ve Mülteci İşleri Dairesi Başkanı Şehmus Ahmed, Şarkul Avsata yaptığı açıklamada 487 Irak vatandaşından oluşan 115 ailenin geçen çarşamba akşamı kamptan tahliye edilerek Irak’ın Ninova kentindeki bir kampa nakledildiğini bildirdi. Ayrıca 30 binden fazla Iraklı mültecilenin de sırasını beklediğini kaydetti. El-Hol Kampı’nda çoğunluğunu kadınlardan ve çocuklardan oluşan  60 bin kişinin kaldığı, bunlardan 8 bin 200 ailenin Iraklı mültecilerden oluştuğu biliniyor. Irak hükümeti, yalnızca 200 ailenin tahliyesini gerçekleştirirken bu ay tahliye operasyonlarının devam edeceği bilgisi paylaşıldı. Şehmus Ahmede göre bu operasyon Özerk Yönetim ve Irak makamları arasında 2018de imzalanan ve tüm Iraklı mültecileri El-Holdan tahliye etmeyi amaçlayan anlaşmanın bir parçası. Anlaşmaya göre hükümet, ülkesine dönmek isteyen 5 bin Iraklı ailenin dönüşünü sağlayacak. Kamptaki pazarda Irak üretimi malların yanı sıra Iraktan gelen et ve diğer gıda ürünleri satan dükkanlar da bulunuyor. Pazarın bir köşesinde, uzun siyah örtüleri ve siyah peçeleriyle Iraklı kadınlar toplanmış, meraklı bakışlarla etrafı izliyorlar. Yanlarına yaklaşınca yüksek sesle şu soruları yöneltiyorlar:  “Kocalarımız, kardeşlerimiz ve oğullarımız nerede? Neden serbest bırakmıyorlar? Bağdat hükümeti neden dönmemize izin vermiyor? SDG bunları Irak güvenlik güçlerine teslim edecek mi?” Bu sorular sürekli olarak tekrarlansa da  tatmin edici cevaplar alınamıyor. Irakın Hadise kasabasından gelen ve 4 yıldır El-Hol Kampı’nda yaşayan 41 yaşındaki Azab, kocası ve amcasının gözaltına alındığını ve gözetim altında nakledilmeleri koşuluyla geri dönmek istediklerini söyledi. “Irakın birçok bölgesini kontrol eden Haşdi Şabinin misilleme yapmasından ve tutukluların dosyasının Irak hükümetine havale edilmesinden korkuyoruz" ifadesini kullandı. Özerk Yönetim Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Dr. Abdulkerim Ömer, Şarkul Avsata yaptığı açıklamada, Irak makamlarına çoğu kadın ve çocuklardan oluşan ve anavatanlarına dönmek isteyen 4 binden fazla Iraklının listesinin teslim edildiğini belirttiği açıklamasında "Kayıt işlemlerini başlatmayanlara geri dönmeleri için baskı yapmayacağız. Anlaşmalara ve uluslararası sözleşmelere göre muamele görecekler” dedi. Ömer, Irak uyruklu savaşçıların ve militanların dosyasının akıbetine ilişkin de Irak tarafına savaşçı teslim etmediklerini ve davalarını Suriye hükümetiyle görüşmediklerini söyledi. Ömer açıklamasını şöyle sürdürdü: “Suriye hükümetiyle doğrudan veya dolaylı olarak bunlar hakkında herhangi bir diyalog, koordinasyon ve görüşme yapılmadı. Rusya ya da Suriye savaşına dahil olan diğer ülkeler de bizimle bu dosyayı görüşmedi. Bu tutukluları insan hakları ihlalleri yapan ve mahkumlara işkence uygulayan bir devlete ya da hükümete teslim etmeyeceğiz.” Özerk Yönetim yetkililerinin ve el-Hol Kampı’nın karşı karşıya kaldığı zorluklar arasında, özellikle Iraklı mültecileri hedef alan cinayetlerin artması dikkat çekiyor. Güvenlik yetkililerinin istatistiklerine göre bu yıl el-Holda en az 70 kişi öldürüldü. Kampta dördüncü bölümde kalan Iraklı Şeyma, kendi kısmında son zamanlarda gerçekleşen güvenlik operasyonlarına ilişkin şunları söyledi: "DEAŞ’e bağlı gruplar her yere yayılıyor ve herkes onlardan korkuyor. Burada öldürülmeden önce ülkelerimize dönmek istiyoruz.”

مشاركة :