Filistin Devlet Başkanlığı, işgalci ve yerleşimcilerin Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik saldırılarının devam etmesine izin verilmeyeceğini belirtirken, Siyonist saldırganların ateş ile oynadıklarını, kendilerini savunmak için her yolu kullanma hakkına sahip olan Filistinlilerin sahip olduğu imkanları ve kararlılığı hafife aldıklarına yönelik uyarıda bulundu. Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne dün (Pazar) yerleşimciler tarafından devam eden terör saldırılarını kınadı. Son saldırılar Burka, Sebastia ve Bizzariya köylerine yönelikti ve 250’den fazla sivilin yaralanması, mülklerinin tahrip edilmesi ve yolların kesilmesi ile sonuçlandı. Açıklamada, Filistin topraklarına yönelik İsrail politikalarının sonucu olan mevcut durumun “ateşle oynamak” olduğunu belirterek, bunun kabul edilemez, tahammül edilemez olduğunu söyledi. Aynı zamanda söz konusu saldırılara devam edilmesine, Filistin liderliğinin kararlılığının ve siyasi iradesinin test edilmesine hiçbir şekilde izin verilmeyeceğini vurguladı. Sözcü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail hükümetinin Filistin halkına karşı saldırgan politikalarını sürdürmekte ısrar etmesi, uluslararası toplumun bu suçlar ve Devlet Başkanı’nın Birleşmiş Milletler’deki konuşmasın dünya liderlerine verdiği net mesajlar karşısında sessiz kalması durumunda, gelecek Filistin Merkezi Konseyi oturumunun bölgeyi yeni bir aşamanın önüne koyacağını vurguladı. Rudeyne, uluslararası toplumu ve ABD’yi taahhütlerine ve uluslararası hukuka uygun olarak Filistin halkıyla ilişkilerini kontrol etme çağrısında bulundu. Yerleşimciler cumartesi günü akşam saatlerinde, Nablus yakınlarındaki köyleri hedef alan ve saatlerce süren geniş çaplı saldırılar başlattı. Filistin Kızılayı’nın Nablustaki İlk Yardım ve Acil Durum İdaresi Müdürü Ahmed Cibril, ambulans ekiplerinin Burqa’da çıkan çatışmalarda kurşun ile yaralanan 10 kişiye müdahale ettiğini, bazılarının Nablus’taki Rafidia Hastanesine nakledildiğini söyledi. Kauçuk kaplı metal mermilerle 48 kişinin yaralandığı, 185 kişinin biber gazı sebebiyle boğulma tehlikesi geçirdiği açıklandı. Aynı zamanda, Nablus’taki Rafidia Hastanesine nakledilen hamile bir kadın dahil olmak üzere 4 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Burka’ya yakın bir noktada yer alan Sebastia beldesinde de şiddetli çatışmalar kaydedildi. Belediye Başkanı Muhammed Azim, yerleşimcilerin belde girişine yakın evlere taşlarla saldırdığını, müdahale etmek için evlerinden çıkan insanlar için dışarı çıkan insanları gerçek mermiler ile vurduklarını söyledi. Yerleşimcilerin saldırısına karşı mücadele ettikten sonra, kasaba girişinde işgal güçleriyle çıkan çatışmalarda onlarca kişinin yaralandığını belirtti. Fetih Merkez Komitesi üyesi ve Sivil İşler Bakanı Hüseyin eş-Şeyh saldırının ardından, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, uluslararası topluma, organize olmuş ırkçı çeteler tarafından öldürülen, evleri ve tarlaları yakılan Filistin halkının derhal korunması çağrısında bulundu. Hüseyin eş-Şeyh ayrıca Filistin Dışişleri Bakanlığı’na da Filistinlilere koruma sağlama çağrısında bulundu. Açıklamasında, Burka’daki olaylardan sonra halkın korumak için çok geç olmadan, müdahale edilmesinin uluslararası bir görev ve hak haline geldiğini söyledi. Hüseyin eş-Şeyh Nablus’un kuzeybatısındaki belde ve köylerin her gün saldırılara maruz kaldığını, bu saldırıların, işgal altındaki Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, ülkenin kuzeyinden güneyine kadar olan bölgede yaşanan durumun gerçekliğini temsil ettiğini belirtti. Ayrıca bu saldırıların, C bölgesindeki tüm alanlardaki Filistinlilerin varlığıyla mücadele etmeyi ve yerleşimlerin genişletilmesi için bölgeyi kontrol altına almaya çalışan sistematik bir İsrail politikası kapsamında geldiğini vurguladı. Filistin Dışişleri Bakanlığı, söz konusu saldırılardan ve bölgedeki çatışmaların yansımalarından Naftali Bennett liderliğindeki İsrail hükümetini sorumlu tuttu. Ayrıca çatışma alanının genişletilmesinin, çatışmaların kontrol edilmesi zor bir şiddet döngüsüne dönüşmesinin tehlikeleri konusunda uyarıda bulundu. Dışişleri Bakanlığı, işgal güçleri, yerleşimci milisler ve silahlı terör unsurlarının Kuzey Batı Şeria’da Cenin, Nablus ve Tulkarm arasında, özellikle de Burka, Sebastia, Bizzariya, Siyle el-Zahr ve Deyr Şeref beldelerindeki, silahsız Filistinli sivillere karşı işledikleri suç ve şiddetler ile dolu kanlı sahneyi kınadı. Söz konusu bölgelerde işgal güçleri tüm ana yolları kontrol altına alırken, ağır silahlı binlerce asker Filistin beldelerini ve köylerini kuşattı. Belde ve köylerin girişleri toprak bariyerler ve beton bariyerler ile kapatılarak gerçek açık hava hapishanelerine çevrildi.