ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABDnin NATO topraklarının ‘her bir karışını’ savunacağını söyledi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de ittifakın Ukraynada uçuşa yasak bölge ilan etmeyeceğini ve asker göndermeyeceğini, zira bunun Rusya ile askeri bir çatışmaya yol açabileceğini vurguladı. Rusyanın Ukraynayı işgali dokuzuncu gününe girerken ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 30 NATO ülkesinin dışişleri bakanlarının toplantısına katılmak üzere Brüksele gitti. Blinken ayrıca üst düzey AB yetkilileriyle de bir araya geldi. Blinken, Stoltenberg ile düzenlediği basın toplantısında NATOnun Rus operasyonunun başlamasıyla üye devletlerin güvenliğini artırmak için bir araya geldiğini söyledi. Her müttefikin şu veya bu şekilde Ukraynaya yardıma geleceğini söyleyen ABD’li Bakan açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Her müttefik şu veya bu şekilde NATOnun kendisini güçlendirmeye yardımcı olur. İttifakımız savunma amaçlıdır. Herhangi bir çatışma peşinde değiliz. Ancak çatışma bize ulaşırsa buna hazırız ve NATO topraklarının her karışını savunacağız. NATOnun geleceği için hazırlanıyoruz ve son birkaç haftada yaşananlar bu geleceği belirleyecek.” NATO taraf değil Stoltenberg, nükleer santrale yapılan saldırıya atıfta bulunarak, “Sadece bu olay, savaşın pervasızlığını ve bu savaşı bitirmenin önemini gösteriyor” dedi. NATOnun Ukrayna savaşının bir tarafı olmadığını vurgulayan Genel Sekreter, üyelerin Batı ittifakının doğu kanadını güçlendirmeye yönelik devam eden çabalarının yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yürütülen savaşın uzun vadeli stratejik sonuçlarını tartıştıklarını kaydetti. Stoltenberg sözlerini şöyle sürdürdü: “Rusya ile savaş veya çatışma istemiyoruz. Ancak aynı zamanda müttefiklerimizi savunma ve koruma yükümlülüğümüz konusunda yanlış anlaşılma olmamasından emin olmamız gerekiyor. NATO uçaklarının Ukrayna hava sahasında veya Ukrayna topraklarındaki NATO kuvvetleri üzerinde faaliyet göstermeyeceği konusunda fikir birliğine vardık. İlerleyen günler muhtemelen ‘daha fazla ölüm, daha fazla acı ve daha fazla yıkım’ ile birlikte ‘daha kötü’ olacak. NATO, Rusya ile savaşa girme niyetinde değil. Ancak NATOnun Rusya ile ilişkisi temelden değişti. Herhangi bir temel tırmanma, yanlış anlama veya yanlış hesaplamayı önlemek için diplomasi ve çatışmayı önleme kanallarını açık tutmaya kararlıyız. Bu hafta, ittifakın doğu kesimindeki savunma pozisyonunu güçlendirmek için NATO yüksek alarmda 130 uçak ve uzak kuzeyden Akdenize gelecek 200den fazla geminin yanı sıra ilk kez hızlı bir tepki kuvveti konuşlandırdı. NATO, topraklarının her karışını korumak ve savunmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edecek.” Zelenski, NATO ve Batılı müttefikleri, Rusyanın devam eden işgali ve şehirlerinin hava bombardımanına uğradığı bir zamanda Ukrayna üzerinde uçuşa yasak bölge uygulamaya çağırıyor. Yasaklı Silahlar AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Ukraynaya uçuşa yasak bölge getirilmesinin ‘krizin şiddetlenmesi ve olası bir üçüncü uluslararası savaş riskine doğru atılan bir adım’ olacağını söyledi. Stoltenberg, Rus güçlerinin Ukraynada büyük çapta misket bombaları kullandığını belirterek bu silahların uluslararası alanda yasak olduğunu vurguladı. NATO Genel Sekreteri şu ifadeleri kullandı: “Uluslararası hukuku ihlal eden başka tür silahların kullanıldığına dair raporlar gördük. NATO ve müttefikleri bilgi topluyor ve Ukraynada olanları yakından izliyor. Uluslararası Ceza Mahkemesinin bu konuyla ilgili soruşturma açması memnuniyet verici. Çünkü Başkan Putinin ve Belarus Devlet Başkanının (Aleksandr Lukaşenko) yaptıklarından sorumlu tutulduğundan emin olmalıyız.” ABDnin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Linda Thomas Greenfield, Rusyayı Ukraynada vakum bombaları" da dahil olmak üzere yasaklı silahları kullanmaya hazırlanmakla suçladı. Brüksel, Blinkenın Rus işgali karşısında Batı birliğini göstermeyi amaçlayan Avrupa turundaki ilk durağı oldu. Blinkenın ziyareti, Rus güçlerinin Zaporizhia Nükleer Santrali’nin kontrolünü ele geçirmesi ve Ukrayna şehirlerini kuşatma çabalarını sürdürmesiyle aynı zamana denk geldi. ABD ve Avrupalı müttefikleri, Ukraynayı işgalinin ilk haftasında Rusyayı izole etmeyi amaçlayan benzeri görülmemiş yaptırımlar ve önlemler uyguladı. Avrupalı diplomatlar, Avrupanın Rus petrolüne ve gazına olan bağımlılığını azaltmak gibi önlemler almayı da düşünüyorlar. Blinken görüşmelerden önce, Ukraynalı mevkidaşı Dmitro Kuleba ile görüştü. İkili, Putinin savaşı karşısında Ukrayna hükümetini ve Ukrayna halkını desteklemek için dünyanın dört bir yanındaki ülkeler tarafından alınan önlemleri ele aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Blinken ve Kulebanın ‘ek güvenlik, ekonomik ve insani destek ihtiyaçlarını görüştüklerini’ söyledi. Blinken de ‘Rus hükümeti ve destekçilerinin sorumlu tutulacağını’ kaydetti. Nükleer tehlike Ukraynadaki ABD Büyükelçiliği, Rusyanın Zaporizhia nükleer santraline yönelik saldırısını ‘savaş suçu’ olarak nitelendirdi. Büyükelçilik’ten yapılan açıklamada “Putinin Avrupanın en büyük nükleer santralini bombalaması terör saltanatını bir adım ileriye taşıyor” ifadelerine yer verildi. Tesis, dört milyon eve elektrik sağlamak için yeterli güce sahip altı reaktör içeriyor. İtfaiye ekipleri, Rus bombalaması nedeniyle istasyonda çıkan yangını kontrol altına almayı başardıktan sonra Amerikan CBS televizyonu Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskinin şu ifadelerini aktardı: “Ukrayna tarihini ve Avrupa tarihini sonlandırabilecek bir gece yaşadık. Zaporizhiadaki olası bir patlama, 1986da meydana gelen ve en kötü nükleer felaket olarak kabul edilen Çernobil kazası büyüklüğündeki altı reaktörün patlamasına eşit olacaktır.”
مشاركة :