İsrail, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Fas ve Bahreyn dışişleri bakanlarının katılımıyla 28 Mart’ta düzenlenen Necef Forumu başta İran’ın ve vekillerinin bölge ülkelerine yönelik balistik füzeler ve insansız hava araçları saldırıları ile mücadele olmak üzere ortak tehlikelere ve tehditlere karşı ortak bir iş birliği planını onayladı. Bakanlar, toplantılarını yılda bir veya birkaç kez, katılımcı ülkelerden birinde periyodik olarak düzenlenen kalıcı bir forum haline getireceklerini vurguladı. Ayrıca Filistinlilere ‘foruma katılan Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerde yaşanan normalleşmenin, davalarını olumsuz etilemeyeceği’ mesajı verildi. Altı bakan, üzerinde uzlaşı sağlanan siyasi pozisyonlara ilişkin ortak bir bildiri yayınlamamasına rağmen görüşmelerden sızan bilgiler, ‘bölge ülkeleri ile ABD arasında ‘İran konusunun ele alınması’ hususunda anlaşmazlıkların hala devam ettiğini gösterdi. Ancak ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, mesajlarını Beyaz Saray’a ileteceğine ve bu durumla ilgileneceğine söz verdi. Tel Aviv’den siyasi bir kaynak, Blinken’ın ‘Washington’ın bölgedeki müttefiklerine güvence vermesi ve tehlikeler karşısında güçlü bir şekilde yanlarında durması gerektiğini’ anladığını aktardı. Kaynağa göre ABD’nin Ortadoğu’yu terk etmeyeceğini, İran’ın nükleer silahlanmasına izin vermeyeceğini ve İran’ın terör faaliyetlerinin devam etmesine izin vermeyeceğini belirten Blinken, İran Devrim Muhafızları’nın adının terör örgütleri listesinden kaldırılması konusunun henüz olgunlaşmadığını ve ülkesinin İran’a terör faaliyetlerini durdurması için katı şartlar koyacağını vurguladı. İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid’e yakın üst düzey bir kaynak, 28 Mart’ta Necef Forumu’nda bir araya gelenlerin, İran’ın karşısında güvenlik iş birliğini ilerletme konusunda görüşler bildirdiklerini belirtti. Kaynağa göre katılımcılar, ‘hava, kara ve denizdeki tehditlere karşı caydırıcı çözümler’ geliştirmeyi amaçlayan böyle bir adımı ‘bölgesel güvenlik mühendisliği’ olarak nitelendirdi. Dışişleri bakanları toplantısının, İran’a ve onunla müzakere eden ABD yönetimine ‘Körfez ülkeleri, Fas ve Mısır’ın İsrail ile güvenlik yakınlaşmasının, insansız hava araçlar saldırılarına ve nükleer silahlara karşı durumlarla ilgili olduğu’ yönünde açık bir mesaj verdiği ifade edildi. Forum, Necef çölünün merkezinde yer alan Sde Boker’de düzenlendi ve iki gün sürdü. Temelde İran tehditlerine karşı koymak için bir iş birliği çerçevesi oluşturmaya, ABD’nin Ortadoğu’daki rolünü araştırmaya ve Ukrayna savaşının bölgedeki ekonomik durum üzerindeki sonuçlarını müzakere etmeye odaklanıldı. Ancak Blinken’in Ramallah’ta Filistin Devlet Başkanı ile gerçekleştirdiği görüşmeden dönüşü sırasında sahil kenti Hadera’da meydana gelen bir bombalı saldırı, görüşme kapsamında düzenlemesi planlanan törenlerin ve konserlerin iptal edilmesine neden oldu. Kapanış konferansı sırasında altı bakanın tamamı, Filistin meselesini ele aldı. Hadera eylemini kınayan bakanlar, daha sonra Filistin halkının iki devletli çözüm uyarınca kendi kaderlerini tayin etme hakkına bağlı olduklarını vurguladı. Forumun ardından düzenlenen basın toplantısında, ev sahibi ülkenin Dışişleri Bakanı Yair Lapid şu açıklamada bulundu: “Teröristlerin amacı bizi korkutmak ve aramızda ilişki kurmaktan alıkoymaktır. Ama başarılı olamayacaklar. Ortak düşmanımız İran ve onun vekilleridir. Burada yaptığımız, tarih yazmak, ortak iş birliğine dayalı bölgesel temeller inşa etmek ve bu iş birliği için İran’ı ve vekillerini yanlış yapmaktan alıkoyan yeni bir yapısal mühendislik inşa etmektir. Burada gösterdiğimiz güç ve ısrar bu çabaya yardımcı olacaktır. Bugün Filistinliler de dahil tüm bölge halkları karşısında teröre karşı durma temelinde bizimle ortak olmaları için kapı açıyoruz.” Blinken de açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Son dönemde karşılıklı ziyaretlere ve ortak anlaşmalara tanık olduk. Bu etkileşimler halklara odaklanıyor. Bu ilişkileri daha iyiye dönüştüren bu süreci destekliyoruz ve desteklemeye de devam edeceğiz. Bu toplantı, birkaç yıl önce hayal bile edilemezdi. İran ve müttefiklerinden gelen ortak güvenlik sorunlarıyla mücadele etmek için birlikte çalışıyoruz.” ABD’li Bakan ayrıca İbrahim Anlaşmaları’nın İsrail ile Filistinliler arasındaki müzakerelerin yerini tutmayacağını vurgulayarak, “Filistinliler de bunda ve bölgesel barışa yönelik her ilerlemede ortak olmalıdır” ifadelerini kullandı. Blinken forumda tartışılan konulardan birinin de ülkelerinin Filistinlileri destekleyebilmesi olduğunu söyledi. Diğer yandan Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif el-Zayani de şu açıklamada bulundu: “Ortak diyalogu sürdürmeli, katılımcılar arasında bir arada yaşamı ve iş birliğini sağlamalı ve aramızda güven ağları oluşturmalıyız. Bahreyn’de İsrail ile ilişkilerimizi genişletmek için hızla hareket ettik ve bunu derinleştirme imkânımız var.” Zayani Husi saldırılarının, Hizbullah’ın tehditlerinin ve İran nükleer meselesinin bu forumun toplanmasına neden olduğunu söyledi. Bakan ayrıca Filistin devletinin kurulmasına olanak tanıyacak bir barış sürecine ulaşmanın da önemine dikkat çekti. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri de açıklamasında şunları söyledi: “İslami çoğunluğa sahip Arap ülkelerinde din adına yürüttükleri teröre karşı durmamızın zorunlu olduğuna ve çarpık din anlatısıyla mücadele etmemiz gerektiğine inanıyoruz. İsrail ile ilişkilerin normalleşmesinde olumlu gelişmelere tanık oluyoruz. İki devletli çözümü sürdürmenin ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin İsrailin güvenliğini sağlayacak şekilde kurulmasının önemini vurguladık.” Mısırlı Bakan ayrıca yerleşim birimlerinin genişletilmesi gibi tek taraflı uygulamalardan kaçınılması çağrısında da bulundu. Aynı şekilde Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita da şu açıklamada bulundu: “Fas’ın buradaki varlığı, İsrail halkına, bunların uzun vadeli bir kanaatten kaynaklanan hamleler olduğu ve fırsatçı olmadığı mesajını vermeyi amaçlıyor. Bu, terör faaliyetlerine karşı en iyi tepkidir. Ama bu, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına izin verecek adil bir çözüm olarak, Filistin meselesini çözme konusundaki doğru vizyonu terk ettiğimiz anlamına gelmiyor.” BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed de açıklamasında iş birliğinin önemine dikkat çekti: “Bu, sahnedeki, salondaki ve dışındaki herkes için tarihi bir andır. Bizim yapmaya çalıştığımız şey, anlatıyı değiştirmek ve ‘İsrail’in bölge ülkelerinin doğal bir parçası olacağı ve onlarla tam iş birliğine dayalı ilişkiler kuracağımız’ farklı bir gelecek inşa etmektir.” Bin Zayed, Mısır’ın bu yolu 43 yıl önce açtığına dikkat çekerek, “Biz de onun izinden gidiyoruz. Bunun için kendilerine binlerce teşekkür ediyoruz” ifadesini kullandı.
مشاركة :