Fetih Hareketi’nin Ramallah’taki Birzeit Üniversitesi seçimlerini kaybetmesi, Filistin yönetimi ile ilişkisini, daha doğrusu yönetimden ayrılma ihtimalini yeniden gündeme getirdi. Ancak yetkilerin bir kısmının Fetih’te olduğu göz önüne alındığında bu durumun neredeyse imkânsız olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Fetih Hareketi Merkezi Komitesi Sekreteri Cibril er-Rucub, şu açıklamada “Birzeit Üniversitesi seçimlerinin sonuçlarından dersler çıkarılmalıdır.” dedi. Fetihçilerin bu büyük hezimet karşısındaki öfkelerine yanıt veren Rucub şu ifadeleri kullandı: “Hareketin kadroları, sonuçtan dolayı öfke ve hayal kırıklığı yaşıyor olabilir. Bu onların hakkı. İnceleme, çalışma ve alınacak dersler olacaktır. Fetih’in, yönetimin yaptığı hataların bedelini ödemesi uygun değil. Yönetim ile Fetih arasındaki ilişkinin doğası tartışılmalıdır.” Fetih’in yönetimden ayrılması konusu ilk defa gündeme gelmiyor. Ancak iç içe geçmiş olan ilişkiler, böyle bir tartışmanın masaya yatırılmasına engel oldu. Filistin Yönetimi’nin başı olan Filistin Devlet Başkanı, Fetih Hareketi’nin de lideri kabul ediliyor. Kabine, hareketin Merkez Komitesi üyesi Muhammed Iştiyye tarafından yönetilirken, diğer bazı isimler de üst düzey mevkilerde bulunuyor, yönetimin kurumlarını denetliyor ve güvenlik hizmetlerini yönetiyor. Hareketin unsurları ise kurumların ve güvenlik hizmetlerinin dayanak noktası sayılıyor. Yönetim, Fetih için siyasi ve mali bir örtü teşkil ediyor. Bunun tersi de geçerli. Buna rağmen aktivistler, Birzeit’in kaybedilmesinin ardından örgütsel varlığı içindeki Fetih’in iktidardan ayrılmasını desteklediler. Fetih Hareketi’nin öğrenci kolu olan ‘Şehit Yaser Arafat Bloğu’, Birzeit Üniversitesi Öğrenci Konseyi seçimlerini yalnızca 18 sandalye alarak kaybetti. Buna karşılık Hamas Hareketi’nin öğrenci kolu olan İslami Blok 28 sandalye elde etti. Halk Cephesi’nin öğrenci kolu olan İlerici Öğrenci Kutbu ise 5 sandalye kazandı. Seçimlere Hazırlık Komisyonu Başkanı ve Öğrenci İşleri Dekanı Dr. İyad Tomar 12 bin 521 öğrenciden 9 bin 782’sinin oy kullanmaya hak kazananlar arasından çıktığını belirtti. Seçmen katılımı ise yüzde 78,1 oldu. Filistin Üniversitesi’ndeki öğrenci seçimlerinin kamuoyunun siyasi yönelimini ölçmek için önemli bir araç olarak görüldüğü göz önüne alındığında, Hamas’ın geniş zaferi Fetih çevrelerinde  sarsıntıya neden oldu. Uzun yıllar boyunca Fetih, Hamas ve sol arasındaki öğrenci seçimleri, 1990’ların başında Filistin Yönetimi’nin gelişi öncesinde bir ‘kemik kırma’ savaşına dönüştü. Birzeit seçimleri koronavirüs pandemisi nedeniyle verilen iki yıl aranın ardından yapıldı. Koronavirüs nedeniyle verilen iki yıllık ara göz önüne alındığında bu seçimler geniş bir popüler, toplumsal ve siyasi ilgi gördü. Hamas, “Birzeit Üniversitesi Öğrenci Konseyi seçimlerinde hareketin öğrenci çerçevesi olan İslami Blok’un elde ettiği büyük zafer, tasfiye projeleri karşısında halkımızın ilkeli ve milli birlik ilkesine bağlı direniş seçeneğine verdiği desteği teyit eder niteliktedir” açıklamasında bulundu. Halk Cephesi ise seçimlerin, direniş programının yanında, tasfiye programına ve Oslo Anlaşmaları’na karşı duran halk iradesini yansıttığını savundu.   İstifalar Hezimetin hemen ardından Ramallah ve Bire’deki Fetih Hareketi Sekreteri Muvaffak Sahvel, görevinden istifa ettiğini duyurdu. Bunu, ‘geri dönüşü olmayan bir karar’ olarak nitelendirdi. Hareketin ‘paralı askerler ve davetsiz misafirler’ ile dolu olması nedeniyle yaşananların gidişatını araştırmak için bir komisyon kurulması çağrısı yapan Sahvel, oğullarının Hamas’ta Fetih’e karşı faaliyet gösterdiğini söyleyerek, hareket ve güvenlik teşkilatlarındaki yetkililere sözlü saldırıda bulundu. Daha sonra Ramallah’taki Fetih Hareketi Bölge Komitesi üyeleri Munif er-Rimavi, Raad el-Bergusi, Vaddah Hamis, Emin Ebu Radaha, Mayson Kaddumi, Fadi Hammad ve Louay el-Mansi de Sahvel’e destek vererek istifalarını sundular. Hareketteki aktivistler, Sahvel ve meslektaşlarının tavrını onarım sürecinin başlangıcı olarak nitelendirdi. Bazı aktivistler de Batı Şeria’daki demokratik düğünü kutlayan Hamas’a, Gazze Şeridi’nde üniversite ve belediye seçimlerinin yapılmasına izin verme çağrısı yaptı. Cenin Valisi Tümgeneral Ekrem er-Rucub da sonuçlarla ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu: “Fetih canlıdır ve tüm Fetihçilerin aklında ve vicdanında mevcuttur. Sesimizi yükseltmek için geç değil. Bilakis biz, sağırların yüzlerine haykırıyoruz. Bir şeyi anlamalıyız; Birzeit vatan değildir. Dün bir baroydu. Teşekkürler Gazze.” Rucub bu sözleriyle Gazze de dahil Fetih’in baro seçimlerindeki zaferine atıfta bulundu. Fetih içerisindeki aktivistler, Birzeit seçimlerinin bir referandum ve belirli bir yaklaşımın zaferi olup olmadığını sorgulayarak ‘Fetih’in kazandığı baro seçimleri de dahil diğer seçimler ne olacak?’ sorusunu yönelttiler.