Rusya’dan İtalyan ‘barış planına’ sert tepki

  • 5/25/2022
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, İtalya’nın Ukrayna ile ilgili sunduğu ‘barış planına’ sert tepki verdi. İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterrese Ukraynadaki savaşa ilişkin dört aşamalı bir ‘barış planı’ sunmuş, Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ‘planın incelendiği’ ifade edilmişti. Medvedev, Avrupanın ‘barış girişimlerinin’, ‘boşa akan teoriler akışından’ başka bir şey olmadığını vurguladı. Telegram hesabından yaptığı açıklamada, ülkesinin ‘gerçekçi olmayan fikir ve yaklaşımları tartışmayı kabul etmeyeceğini’ belirten Medyedev, Batının ‘barış planları’ oluşturmaya duyarlı olduğuna işaretle şunları söyledi: “Sahadaki gerçekleri dikkate alan alternatif tekliflerde bulunulsaydı bu kabul edilebilirdi. Ancak durum böyle değil. Aksine bu planlar boşa akan bir teoriler akışı gibi görünüyor.”     İtalya’nın BM’ye sunduğu ‘barış planını’ eleştiren Medvedev, “Görünüşe göre bu plan diplomatlar tarafından değil, düzenli olarak gazeteleri okuyan ve Ukrayna’nın uydurduğu yalan haberlere itimat eden memurlar tarafından hazırlanmış” dedi. Rus yetkili,  planın ayrıntılarına eleştiriler getirdiği açıklamasını şöyle sürdürdü: “İtalya’nın birinci maddede Ukrayna’nın tarafsızlığına ilişkin önerisi haklı görünüyor. Ancak Kiev’in herhangi bir engel olmaksızın Avrupa Birliği’ne katılma ihtimali bir aldatmacadan ibaret. Onlar da bunun yalan olduğunu biliyor. Kiev’in Avrupa topluluğunun bir parçası olma vehimlerine değinmeksizin, NATO’ya üye olmadan böylesi bir fırsatı olmayacağını söyleyebilirim. Şimdilerde ise NATO’da kimse Ukrayna’nın üyeliğini beklemiyor. Donbass’a Ukrayna sınırları içinde özerk bölge statüsü tanınmasını öneren ikinci madde ise açık bir saçmalık ve ucuz bir projeksiyondan ibarettir. Donbass, cumhuriyetlerinin kaderiyle ilgili kararlar verilmiştir ve bu hususta geri dönüş söz konusu değildir. Bu teklif, Minsk Anlaşmaları’nın akıbetini, Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinde sivillerin katliama uğramasını hatırlayan hiç kimse için kabul edilebilir değildir. Kırım Yarımadası’na Ukrayna sınırları içinde özerklik tanınmasını teklif eden üçüncü madde ise Rusya’ya karşı küstahça bir tutum, toprak bütünlüğüne bir tehdit ve kapsamlı bir savaşın bahanesidir. Rusyada Kırım Yarımadası’nın geleceğini tartışabilecek herhangi bir siyasi güç bulunmamaktadır. Bu vatana ihanet olarak addedilir.”   İtalyan önerisinin ‘Kievin imajını toparlamasına yardım etme girişiminden’ başka bir şey olmadığı değerlendirmesinde bulunan Medvedev, Rusya’nın daha önce ‘bir barış planı’ sunduğunu ancak bu planın Batı ülkeleri ve Ukrayna tarafından tamamen yok sayıldığını belirtti. Ukraynalıların Batı’dan gelen silah ve para yardımına güvendiklerini vurgulayan Rus yetkili, Kiev yönetimin bu nedenle ‘zafer hayaliyle’ savaşı tercih ettiğini savundu. NATO’nun çıkarlarını savunan Avrupa barış tekliflerinin aksine, Ukrayna ile müzakerelerde Rus tarafının önerilerinin ‘gerçekçi hesaplamalara ve sahadaki mevcut durumu göz önünde bulunduran yaklaşımlara’ dayandığını belirten Mevedev, Batı’nın önerilerinin dikkate alınmayacağını ve bu önerileri yapanların ‘cehenneme kadar yolunun’ olduğunu söyledi.   Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev’in bu sert sözleri, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev’in, Ukrayna’da Putin tarafından belirlenen tüm görevlerin yerine getirileceğini ve zamana karşı yarışmadıklarını söylemesinin ardından geldi. Ukrayna’nın kaderinin Ukraynalılar tarafından belirleneceğini dile getiren Patruşev “Acelemiz ya da kovaladığımız nihai bir takvim yok. Zamana karşı yarışmıyoruz” dedi. Patruşev ayrıca Ukrayna’daki Nazizmin tamamen yok edilmesi gerektiğini, aksi takdirde bir süre sonra daha çirkin bir şekilde başını kaldıracağını vurguladı. Bu arada Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, NATO’nun her geçen gün Rusya sınırlarına yaklaştığını ve muharebe potansiyelini önemli ölçüde artırdığını belirterek NATOnun doğuya genişletildiğini ve Rus topraklarının yakınlarına saldırı silahlarının konuşlandırıldığını hatırlattı. Batı’nın Rus ordusu karşısında Ukrayna birliklerinin yenilgisinden korktuğunu ve bu nedenle, ülkeye acil bir şekilde ölümcül silah tedarikini organize ettiğini belirten Şoygu "Batının, Kieve yaptığı geniş çaplı yardımlara ve Rusyaya yönelik yaptırım baskılarına rağmen tüm görevler tamamlanana kadar özel askeri harekata devam edeceğiz" dedi.   Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) Savunma Bakanları Toplantısında çevrimiçi konuşan Şoygu, ABD’nin mevcut uluslararası güvenlik mimarisini tamamen ortadan kaldırmak için bir plan oluşturduğunu belirterek Doğu Avrupa’da kolektif güvenlik durumunun önemli ölçüde kötüleştiğini kaydetti. Şoygu ayrıca Rusyanın müttefiklerine de baskı yapıldığının altını çizerek, ülkesinin müttefiklerine gereken her türlü yardımı sunacağını kaydetti.  KGAÖ’nün baskılara maruz kaldığını ifade eden Şoygu, ortak güvenlik mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Rusya Savunma Bakanı, Ukraynada 6 binden fazla yabancı paralı askerin görev yaptığına işaret ederek, “Özel askeri şirketler, askeri danışmanları ve çalışanlarını Ukraynaya göndermeye devam ediyor. Şu an  Ukrayna’da olan yabancı paralı askerlerin sayısı 6 bini geçmiş durumda” dedi. Rusya’nın ‘Donbass’taki insanları soykırımdan korumak için özel bir askeri operasyon başlattığını’ belirten Şoygu ‘nükleer silah elde etmeye çalışan Ukraynanın nükleersiz ve tarafsız statüsünün sağlanması, silahsızlandırılması ve Nazilerden arındırılmasını’ amaçladıklarını söyledi.   Diğer yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da ülkesinin sadece kendisine ve güvenilirliği kanıtlanmış ülkelere itimat edeceğini ve ‘başka tarafların nağmeleriyle dans etmeyeceğini’ vurguladı. Lavrov "Eğer Batı ilişkileri devam etmek için bir teklifle gelirse buna ihtiyacımız olup olmadığını ciddiyetle düşüneceğiz" dedi. Rus Bakan, Batı’nın yaptırım politikalarının, Moskova ve Pekin’i, ekonomik ve diğer birçok alanda işbirliğini geliştirmeye sevk edeceğini vurguladı. Rusya Savunma Bakanlığı, Asya-Pasifik bölgesinde Çin ile ortak devriye uçuşları gerçekleştirildiğini bildirdi. Rusya Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Rus Hava Kuvvetlerine ait Tu-95 ve Çin Hava Kuvvetlerine ait H-6K bombardıman uçaklarının, Japon Denizi ve Doğu Çin Denizi’nde devriye uçuşu yaptıkları belirtildi. 13 saat süren devriye uçuşlarına belirli bölgelerde, Japonya ve Güney Kore’ye ait savaş uçaklarının da eşlik ettiği kaydedildi.   Çatışmalar sürüyor Ayrılıkçı Donetsk güçleri Svitlodarsk kentinde önemli ilerleme kaydetti. Ayrılıkçı güçler tarafından yapılan açıklamada “Svitlodarsk kentini düşman unsurlardan temizleme süreci devam ediyor” denildi. Sosyal medyada Rus aktivistler, Svitlodarsk’ın ana caddelerindeki Ukrayna bayraklarının indirildiğini yerine Rus bayraklarının asıldığını gösteren video kayıtları paylaştı. Diğer yandan Moskova’nın Herson bölgesinde görevlendirdiği Askeri ve Sivil İdaresi Başkan Yardımcısı Kirill Strimosov şu açıklamayı yaptı: “Herson’un bağımsız bir cumhuriyet olması amacını taşımıyoruz. Amacımız Rusya Federasyonu’nun bir parçası olmak. Bunu talep edeceğiz, tüm insanların istediği de bu. Bu esastır ve bölgenin ve sakinlerinin güvenliğinin garantörü olacaktır.” Yeni bir yönetimin kurulduğu bölgede para birimi olarak Rus rublesi kullanılmaya başlanmıştı. Strimosov bölgenin geleceğini tayin etmek için referandum yapma konusunda aceleci davranmayacağını belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü: “Batı ülkeleri şu anda yapılacak bir referandumun sonuçlarını kabul etmeyecektir, dolayısıyla bugün referandum yapılması zaman kaybı olacaktır. Önceliğimiz sosyal, ekonomik düzenin tesis edilmesi ve idari yapılanmanın tamamlanmasıdır. Bu nedenle şu ana kadar bir referandum yapılmasını düşünmedik.”

مشاركة :