Sudan ordusu, kendisini eleştirenleri ‘büyükelçiliklerin ajanı’ olmakla suçladı

  • 9/15/2022
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Sudan ordusu, resmi gazetesi ‘Silahlı Kuvvetlerin genel yayın yönetmeni aracılığıyla, ülkeyi halkın söz sahibi olduğu seçimlere taşıyacak bir geçiş dönemi için bir hükümet kurulmasını bekleyen vatandaşların bu özlemlerini ve taleplerini karşılayan kararlar alacağını duyurdu. Gazetenin genel yayın yönetmeni tarafından kaleme alınan makalede, kararların içeriğinden bahsedilmezken, sıfır saatinden ‘kaçınılmaz bir zaman dilimi olarak’ bahsedildi. Makalede ayrıca, muhalefetin başka maceralara atılmaması ve ordunun siyasete müdahale edebileceği uyarısı yapıldı. Sudan ordusu komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, geçtiğimiz Ekim ayında eski Başbakan Abdullah Hamduk liderliğindeki sivil hükümeti feshederek olağanüstü hal ilan etmiş, siyasi liderler ve yöneticiler tutuklanmıştı. Ardından serbest bırakıldılar.  Ancak sivil muhalefet ve halk hareketi Orgeneral Burhan’ın kararlarına itiraz ederek yetkililerin karşı karşıya kaldığı ve 118 göstericinin öldürülmesine, binlerce kişinin yaralanmasına ve yüzlerce kişinin tutuklanmasına yol açan halk protestolarıyla kararlara karşı direniş başlattılar. Silahlı Kuvvetler Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Albay İbrahim el-Huri makalesinde, “Eğer siyasi güçlerin yaklaşımı orduyu aşağılayan, vatandaşın endişelerini göz ardı eden ve kamuoyunu ülkenin sabiteleri ve zenginliklerine karşı kışkırtan fitneleri körükleyen bir tutum olursa sıfır saati kaçınılmaz olarak gelir” ifadelerini kullandı. Sudan ordusunun görüşlerini ifade ettiği günlük bir gazete olan Silahlı Kuvvetler gazetesi, genel yayın yönetmeni Albay Huri ve orta rütbeli subaylar tarafından yönetiliyor. Albay Huri aynı zamanda silahlı kuvvetlerin görüşünü ifade eden günlük makaleleri de kaleme alıyor. Albay Huri, gazetenin baş yazısında, tarafların akıllarını başlarına almaları, birlik olmaları ve bu yönde ilerlemeleri tavsiye edilirken bunların Sudan yönetiminin geleceğine yönelik somut ve pratik adımlar olduğu, savaşı önleyip barışı getirdiği vurgulandı. Ordular için ‘sıfır saati’, düşmanlara önceden planlanmış saldırılar başlattıkları gizli bir andır. Ancak Sudan ordusu için bu an, harekette geçtiği an anlamına geliyor. Ordu, harekete geçtiğinde de  ‘postal sesleri’ duyulur. Sudan, sivil hükümetlerin devrilmesiyle sonuçlanan birçok sıfır saatine tanık oldu. Fakat ülke şu an ordu tarafından yönetildiği için Silahlı Kuvvetler gazetesi baş editörünün sıfır saati ifadesiyle neyi ima ettiği tam olarak bilmiyor. Albay Huri’nin imzasını taşıyan ve sivil güçlerin sıfır saatinin gelmesinden kaçınmaları için birlik olmaları ve bir hükümet kurmaları şart koşulan yazıda, “Siyasi güçler sorumluluğun büyüklüğüne ve mevcut durumun kırılganlığına ayak uyduramazlarsa, ordu bu başarısızlığın üstünü yeniden yapılandırma ile örter. Bu durumda ordu, halkıyla birlikte devrimin ve değişimin ana ortağı olarak, üzerinde mutabık kalınan asgari bir ulusal program üzerinde uzlaşı ile birleşemeyen tarafları beklemeyecektir” denildi. ‘Orduyu ‘karanlık odalarda eleştirenlerin’ ve ‘büyükelçiliklerin ajanlarının’ ile ona komplo kuranlar ifşa edilmekle tehdit edildiği yazıda, şu ifadeler yer aldı: “Bu insanlar, büyükelçilik ajanlarıyla karanlık oda toplantılarında orduyu eleştirmenin ve ona karşı komplo kurmanın, göz kamaştırıcı kanıtlarla bilindiğini ve güvenlik servislerinin buna karşı net bir planı olduğunu bilmiyorlar.” Orgeneral Burhan’ın geçtiğimiz Ekim ayında aldığı kararların, ‘komploları’ durdurduğu belirtilen makalede, Ekim ayında alınan düzeltici kararlarla komplolara ordu tarafından müdahale edildiği vurgulandı. Söz konusu makaleyle ilgili Şarku’l Avsat’a değerlendirmede bulunan eski Kabine İşleri Bakanı ve Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) koalisyonunun liderlerinden Halid Ömer Yusuf, makalenin Sudan ordusunun resmi tutumunu ifade etmiyor olmasını umduğunu söyledi. Orduyu, askeri bir kurumda olmaması gereken ülkeyi partizan siyasi çatışmaya sürükleyen bir tutum sergilenmesine karşı uyaran Yusuf, “Sudan ordusu, Sudan halkınındır. Ancak onu görev ve amaçlarından farklı bir şekilde kullanan darbecilerin maceralarından ciddi şekilde etkilenmiştir” ifadelerini kullandı. Siyasi ve sivil güçlerin çağrısını, ülkenin sivil demokrasiye dönüş yoluna girmeye iten ulusal bir inşa projesi olarak nitelendiren Yusuf, sivil demokrasiye dönüşün, ordunun partizan siyasi savaştan uzak ve tam bir birlik, profesyonellik ve milliyetçilik içinde olacağı ideal bir ortam sağlayacağını söyledi. Orgeneral Burhan, geçtiğimiz Temmuz ayında, sivil güçler arasında bir uzlaşıya varılmasıyla ordunun siyasi süreçten çekileceği ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Kuruluna gideceği sözü vermişti. Ancak bu açıklama, muhalefet koalisyonu tarafından itirazla karşılandı. Muhalefet koalisyonuna göre Silahlı Kuvvetler Yüksek Kuruluna gidilmesi yetkilerin taşınması için basit bir hileden ibaret. Orgeneral Burhan’ın açıklaması, ordu ile siviller arasında arabuluculuk yapmak için ABD ve Suudi Arabistan tarafında ortak bir girişimin duyulması sonrasında yapılırken muhalif kanat, bunun kışlasından çıkan ordu için bir sekreterlikten başka bir şey olmayan zayıf bir hükümetin kurulması anlamına geldiğini vurguladı. Muhalefet koalisyonunun başını çeken ÖDBG, Sudan ordusundan yeniden yapılanmasını, Hızlı Destek Güçleri’ni bu yapılandırmaya dahil etmesini, hükümetle barış anlaşması imzalayan silahlı hareketlerle güvenlik düzenlemelerini uygulamasını, siyasetten uzak durmasını, ordu içindeki Müslüman Kardeşler (İhvan) yapılanmasını ortadan kaldırmasını, ülkeyi savunmak ve anayasayı, demokrasiyi ve sivil yönetimi korumak için savaş doktrinini geliştirmesini talep etti. Ancak bu talepler, ordu komutanları tarafından reddedilirken Albay Huri’nin makalesinde orduya ve onun rolüne yapılan bir saygısızlık olarak nitelendirildi. Orgeneral Burhan, ‘reform’ olduklarını iddia ettiği Ekim ayındaki kararları alırken, bir ay içinde hükümetin kurulacağını açıklamıştı. Ancak hükümet kurulamadı ve ülke yaklaşık bir yıldır hükümetsiz yoluna devam ediyor. Burhan’ın geçtiğimiz Kasım ayında Abdullah Hamduku yeniden başbakanlığa getirme kararı da Ekim kararlarıyla ilgili krizi çözmeye yetmedi. Hamdukun başbakanlığa dönüşü için sivil müttefiklerinden destek alamaması nedeniyle istifasını sunmasının ardından kriz daha da kötüleşti.

مشاركة :