İspanyadaki Barcelona Küresel Sağlık Enstitüsünden araştırmacılar tarafından Katalanlar üzerinde yürütülen ve 15 Eylülde BMC Medicine dergisinde yayımlanan araştırmaya göre koronavirüs atlatılmasına rağmen virüse karşı aşı olmanın gerekli olduğunu ortaya koydu. Araştırma, hibrit bağışıklığın (aşı artı koronavirüs ile enfekte olmak) daha güçlü ve faydalı olduğunu doğrular nitelikte. Hem koronavirüsü atlatmış olmak hem de aşı yaptırmak, nüfusun virüse karşı bağışıklığının oluşturulmasına katkıda bulunuyor. Bu da hatırlatma dozlarının ne zaman ve kime verileceğini belirlemede önemli bir faktör olarak ön plana çıkıyor. Bir patojene karşı bağışıklık, tek bir bileşene, yani antikorlara güvenmekten çok daha iyi olsa da toplumun bağışıklığını değerlendirmenin en kolay yolu, serolojik epidemiyolojik çalışmalar yoluyla (yani belirli bir toplulukta virüse özgü antikorların ölçümü) yapılıyor. Çalışmanın baş araştırmacısı Manolis Kojvinas, çalışmanın yayınlanmasıyla birlikte resmi internet sitesinde yayınlanan raporda şunları söyledi: “Gelişmekte olan koronavirüse karşı aşılamadan sonra yapılan serolojik çalışmaların büyük kısmında sağlık çalışanları gibi belirli gruplara odaklanıldı. Bu çalışmalarda daha önce koronavirüse yakalanmış kişiler arasında ayrım yapılmadı. Enfeksiyon için klinik ve immünolojik veriler de yoktu.” Söz konusu çalışmada ise araştırma ekibi Katalonya nüfusu üzerinde iki ölçüm yaptı. İlk ölçüm, beş viral antijene karşı antikorların seviyesini ve tipini izlemek için aşı kampanyasının başlamasından altı ay sonra gerçekleştirildi. Ayrıca araştırmacılar aşılanmamış, aşı olmuş veya hem enfekte hem de aşı süreçlerinden geçmiş kişilerde antikor yanıtının büyüklüğünü ve süresini belirleyen potansiyel faktörleri anlamak için anket ve sağlık kayıtlarından elde edilen bilgileri kullandılar. Çalışmada 43 ila 72 yaşları arasındaki bin 76 kişi analiz edildi. Çalışmada üç ana sonuca ulaşıldı: - Enfekte olmuş ancak aşılanmamış kişilerin yüzde 36sında, özellikle 60 yaşın üzerinde sigara içenlerde, enfeksiyondan yaklaşık bir yıl sonra antikorlar tespit edilemedi. - Aşılamanın daha önce koronavirüs ile enfekte olan kişilerde, olmayanlara kıyasla önemli ölçüde daha yüksek antikor seviyelerine neden olduğu ve bu seviyelerin enfeksiyon sırasındaki tepkinin boyutuyla güçlü bir şekilde ilişkisi bulunduğu. Bu sonuç, ‘daha önce enfeksiyon geçirilse bile aşılamanın önemini’ ve ‘hibrit bağışıklığın en iyi ve en kalıcı yol olduğunu’ teyit etti. Bu da koronavirüs enfeksiyonu geçirmeyip aşı olan kişilerin, enfekte olan kişilerden daha erken bir zamanda güçlendirici dozu olmaya ihtiyaç duyduğunu ortaya koydu. - Antikor düzeyiyle en yakından ilişkili faktörün aşı olduğu anlaşıldı. Bu bağlamda, Moderna aşısının en yüksek düzeyde antikor ürettiği belirlendi. Aşı tipi dışında antikor düzeyini etkileyen başka faktörler de gözlemlendi. Örneğin, 60 yaşından büyük kişilerde veya zihinsel rahatsızlıkları olanlarda aşılamadan sonra daha düşük antikor seviyeleri tespit edildi. Kojvinas, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ruh sağlığı ve antikor tepkileri arasındaki ilişki daha fazla araştırma gerektiriyor. Ancak depresyon, kronik stres veya şizofreni gibi rahatsızlıkları olanların genel olarak aşıya daha düşük seviyede yanıt verdiği biliniyor.” Kojvinas açıklamasının devamında bu çalışmanın Omikron varyantı baskın hale gelmeden önce yapıldığına dikkat çekti. Çalışmada aşı olanların yalnızca yüzde 2,1inde antikor tespit edilemedi. Yaklaşık yüzde 1inde de yeni bir enfeksiyon görüldü.
مشاركة :