ABD’li yetkililer, Yemen hükümetinin ülke mirasını korumak ve çalınan tarihi eserleri geri almak için Arap desteği çağrısında bulunmasıyla eş zamanalı olarak Yemen’e ait 75 tarihi eserin ABD’ye kaçırılmaya çalışırken ele geçirildiğini duyurdu. Resmi Yemen kaynaklarından dün yapılan açıklamaya göre Yemen’in Washington Büyükelçisi Muhammed el Hadrami, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ve ilgili makamların Yemen mirasını koruma ve tarihi eserlerinin kaçakçılığını engelleme kararını hayata geçirmelerine övgüde bulundu. Hadrami, ABD Dışişleri Bakanlığı Eğitim ve Kültür Müsteşarı Lee Satterfield ile gerçekleştirdiği görüşmede şunları söyledi: “Bu tarihi eserleri ele geçirebilen ABD güvenlik kurumlarını takdir ediyoruz. Bu adım farkındalığı artırmaya, Yemen mirasını korunmaya ve gelecekte Yemen tarihi eserlerinin kaçakçılığına karşı mücadeleye katkıda bulunacaktır.” Yemen resmi haber ajansı SABA’ya göre Hadrami açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı: “Yemen’in, Büyükelçiler Kültürü Koruma Fonu tarafından sağlanan destek projelerinden yararlanmak da dahil olmak üzere bu konudaki çabaları daha fazla koordine haline getirme isteğini dile getirildi. Zira söz konusu fon, az gelişmiş ülkelerin kültürel mirasını korumak üzere tarihi binalar, arkeolojik alanlar, tablolar, el yazmaları ve diğer geleneksel kültürel eserleri dahil olmak üzere çok çeşitli projeleri destekliyor.” SABA’ya göre ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı da Yemen hükümetinin tepkisinin hızını ve ciddiyetini memnuniyetle karşıladı. Yemen tarihi eserlerinin ABD’ye kaçılmasına karşı mücadelede çabalarını artırma alanında sürekli koordinasyon halinde olmasına övgüde bulundu, Ayrıca ülkesinin, mirasın korunması ve başta gelişmekte olan ülkelere sunulan eğitim programlarından ve burslardan yararlanılması olmak üzere Yemen’e verdiği desteğin devam ettiğini vurguladı. Yemen Enformasyon Kültür ve Turizm Bakanı Muammer el-İryani, Arap ülkelerindeki meslektaşlarına, Arap Eğitim, Kültür ve Bilim Kurumları ve benzeri kuruluşlara, ülkesindeki kültürel mirasın korunması ve yaşatılması için koordinasyon ve iş birliğinin güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Bunun için yurt dışına kaçırılan ve çalınan eserlerin kurtarılması amacıyla danışmanlık ve teknik destek sağlanması, tarihi eserler konusundaki çalışanların eğitiminin yanı sıra eserleri kurtarmak veya kaçırıldıkları ülkelerde satışını ve dolaşımını engellemek üzere yabancı ülkelerle benzer anlaşmaların imzalanması konusunda deneyimlerden yararlanılması talebinde bulundu. Zira Yemen şu an, tarihi eserlerin dolaşımını ve satışını yasaklayan bir karar çıkarmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne başvurmaya hazırlanıyor. Yemen’in bu çağrısı, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın ev sahipliğinde düzenlenen Arap Birliği Eğitim, Kültür ve Bilim Örgütü (ALECSO) ile işbirliği içinde Suudi Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen Arap Ülkeleri Kültür Bakanlar Konferansı’nın 23’üncü oturumunda yapıldı. Gençlerin kullanılması İryani’nin gündeminde gençlerin yanlış yollara sapmasının önlenmesi de vardı: “Milletin ve bütün istikbalinin ümidi olan gençler Arap milletinin ve gençliğinin geleceği, bir dizi Arap ülkesinde meydana gelen savaşlarda nasıl yakıt olarak kullanılır, yüzlerce değilse de on binlerce insan eğitimden nasıl yoksun bırakılır, nasıl olur da anavatanlarını ve kendi vatandaşlarını öldürme, bombalama ve yok etme araçları haline gelmek üzere radikal terörist gruplar tarafından kullanılır?” Bu bağlamda, Yemen Enformasyon Bakanı, Yemen’in kültürel ve medeniyetsel mirasının terörist Husi milisler tarafından kasıtlı ve sistematik bir şekilde yok edilmesine ve yağmalanmasına, ayrıca İran’dan alınan radikal yanlısı ideoloji ve ırkçılık ile Yemen kimliğinin nasıl ezildiğine dikkat çekti. Bakan ülkesine ilişkin lunları söyledi: “Yemen son sekiz yılda halkına, tarihine ve medeniyetine zulmeden, ona karşı kibirlenen ve İran rejiminin elinde öldürme ve yok etme konusunda itaatkar bir araç olan terör çetesi tarafından, modern tarihin en büyük ve en iğrenç yıkım ve yanıltma sürecine tabi tutuldu.” İryani, arkeolojik alanların ve müzelerin tahrip edildiğini, yağmalandığını ve içeriklerinin tahrif edildiğin vurgulayarak Husi milislerini ‘arkeolojik alanlarını, kaleleri, müzeleri, kışlaları ve silah depolarını yağmalamakla’ suçladı.
مشاركة :