İsrail dış istihbarat servisi Mossad Başkanı David Barnea, Batı ülkelerine hitaben yaptığı halka açık bir konuşmada, İranla nükleer anlaşmayı yeniden canlandıracak anlaşmalara varmak için devam eden girişimleri ‘bir tür saçmalık’ ve ‘boşuna’ olarak nitelendirdi. Barnea, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzogun ofisinde perşembe akşamı yaptığı konuşmada şunları söyledi: “İranın Rusyaya gelişmiş silah tedarikini derinleştirme ve genişletme çabalarına, uranyum zenginleştirme projesini genişletme ve bölgedeki dost Müslüman ülkelere yönelik saldırılarını yoğunlaştırma yönündeki gelecekteki niyetlerine karşı uyarıyoruz. Batıda, İranla bir anlaşma imzalamak için saçma sapan bir arayış içinde olan ve İranın anlaşmanın kendisinde yer alan yalanlarını pervasızca görmezden gelen unsurlar var. Geçen yıl burada söylediğim gibi; İranın önümüzdeki yıllarda nükleer silahlara sahip olmayacağına dair taahhüdümü yineliyorum. Bu benim ve Mossadın taahhüdüdür.” Barnea, Mossadın İran’ın nükleer projesini engellemek için Tahrana karşı yürüttüğü operasyonlara övgüde bulunurken bu amaçla Mossad’a ayrılan bütçelerde artış talep etti. Barnea açıklamasında şunları söyledi: “Muazzam zorluklarla yüzleşmek için çeşitlilik, görüşlere ve fikirlere açıklık, yenilikçilik ve kurnaz düşünme yoluyla üstün gelmeli ve ayırt edilmeliyiz. Cihazın gücü, tüm bileşenlerinin gücüne bağlıdır. Ancak bunu yapmak için birinci sınıf elektronik, siber ve dijital teknolojiye ve elbette mükemmel zekaya sahip olmamız gerekir. Bu da yeterli değil çünkü bu gelişmiş makinenin en üst düzeyde çalışması için mükemmel bir genel merkeze ve güçlü bir lojistiğe de ihtiyacımız. var.” Barnea, geçen eylül ayında İranda ‘ahlak polisi’ tarafından alıkonulan Mahsa Amini adlı genç kadının ölümü sonrasında patlak veren protestolara yönelik şu değerlendirmelerde bulundu: “İranda halk protestolarının patlak vermesinin üzerinden 100 gün geçti ve halk güçleri her şeye rağmen zayıflamıyor. İran rejimi, ayrım gözetmeksizin kadınları ve çocukları vurarak sınırsız bir vahşetle protestolarla başa çıkmayı seçti. Eylemcilerin yüzlercesi sokaklarda çaresiz ve savunmasız bir şekilde öldürüldü.” İsrailli siyasi kaynaklar, İranın uzay programını daha sonra 4 bin kilometre menzilli nükleer savaş başlıkları taşıyabilecek balistik füzeler üretmesini sağlayacak teknolojiler geliştirmek için kullandığını aktarmıştı. Haaretz gazetesi de perşembe günü, Tel Avivdeki siyasi kaynaklar arasında İranın motorlarına ve katı yakıt tanklarına ilişkin her başlıkta gelişmiş yetenekler kullanarak uydu fırlatmak amacıyla ‘Zulcenah’ ve ‘Kaim-100’ modelleri olmak üzere iki füze geliştirdiğine dair tahminler olduğunu bildirdi. İranın bu iki füzenin kullanımından askeri kullanımları lehine dersler çıkarabileceğini kaydetti. Bu durumda, böyle bir füze yarım tonluk bir savaş başlığı taşıyabilir ve 4 bin kilometre menzile sahip olabilir ki bu İranın elindeki mevcut füze cephaneliğinden çok daha uzun bir menzil. İsrailin tahminlerine göre böyle bir kıtalararası füzenin geliştirilmesi, ‘İran’ın İsraile saldırma kabiliyetini derinleştirecek ve Avrupa ülkelerini menziline çekecek olan stratejik hedefini’ oluşturuyor. İran geçen ay ve haziran ayında iki füze üzerinde testler yaptı. İsrailin geçen yıl bu füzeler için mobil rampalar geliştirme niyetini açıklamasının ardından İranın uzay programıyla ilgili önceki ipuçlarını beklediğini ve bu tür bir gelişmenin, özellikle İran askeri sanayisine bağlı şirketler söz konusu füzeleri geliştiriyorsa, ‘sivil görevlere değil askeri amaçlara uygun’ olduğu vurgulandı. İsrailin bu tahminlerine göre, nükleer bomba taşıyabilecek füzelerin geliştirilmesi, ‘İranın uranyum zenginleştirme çabalarına paralel olarak geliştirmekte olduğu ana eksenlerden biri’ olarak görülüyor. Ancak İranın nükleer programının ilerleyişi konusunda bir karar vermekten halen çok uzak olduğu ve böyle bir karar alsa bile bir füzenin nükleer savaş başlığı taşımaya uygunluğunun uzun zaman alan karmaşık bir mesele olduğu görülüyor.
مشاركة :