Irak Merkez Bankası’nın kasasında 100 milyar dolar olarak tahmin edilen bir meblağın olmasına rağmen, nüfusun dörtte biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Merkez Bankası kaynaklarına göre, bu mali rezerv modern Irak devletinin tarihindeki en büyük döviz rezervini teşkil ediyor. Söz konusu durum, iktisatçıların ve finans uzmanlarının ‘Irak’ın sorunu zenginliğin olup olmamasıyla ilgili değil, zenginliğin idaresi ve adil dağılımıyla ilgili’ şeklindeki sözünü doğruluyor. Merkez Bankası, geçen hafta döviz rezervlerinin 99 milyar dolar sınırını aştığını açıkladı. Bu miktar, Irak’ın rezervleri konusunda 1960’tan bu yana ulaşamadığı rekor bir seviyeyi temsil ediyor. Planlama Bakanlığı’nın dört gün önce açıkladığı tahminlere göre, ülkedeki yoksulluk oranı, bakanlığın 2019’da yayınladığı bir istatistiğe kıyasla yaklaşık yüzde 3’lük bir artışla yüzde 25’e yükseldi. Planlama Bakanlığı Sözcüsü Abdul Zehra el-Hendavi “Irak’ta 2019’da pandemiden önceki son yoksulluk oranları yaklaşık yüzde 22,5 olarak kaydedildi” dedi. Hendavi yaptığı açıklamalarda “Kovid-19 pandemisinden sonra ekonomik ve sağlık koşulları nedeniyle bu oran arttı ve şimdiki tahminimiz yüzde 25’e ulaşabileceği yönünde” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Hükümet, bazı temel malzemelerin küresel kıtlığını gidermek için önlemler aldı” dedi. Planlama Bakanlığı’nın, 2022 yılında Irak’ın toplam nüfusunun 42 milyona ulaştığını açıklayan diğer istatistiklerini de dikkate alırsak, ülkede 10 milyondan fazla yoksul insan bulunuyor. 2022’nin başlarında, eski Planlama Bakanı Halid Battal en-Necm “Kovid-19 pandemisinin yansımaları, yoksulların toplam sayısına 1,4 milyon yeni Iraklının eklenmesine neden oldu. Bu artışla, kriz öncesi 10 milyon civarında olan yoksul sayısı 11 milyon 400 bine ulaştı. 2018’de yüzde 20 olan yoksulluk oranı şimdi yüzde 31,7’ye yükseldi” açıklamasında bulundu. Planlama Bakanlığı’nın yeni tahminlerinde, yoksulluk oranının en çok arttığı bölge ve vilayetlerden bahsedilmedi. Ancak bakanlığın önceki istatistikleri, Müsenna, Divaniye, Dikar ve Meysan başta olmak üzere güney vilayetlerinin, bölge nüfusunun neredeyse yarısına ulaşan bir şekilde yüksek yoksulluk seviyelerine sahip olduğuna ve bu oranın ülkenin kuzey ve batı vilayetlerinde yüzde 10’lara kadar düştüğüne dikkat çekmişti. Finans uzmanları, doların değerinin Irak dinarı karşısında sürekli yükselişinin, mal ve ticari emtia fiyatlarındaki artışa yol açtığı göz önüne alındığında, yoksul ailelerin mağduriyetininin artırmasını öngörüyor. Dün (Salı) yerel piyasalarda dolar kuru bir dolar karşısında bin 600 Irak dinarı sınırını aştı. Resmi döviz kurunda ise bir dolar bin 446 Irak dinarına denk geliyor. Birçok kişi, dolar kurunun 2 bin dinara ulaşacak şekilde yükselmeye devam etmesinden endişeleniyor. Yoksulluk oranlarının yükselmesi, genel olarak iş fırsatlarının olmaması, yaşam maliyetinin yükselmesi ve arazi ve konut fiyatlarının fahiş artışı ile ilişkilendirildi. Bu durum, birçok yoksul aileyi tarım arazilerinde, devlete ait arazilerde veya gecekondu bölgeleri olarak bilinen bölgelerde yaşamaya yönlendirdi. Uzmanlar, vatandaşların omuzlarına yük olan boğucu konut krizinin üstesinden gelmek için ülkenin en az iki milyon yeni konuta ihtiyacı olduğunu belirtti. Parlamento’daki Yatırım Komitesi, ‘çözümün, konut kıtlığı olan bölgelerdeki aşırı kalabalığın ihtiyacını karşılamak için büyük konut kompleksleri inşa etmeye odaklanmakta olduğunu’ düşünüyor. Komite, ‘konut ve konut projelerinin krizinin başkent Bağdat ile sınırlı kalmayıp tüm vilayetlere yayıldığını’ söylüyor. Ancak uzmanlar, krizin ‘kötü yönetimden başka hiçbir şeyle’ bağlantılı olmadığını düşünüyor. Diğer yandan, Kürdistan bölgesinin, ülkenin yoksulluk oranları yüksek olan orta ve güneydeki vilayetler gibi konut krizi yaşamadığı biliniyor.
مشاركة :