Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalo (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar artarken dün (Çarşamba) binlerce sivil Sudanın başkenti Hartumdan kaçmaya başladı. Her iki tarafın da 24 saatlik ateşkes ilan etmesine rağmen, savaş uçakları çatışmanın beşinci gününde de bombalamalar gerçekleştiriyor. Görgü tanıkları, şehir halkının iftar saatlerini fırsat bilerek, çoğu yaya, bazıları da araçlarla başkentten çıkmaya çalıştığını söyledi. AFP’ye konuşanlar, mermi sesleri duyulmaya devam ederken yolların cesetlerle ve yanmış zırhlı araçlarla kaplı olduğuna dikkat çekti. Uzmanlar, görünüşe göre şu an birbirlerine karşı varoluş savaşı veren bu iki adam, ateşkes yapılması veya en azından sivillerin en tehlikeli mahallelerden tahliyesi için geçici bir ateşkes yürütülmesi çağrılarına kulaklarını tıkıyor. Cumartesi günü başlayan çatışmalar cephane tedariki veya sokaklarda mevzi değiştirmek için duyulan süre dolayısıyla kısa süreli durgunluklar ile devam ediyor. Aileler ise kendilerini çevreleyen risklere rağmen başkenti terk ediyor. Zirâ elektrik ve suyun kesilmesiyle, başıboş mermilerin evlere isabet etmesi nedeniyle Hartum’da kalmak artık mümkün değil. Elektrik ve su bazı yerlerde sadece birkaç saatliğine geliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Sudan Sağlık Bakanlığından aktardığına göre cumartesi gününden bu yana devam eden çatışmalarda en az 270 can kaybı ve 2 bin 600 yaralı kaydedildi. Doktorlar ise bu rakamların gerçeği yansıtmadığını, zira tehlikeli savaş alanlarından henüz cesetlerin toplanmadığını, çok sayıda yaralının tedavi için hastanelere ulaşamadığını söylüyor. Tıbbi bakım eksikliği Her iki taraftan hava kuvvetleri, Hartumdaki dokuz hastaneyi bombaladı. Doktorların ifadesine göre çatışmalardan etkilenen bölgelerdeki 59 hastaneden 39u ekipman eksikliği, savaşçılar tarafından işgal edilmeleri veya sağlık personelinin göreve gelememesi dolayısıyla hizmet dışı kaldı. Çok yüksek enflasyon oranlarının kaydedildiği ülkede normal zamanlarda zaten sınırlı olan gıda stokları ise lojistik sıkıntılar dolayısıyla git gide azalıyor. 45 milyon kişinin yaşadığı ülkede, nüfusun en az üçte biri açlıkla karşı karşıya. Böyle bir durumda, insani yardım çalışanları ve diplomatlar, ülkenin batısındaki Darfur şehrinde Dünya Gıda Programının (WFP) 3 çalışanının öldürülmesi ardından artık işlerini yapamayacaklarını söylüyor. Birleşmiş Milletler (BM) ise stoklarının ve tesislerinin yağmalanmasını kınayan açıklamalar yayınlıyor. Bu tehlikeli koşullarda bölge sakinleri evlerinin veya ailelerinin saldırıya uğraması korkusuyla yaşıyor. Nitekim Sudan halkı, Darfurda 2019’da protestolar neticesinde iktidardan düşen devrik lider Ömer el-Beşir aleyhinde savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçlamalarının yöneltilmesine yol açan çatışmaları, saldırıları ve zulmü henüz unutmuş değil. Yoldaki cesetler Görgü tanıklarının aktardığına göre dün binlerce kadın ve çocuk, ölümcül kokular yaymaya başlayan cesetler arasında yürüyerek, Hartum dışındaki vilayetlere doğru gitmeye başladı. Kendi vatandaşlarının ulaşımını organize etmeye çalışan diplomatik temsilcilikler dahi saldırılardan kurtulamıyor. ABD’ye bağlı bir diplomatik konvoy pazartesi günü ateş altında kalırken, Avrupa Birliği (AB) Büyükelçisi Hartumdaki konutunda saldırıya uğradı. Japonya Savunma Bakanlığı da bu ihtimal henüz uzak olsa da tahliyeler için gerekli hazırlıklara başladı. Nitekim Hartum Havalimanında da çatışmalar kaydediliyor. HDK yahut ordu kazanmaya yakın gibi gözükmüyor. İnternetteki bilgi kirliliği ve dezenformasyon dolayısıyla Hartum’da hangi tarafın hangi bölgeyi kontrol ettiğini bilmek imkansız. Ancak uydu görüntüleri hasarın boyutunu gözler önüne seriyor. Bilhassa Genelkurmay Başkanlığının yüksek duvarlarla ve ağır tahkimatla çevrili karargahındaki hasar oldukça belirgin. Genel İstihbarat +karargâhı imha edilmeye başlanırken, geride onlarca yanmış uçak kaldı. Eskiden petrol tankerlerinin deposu olan bir mekan, büyük bir kara noktaya dönüştü. Paris 1 Pantheon-Sorbonne Üniversitesi’nde Sudan meseleleri uzmanı Profesör Clement Deshayes, “Şu an iki taraf da kazanmış görünmüyor. Çatışmanın yoğunluğu ve şiddetinin seviyesi göz önüne alındığında, iki taraf müzakere masasına oturmadan önce işler daha da kötüye gidebilir. Bu nedenle tarafların bölgesel ortakları baskı uygulamak zorunda kalacak. Ancak şu an için açıklamalar bu yönde ilerliyor gibi görünmüyor” ifadelerini kullandı. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı uzmanlar, Sudanın komşuları ve bağışçıları olan güçlerin savaşan taraflarla iletişim halinde kalmaya çalıştığını, zira bilmedikleri konuları ve geleceği tahmin etmek zorunda kalmak istemediklerini belirtiyorlar.
مشاركة :