Husi grubu, tek taraflı bir adımla dün işgal etmeye çalıştığı Aden şehrinin kuzeyinde Eski Savunma Bakanı Mahmud el-Subaihi ile aynı anda tutukladıktan sekiz yıl sonra, Yemenli komutan Faysal Recep’i Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararı kapsamında serbest bıraktı. Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, Husilerin bu adımını memnuniyetle karşılarken, Yemen hükümetinde ise şüphe mevcuttu. Yemen hükümeti Husileri grubun imajını düzeltmeye ve gruba muhalif partileri tuzağa düşürmeye çalışmakla suçladı. Grup, Tümgeneral Faysal Recep’in serbest bırakılmasının Husi lideri Abdulmelik el-Husi’nin bir lütfu olduğunu iddia ederken BM Özel Temsilcisi, Twitter’da yaptığı paylaşımda tüm taraflara tutukluların dosyasında kaydedilen ilerlemenin geliştirilmesi ve tüm tutukluların serbest bırakılmasına yönelik Stockholm Anlaşması’nda belirtilen yükümlülüklerini uygulama çabalarının yoğunlaştırılması çağrısında bulundu. Husi medyası geçtiğimiz günlerde Recep’in serbest bırakılmasını gündeme taşıdı ve hükümeti, tutuklularla ilgili müzakerelerde onlardan vazgeçmekle suçladı. Hükümet ise bu iddiayı reddetti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Yemen’de meşru hükümet tarafları Husilerin bu adımını bir ‘tiyatro’ olarak nitelendirirken Recep’in serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladı. Açıklamalarda ayrıca karşılıklı olarak esirlerin bırakılması ilkesi gereğince, gruba diğer binlerce tutukluyu serbest bırakılması çağrısında bulunuldu. Recep’in de bağlı olduğu Abyan’daki aşiretlerden bir heyet, Yemenli komutanın serbest bırakılmasını sağlamak için grubun lideriyle arabuluculuk yapmak üzere Sana’ya gitmişti. Husilerin aldığı karar, hükümet tarafından grubun imajını toplamak için planlanmış bir adım olarak değerlendirildi. Husi yönetimine bağlı Esirler Komitesi Başkanı Abdulkadir el-Murtaza yaptığı açıklamada, serbest bırakılmasının grup liderinin talimatı üzerine geldiğini ve bunun ‘Abyan aşiretleri ve diğer aşiretlerden oluşan heyetin şerefi’ için yapıldığını iddia etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2216 sayılı kararının Recep ve eski Savunma Bakanı Mahmud el-Subaihi ile eski cumhurbaşkanı ve Reform Partisi lideri Muhammed Kahtan’ın kardeşi Nasır Mansur Hadi’yi serbest bırakma çağrısında bulunmasına rağmen grup kararı uygulamayı reddetti. Ancak sonrasında Subaihi ve Hadi, nihayet İsviçre’de üzerinde anlaşmaya varılan ve yaklaşık 900 kişinin dahil olduğu tutuklu takası anlaşması kapsamında serbest bırakıldı. Hükümet kaynaklarına göre, Husi grubu şimdiye kadar Kahtan’ı serbest bırakma veya ailesiyle iletişim kurmasına izin vermezken, Recep’in sekiz yıl içinde ailesiyle sadece iki kez iletişim kurmasına izin verdi. Yemen Enformasyon Bakanlığı Müsteşarı Abdulbasit el-Kaidi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada grubun, ‘BMGK kararı kapsamında olmasına rağmen, son takas anlaşmasının bir parçası olarak Tümgeneral Faysal Recep’i serbest bırakmayı reddettiğini daha sonra da sıkıcı detaylarına şahit olduğumuz dramayı sergilediğini’ belirtti. Kaidi, bu serbest bırakmanın milislerin kurtarılan şehirlerde bir atılım yapma girişimi olduğuna inanıyor. Kaidi konuya ilişkin şu açıklamada bulundu: “Grup tarafından Abyan’ın seçilmesi kötü niyet ve kurnazlık kapsamında geldi. Abyan’ı isyan ve bölünme tohumlarının yayılmasını ortadan kaldırmak için kullandı. Zira bu, Husi milislerinin bir uzantısı olduğu, tarih boyunca imamlık sistemi için neredeyse bir anayasa görevi gören, köklü bir davranıştır. Receb’in tahliye sürecini ve Husi liderlerin kendilerine karşı direniş saflarını parçalamanın yanı sıra kin ve fitneyi körükleme girişimleri bağlamındaki yorum ve konuşmalarını takip ettik ve bu yöntemleri kesinlikle başarısız olacaktır. Zira Recep’in ve kaçırılanların hepsinin serbest bırakılması zaten bir haktır öte yandan kaçırılmaları, kaybolmaları, kendilerine ve ailelerine işkence ve psikolojik zarar verilmesi, bu aptal milislerin yaptığı gibi kutlama gerektirmeyen suçlardır.” Kaidi, Husi grubun hükümetin Recep’in görmezden geldiğini ve onun hakkında müzakere etmediğini iddia ederken kasten yalan söylediğini vurguladı. Grubun bu emrin uygulanmasında Abyan’a atadığı valiye güvendiğini, heyete katılan dört kişiyi ‘hiç kimse ve ağırlıkları olmayan’ kişiler olarak nitelendirdiğini açıkladı. Aynı zamanda, Yemen Enformasyon Bakanlığı müsteşarı olan Feyyad el-Numan bu adım hakkında Şarku’l Avsat’a “Husi milisleri tüm müzakerelerde Tümgeneral Faysal Recep’i serbest bırakmayı reddetse de serbest bırakılmasını memnuniyetle karşılıyoruz” açıklamasında bulundu. Numan, tutsaklar, kaçırılanlar ve kayıplar başta olmak üzere meselesi olmak üzere insani yardım dosyasının Husi milisler tarafından siyasi ve medya şantaj kartına dönüşmemesinin önemini vurguladı. Husi milislerin bölgesel ırkçı projesinin çıkarlarını diğer tüm Yemen çıkarlarının üzerinde tuttuğunu söyledi. Feyyad el-Numan, Recep’in bu şekilde serbest bırakılmasını ‘Yemenlilerin kanıyla lekelenmiş çirkin Husi imajını güzelleştirmeye yönelik başarısız bir girişim’ olarak nitelendirdiği açıklamasını şöyle sürdürdü: “Tümgeneral Faysal Recep’in, 2018’deki Stockholm Anlaşması’ndan bu yana serbest bırakılması talep edilenler listesinin başında olmasına rağmen Husiler medya ve siyasi alanda kazanımlar elde etmek için mahkumların ve kaçırılanların dosyasını kullanmaya devam ediyor.”
مشاركة :