Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert dün, başta Irak’a komşu ülkeler olmak üzere tüm uluslararası arenaya Irak’ın su kıtlığı sorununu ve yüzleştiği kuraklık ve kirlilik tehlikelerini çözmeye yardımcı olma çağrısında bulundu. Plasschaert, Irak’ın başkenti Bağdat’ta düzenlenen Irak Forumu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Çevredeki iklim değişikliklerine kökten bir çözüm bulunmalıdır Ülkeler, Irak’ın su payını güvence altına almaya ve su kaynaklarındaki açığı gidermeye yönelik bir çözüm bulmasına yardım etmelidir.”  Plasschaert ayrıca ülkenin su güvenliğini korumanın gerekli olduğunu vurguladı. Irak’taki su krizi son yıllarda yağış oranlarının düşmesinin yanı sıra Dicle ve Fırat nehirlerinden sağlanan su seviyelerinin düşmesi ile derinleşti. Birleşmiş Milletler’e göre Irak, iklim değişikliğinden en çok etkilenen, ‘dünyadaki beşinci ülke’ oldu. Irak Su Kaynakları Bakanı Avn Ziyab geçtiğimiz günlerde, gelecek sezon boyunca su seviyesi durumuna ilişkin uyarıda bulundu. Irak resmi haber ajansı INA’ya göre Ziyab açıklamasında “Mayıs ayından sonra bakanlık, vatandaşların tüketim ihtiyacına ek olarak yüksek sıcaklıklar ve bunun sonucunda da suyun buharlaşmasına bağlı büyük zorluklarla karşı karşıya kalacak” dedi. “Bu yıl zor olacak ve en önemlisi bu az miktardaki suyun nasıl adil bir şekilde dağıtılacağına ilişkin zorluklar var” diyerek uyarıda bulunan Bakan, bakanlığının izinsiz nehir ve göl havzalarındaki ihlallerin engellenmesi de dahil olmak üzere krizle yüzleşmek için önlemler aldığını da sözlerine ekledi. Diğer yandan, Irak Parlamentosu’ndaki Tarım ve Su Kaynakları Komisyonu, Su Kaynakları Bakanı’nın ülkenin geneli tarım veya iklim düzeyini ve dile getirdiği endişeleri görüşmek üzere çağrıda bulunduğunu duyurdu. Uzmanlar, atık suların arıtıldıktan sonra tarımda değerlendirilmesi, suyla ilgili ihlallerin önlenmesi, yağmur sularının depolanmasına başlanması, su toplama barajlarının inşa edilmesi ve nehirlerin tıbbi atıklardan korunması çağrısında bulunuyor. Diğer yandan tarımda modern teknolojilerin teşvik edilmesinin ve damlama yöntemi ile su kriziyle başa çıkmada yeni bir aşama başlatılmasının önemine dair resmi yetkililer ve uzmanlar tarafından yapılan çağrılar da sürüyor. Irak’taki su krizi, komşu ülkelerin barajlar inşa etmesi ve Irak’a su sağlayan nehirlerin suyunun azaltılmasının yanı sıra son 10 yılda ülkeyi sert bir şekilde vuran kurak mevsimden kaynaklanıyor. Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani geçen ay Türkiye’ye yaptığı ziyarette, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dicle Nehri’nden Irak için ek pay ayırmasını istedi. Bu talebin üzerine Türkiye Erdoğan, Irak’ın Dicle Nehri’nden aldığı su payını bir aylığına ikiye katlayacağını açıkladı. Irak Çevre Bakanı Nizar Muhammed Amidi, Irak’taki kimyasal kirliliğin etkilerini azaltmak için Dünya Bankası iş birliği ve Küresel Çevre Fonu’nun desteğiyle ‘önemli’ olarak nitelendirdiği iki projeyi hayata geçirdiğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Bakan, Dünya Bankası ile yaptığı bir konferansta şunları söyledi: “Irak’taki kimyasal kirliliğin azaltılması konusunda önemli bir niteliksel sıçrama oluşturacak olan bu iki proje, Dünya Bankası ve Küresel Çevre Fonu’ndan gelen destek açısından en yüksek desteği alıyor ve gruba hibe olarak 20 milyon dolarlık mali destek sağlıyor.” Başbakan’ın Çevre ve İklim İşleri Danışmanı Ali el-Lami’nin konferanstaki açıklamaları da şöyle oldu: “Anlaşma iki önemli eksene odaklanıyor. İlki, 2015 tarihli 45 sayılı Kanuna göre Irak’ın resmi olarak taraf olduğu Kalıcı Organik Kirleticilere ilişkin Stockholm Sözleşmesi için ulusal uygulama planı faaliyetlerinin başlamasına dayanıyor. Bu proje elektrik, tarım, Sanayi, madenler, belediyeler ve bakanlıklarındaki tüm ulusal ortaklarla koordineli olarak uygulanacak. Proje faaliyetlerinde, Tarım Bakanlığı’nın bazı dükkanlarda bulunan son kullanma tarihi geçmiş ve zarar görmüş ürünlerin, Escorial yağların ve bu yağ ile kirlenmiş bin 300 tonluk trafoların güvenli bir şekilde çevresel olarak bertarafına odaklanılacak. Ayrıca Stockholm Anlaşmasının uygulanması için ilgili tüm bakanlıkların tam kurumsal desteği sağlanacak, kalıcı organik kirleticilerin analiz ve ölçümlerini yapma olasılığını geliştirmek için stratejiler hazırlanacak, ilgili yasa ve mevzuatı güncellenecek ve laboratuvarların bakımı yapılacak. Diğer projede ise, kurtarılmış bölgelerdeki çok kirli alanlar ele alınacak. Bakanlık, Dünya Bankası’nın koordinasyonu ve desteğiyle, altı ilde terörist DEAŞ örgütünden kurtarıldıktan sonra oldukça kirli onlarca alanın değerlendirilmesini içeren ilk aşama tamamlayacak.”