Irak’ta devlet mülklerinin satın alınması ve kiralanması meselesine ilişkin suiistimallere yönelik ilginin artığı bir zamanda, Şarku’l Avsat, 240 kadar devlet yetkilisi ve personelinin piyasa fiyatlarına kıyasla çok düşük fiyatlarla ev kiraladıklarını veya satın aldıklarını gösteren birtakım dosyalara ulaştı. Söz konusu dosyanın bakanlar kuruluna sunulması Haziran 2015 tarihine dek uzanıyor. Başbakanlık ofisi tarafından sunulan dosya, Yeşil Bölge, Kadisiye ve Cadriye’de bulunan devlete ait taşınmaz mülklerin kiralanmasına ilişkin belirlenen bir mekanizmayı içeriyor. Yeşil Bölgedeki işçiler, tüm kiralık evlerin mülkiyetinin devletin elinde ve Maliye Bakanlığının tasarrufunda olduğunun bilinmesine rağmen, dosyada yer alan yetkililerin çoğunluğunun hâlâ düşük fiyatlarla kendilerine kiralanan evlerde oturduklarını vurguluyor. Dosyada sözü edilen mekanizmanın paragraflarından biri, ek ödenekler hesaplanmaksızın çalışanın maaşından düşülerek, ev kirasının çalışan tarafından karşılanması gerektiğini gösteriyor. 100 metrekareden daha az alana sahip bir evde oturan çalışanın maaşından yapılan kesintiler yüzde 5’ten başlarken, 300 metrekareyi aşan bir alana sahip evde oturan kimse için ise bu oran yüzde 8e kadar ulaşıyor. Bu oranlar bütünü değil, Yeşil Bölge ve yakınındaki komplekslerdeki kira değerlerinin sadece yüzde 15ini oluşturuyor. Dosyada listelenen düşük kiralarla ev tutan yetkililerin ödedikleri kiralar şöyle: Eski bir başkan yardımcısının ofisindeki bir çalışan, sadece 31 bin dinarlık (26 dolar) bir kira ücreti ile 850 metrekarelik bir evde otururken, eski bir cumhurbaşkanı yardımcısının oğlu 58 bin dinar (50 dolardan az) ile 400 metrekarelik bir evde oturuyor. Ayrıca eski bir başbakan, Yeşil Bölgede 400 metrekarelik alana sahip bir evi 400 bin dinara (yaklaşık 670 dolar) kiralarken, mevcut büyükelçi Kadisiye Kompleksinde bulunan 2 bin metrekarelik alana sahip evi için 260 bin Irak dinarı (yaklaşık 210 dolar) ödüyor. Dosyada yer alan bilgilere göre, üst düzey bir yetkili sadece 400 bin dinara (yaklaşık 330 dolar) 600 metrekarelik bir ev kiralarken, eski bir meclis başkanı 2 milyon dinar (1680 dolar) kira ücreti ile 3 bin metrekarelik alana sahip bir eve sahip. Ayrıca Eski bir Bakanlar Konseyi Genel Sekreteri 605 metrelik bir evi 400 bin dinara kiralarken, üst düzey bir hükümet yetkilisinin kaldığı 350 metrekarelik evin kirası 154 bin dinar (129 dolar). Eski bir bakan ise 630 metrekarelik bir evde 315 bin dinar kira (yaklaşık 260 dolar) ile oturuyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği dosyalar, bazı yetkililerin devlete ait ikiden fazla ev tutuğunu ortaya koyuyor. Mesela eski bir üst düzey askeri yetkilinin, 320 bin dinar ve iki milyon dinar arasında değişen kiralarla 3 ev tuttuğu kaydedilirken, eski bir başbakan yardımcısının ise yime aynı sayıda ev tuttuğu belirtiliyor. Devlet mülklerinin satın alınması ve kiralanması dosyası, Iraktaki en karmaşık ve önemli meselelerinin başında yer alıyor. Çünkü söz konusu ihlallerin skalası hemen hemen her kesimden nüfuz sahibi ve etkin şahıslar ile partilere dek uzanıyor. Mukteda Sadr tarafından desteklen Sairun koalisyonu, pazar günü milletvekillerinin ayrıcalıklarına ve devlet mülklerinin satın alınması ve kiralanmasına ilişkin bir dizi öneride bulundu. Bu öneriler arasında, Temsilciler Meclisi üyeleri ve bakanlar ile birlikte özel bir statüsü olan kimselere kiralama hususunda verilen ayrıcalıkların kaldırılması, devlet mülkleri dosyasının açılması ve 2013 Yılı 21 Sayılı Devlet Mülklerinin Satışı ve Kiralanması kanunun gözden geçirilmesi de yer alıyor. Meclis Başkanı Muhammed Halbusi, geçen hafta Kerbela eyaletine yaptığı ziyaret sırasında, hükümet binalarının bulunduğu Yeşil Bölge’deki devlet mülklerinin kiralanması dosyasına ilişkin şunları söyledi: “Yeşil Bölge’de, genel müdür statüsünden daha aşağı bir konumda bulunan personellere dağıtılan yüzlerce ev var. İlgili evlere ilişkin herhangi bir hesap veya kontrol söz konusu değil. Temsilciler Meclisi’nde bu hususta birçok dosya açılacak.” Dürüstlük Komisyonu Başkanı Rahim el-Ukayli, Eylül 2011de verdiği istifasının metninde, “Devlet fonlarının ve mülklerinin yağmalanmasına ilişkin ortaya çıkan düşmanlıklar, Iraktaki güç mücadelesinin beyan edilmemiş kısmıdır” ifadelerini kullanmıştı. Bir adli uzman şu açıklamalarda bulundu: “Devlet mülkünün kiralanmasına ilişkin yolsuzluk, ortaya konan fahiş gabinler ile kendisini gösteriyor. Kiralar alanına, bulunduğu yere, kıymetine ve değerine göre belirlenmiyor Bilakis makamını bunu elde etmek amacıyla kullanan nüfuz sahibi çalışanların maaşlarına göre belirleniyor.” “Devlet mallarının kiralanması veya satılmasına ilişkin gabin söz konusu olduğu takdirde bu durumun sözleşmenin feshine yol açacağı” genel kuralına atıfta bulunan adli uzman, söz konusu kuralın göz ardı edildiğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Söz konusu mülklerin kiralanması, Iraklıların kanun önündeki eşitliği ilkesine halel getiriyor. Çünkü kendisine gayrimenkullerin kiralandığı kimseler sadece nüfuz sahibi belirli bir tabakadan olan kimselerdir. Fakat geri kalan Iraklıların böyle bir nüfuzu yok. Devlet çalışanı olsalar bile, bu gibi mülklerin aynı şekilde kendilerine kiralanması hakkına sahip değiller.” Fahiş gabin durumunda devlet malları üzerinde tasarruf edilmesine izin verilmeyeceğini dile getiren hukuk uzmanı Tarık Harb, Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu: “Devlete ait mülklerin ve arazilerin kiralanması veya satın alınması dosyası ciddi zayiata yol açtı. Bugün yargının önüne getirilen bir davada, Cadriye semtinde bulunan ve 2 bin 500 metrekarelik bir tarım alanının yılda 12 bin dinara (10 dolar) bir kişiye kiralandığı geçiyor. Davaya ilişkin sorun, kiralayanın ödeme yapmamasıdır. Kira ve adaletsizlik meseleleri sadece siyasi figürlerle ilgili değil, birçok etkili tarafları da içeriyor. Bağdatta, arazisi başkent sekretaryasına ait büyük bir alışveriş merkezi var. Alışveriş merkezinin kirası, otoparkının bir saatlik ücretine denk değil.”
مشاركة :