Rusya dün Batı’yı gerilimin gittikçe arttığı Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nü (OPCW) gündemini yürütmek için bir araç haline getirmeye çalışmakla suçladı. Ancak Moskova söz konusu uluslararası örgüte verilen, Suriye ve İngiltere’de yaşanan kimyasal saldırılardan kimin sorumlu olduğunu tespit etmesini sağlayan yeni yetkilerin önüne geçme çalışmalarında başarılı olamadı. Batı, Suriye’deki bir dizi kimyasal saldırı ve geçen mart ayında İngiltere’nin Salisbury kentinde eski Rus ajanı Sergey Skripal’a yönelik sinir gazı saldırısı sonrasında söz konusu yetkileri genişletmeyi başardı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün Belarus’un başkenti Minsk’e yaptığı ziyarette konuya dair şunları söyledi: “Uluslararası hukuk, Kimyasal Silahları Yasaklama Sözleşmesi’nin uygulanmasına yönelik benzersiz bir örgütü Batı politikalarının yayılması için bir araç haline getirmeye çalışıyor.” Lavrov, üye devletlerin örgütün yeni rolünün finanse edilmesini kapsayan 2019 bütçesini onayladığı dünkü seçimleri eleştirdiği açıklamasının devamında şunları söyledi: “Mevcut prosedürleri ihlal eden bir oylama ile suçlu tarafı belirleme yetkisi Teknik Sekreterlik’e verldi. Bu karar, endişe vericidir. Örgüte üye devletler uluslararası hukukun temellerini ihlal eden bir kararı destekledi. Oylamadan önce gasp ve rüşvet devreye girdi.” Lavrov açıklamasında artık Kimyasal Silahları Yasaklama Sözleşmesi’nin nasıl kurtarılabileceğini görmenin gerekli olduğunu vurguladı. Rusya ve İran’ın örgütün yeni yetkilerine karşı çıkması ve oylama yapılması konusunda ısrar etmesinin ardından örgüt bütçesi ilk kez oylamaya açıldı. Rusya ve Çin’in yeni yetkilerin uygulanmasını izlemek üzere “açık” bir grup kurulması için sunduğu ortak plan 30’a karşı 82 çoğunluk oyuyla karşı karşıya kaldı. 1997 yılında imzalanan ve tüm ülkelerin zehirli silahlardan vazgeçmesini kabul ettiği sözleşme Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) kurulmasına giden yolu açtı.
مشاركة :