Dürziler Esed’in ordusuna katılmayı reddediyor

  • 11/22/2018
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

Suriye’de savaşın patlak vermesinden 7 yıl sonra Suveyda vilayetinde, çoğu Dürzi gencin yaptığı gibi Selim de zorunlu askerlik yapmamak konusunda ısrarlı. Suveyda’da 3 aydan fazla süredir DEAŞ elinde rehin tutulan kadın ve çocuklar birkaç gün önce serbest bırakılmıştı. Bu olay, ülke tarihinde Dürzi azınlığa yapılmış en kanlı saldırıydı. Olayın ardından Beşşar Esed, bölge halkına orduya katılma çağrısında bulundu ve karşı gelmeleri halinde “vatana hizmetten kaçma” suçu işleyeceklerini vurguladı. Suriye nüfusunun yüzde 3’ünü oluşturan Suriyeli Dürziler, çatışma yılları boyunca büyük ölçüde kendilerini korudular.  Geneli rejime karşı silahlanmadılar,  birkaç kişi dışında muhaliflerin safına katılan da olmadı. On binlerce genç, mecburi askerlik hizmetine muhalefet ederken yalnızca bölgelerini korumak için silaha sarıldılar. Şam bu duruma gözlerini yumdu. 27 yaşında askerlik hizmeti yapmayı reddeden Selim şunları söyledi: “Suriye’deki kan banyosunda benim de parmağım olsun istemiyorum. Falanca koltuğunda kalsın diye Hama, Humus ve başka illerin evlatlarını öldürmeyi istemiyorum. Ordu, özellikle savaş yıllarında askerlik süresi belirli olmadığı için bir mezarlıktır.” Zorunlu askerlik süresi 2 yılken, savaşla birlikte bu süre arttı. Selim, rejimin kontrol noktalarında durdurulup zorla askere alınma korkusuyla eyalet sınırlarının dışına çıkmıyor. Suriye hükümeti resmi kurumları aracılığıyla Suvede’de bulunurken bu aralar eyaletin civarında kontrol noktaları kuruyor. Selim, 25 Temmuz’da 260 kişinin ölümüyle sonuçlanan DEAŞ saldırısında silahlanmıştı. Örgüt 30 kişiyi kaçırmış bunlardan 6’sı Şam’la yapılan esir değişiminde serbest bırakılmıştı. 8 Kasım’da Şam, geri kalan kişilerin askeri bir operasyonla kurtarıldığını açıkladı. Kaçırılanlardan 5’inin çatışmada ya da idam edilerek öldürüldüğü bir yaşlı kadının da öldüğü açıklanan bilgiler arasındaydı. Salı günü kaçırılan ailelerden oluşan bir heyetle görüşen Esed, şunları söyledi: “ Eğer herkes orduya katılmış olsaydı, ordu her yerde olabilecekti. Bu nedenle diyorum ki askerlik hizmetinden kaçmak vatan hizmetinden kaçmaktır. Ve kaçanlar şehitlerin ve alıkoyulan kişilerin günahını taşımaktadır.” Selim, Esed’in bu açıklamasında tehdit gördüğünü belirterek şunları söyledi: “ Askere gitmemenin sebepleri var. Rejim bize ya DEAŞ ya ordu diyor. Rejim zor kullansa bile askere gitmeyeceğim.” Uluslararası İlişkiler Profesörü Hatar Ebu Diyab, Dürzilerle ilgili olarak Esed’in tehditlerinin işe yaramayacağını ifade etti. Esed’in Suveyda halkını gelecekteki savaşlarda yem olarak kullanmak istediğini söyledi. Suveyda 2013,2015 yılları arasında radikal İslamcı grupların saldırısı hariç tutulursa nisbeten savaşın etkilerinden uzak kaldı. Din adamları ve savaşçılardan oluşan gruplar, gençlerin eyaletleri dışında askere alınmasına direndiler. “Suveyda 24” haber ağı müdürü 26 yaşındaki Nur Rıdvan “rejim, DEAŞ şiddetinden yararlanarak Suveydalıları “itaat evi”ne döndürmek istiyor. Ve bugün açıkçası bir takas teklif ediliyor “ korunmanız ve güvenliğiniz karşılığında orduya hizmetiniz.” 2014 yılında çatışmaların artmasıyla halk, zorla askerlik hizmetine alınan gençleri kurtarmak için güvenlik merkezlerini kuşatmıştı. Şam bu duruma herhangi bir karşılık vermemişti. Ama bunun bir bedeli oldu. Hatta bazı sosyal medya hesaplarından Esed’in bölge halkına baskı unsuru olması için DEAŞ’ın saldırısına imkan tanıdığını yazdılar. Araştırmacı aktivist Himam el-Hatib, AFPye verdiği demeçte, “hayalet şehirde insanlar kendilerini korumak için bireysel olarak silahlandılar. Rejim Suveydalılar’ı cezalandırmak için varil bombaları yerine DEAŞ gibi başka yöntemler kullanmaktadır” dedi. Suveyda’ya rejim kuvvetleri girmeden önce DEAŞ eyalete komşu olan Safa tepelerine doğru çekildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Müdürü Rami Abdurrahman, Dürzilerle rejim güçleri arasında bölgeyi korumaya karşılık Dürzi gençlerin orduya katılmasına ikna etmeleri karşılığında güçlerini çöle doğru çektiğini söyledi. Gözlemevi’nin tahminlerine göre 30 bin Dürzi genç, askerlik hizmetine karşı çıkıyor. Bu konuda Dürzi şeyhler ile Rus subaylar arasında ard arda pek çok toplantı yapıldığına da dikkat çekiyor. Udey Hatib (25) “savaş devam ediyor, ölümler devam ediyor. Biz öldürme makinesi değiliz” diyerek askere katılmayı reddediyor. Suveydalı gençlerden biri şunları söylüyor: “Ben de askere gitmeyenlerden biriyim. Ancak biz DEAŞ’ın saldırısına karşı savaştık, rejim bize destek olmadı. Bugün nasıl bölgeyi terk edip orduya katılabiliriz?  Önceliğimiz eyaletimizdir.”

مشاركة :