Hizbullah, hükümeti kurmakla sorumlu Başbakan Saad Hariri’yi, Lübnan hükümetinin kurulmasını geciktirmekle suçladı. Hariri ise "Yeni Hükümet" krizine bir çözüm bulabileceğini belirterek, “Nihayetinde bir çözüme ulaşacağımıza eminim. Bir çözüme ulaşmak zorundayız. Herkes, Lübnan anayasasının bizi bir araya getirdiğinin farkında olmak zorunda” ifadelerini kullandı. Hükümetin kurulmasına dair kısa bir açıklamada bulunan Hariri, “Gecikmesi durumundan çok bahsetmeyeceğim. Lübnan’ın üzerinde var olan bulutlar arasında bir çözüm bulmak için halkla bir olabiliriz. Sonunda bir çözüme ulaşacağımızdan eminim, ulaşmak zorundayız. Herkes, Lübnan anayasasının bizi bir araya getirdiğinin farkında olmak zorunda. Ülkede, hakkında tartıştığımız birkaç sorun var. Bu yüzden bizi bir araya getiren şeylere odaklanmalıyız. Daha önceki aşamalardaki tüm işlerim, bizi bir araya getiren durumlara odaklanmıştı” ifadelerini kullandı. Hizbullah: Krizin sorumlusu Hariri Öte yandan Hizbullah Milletvekili Hasan Fadlullah, “Hükümetin kurulmasında seçim sonuçlarının geçersiz sayılmasını kabul etmeyeceğiz. Zor zamanlarımızda bizim yanımızda duran müttefiklerimizden vazgeçmeyi kabul etmeyeceğiz. Onlar, bizim yanımızda oldukları için cezalandırılıyor. Hükümette dağıtılmamalarının sebebi, 8 Mart bloğu ve Hizbullah milletvekilleri olmasıdır. Onlardan, bizimle beraber oldukları için vazgeçmemizi mi bekliyorlar? Lübnan’da bizim gibi bir partinin, yanında durduğumuz bir taraftan vazgeçeceğini düşünebilen akıl sahibi biri var mı? 1982’den bu yana herhangi bir günde veya dönemde, yanımızda duran bir kimseden vazgeçtik mi? Müttefiklerimizi terk etmek veya haklı taleplerini desteklememek bizim sözlüğümüzde yer almıyor” şeklinde konuştu. “Bağımsız Sünni milletvekilleri ile temas veya görüşme yapılması gerekiyor. Kimsenin ilkelere aykırı davranma hakkı yoktur” diyen Fadlullah, “Görüşlerini hükümeti kurmakla sorumlu başbakan iletmek, onların en doğal hakkıdır. Bu, lüks bir durum değil ve zaman kaybına, sürecin engellenmesine engel olur. Problemin başbakanda olduğunu söyledik. Eğer çözüm istemiyorsa sorumluluk da almamalıdır” ifadelerini kullandı. Hasan Fadlullah, “Ancak nihayetinde hükümet kurulacak. Zaman kaybı, Lübnanlılara yönelik bir kayıptır. Kimse sorumluluklarını, bir başkanın üzerine yüklemeye çalışmasın. Bu konuşma ve yaygaralar, herhangi bir fayda getirmez. Faydalı olan durum, ciddiyet, sorumlu bir ruh, realizm ve çözüm bulma bilincinde yatıyor. Çünkü sorun, popüler gerçekliği tanımak istemeyenlerledir” dedi. Hizbullah Merkez Konsey üyesi Şeyh Nebil Kavuk da hükümeti kurmakla sorumlu başbakanın seçim sonuçlarını ve bağımsız Sünni milletvekillerinin bakanlık temsillerini reddetmesi dolayısıyla Lübnan’daki hükümet krizinin daha da kötüye gittiğini belirtti. Bağımsız Sünnilerin Lübnan’da bir kesimi temsil ettiğine dikkati çeken Kavuk, “Başbakanın seçim sonuçlarını ve Sünni milletvekillerinin dağılım haklarını reddetmesi, krizin devamlılığı anlamına geliyor. Bir çözüm istiyoruz. Ancak en baştan en sona kadar çözüm ve düğüm başbakandadır” dedi. “Bağımsız Sünni milletvekilleri” veya “8 Mart Sünnileri”’nin temsil düğüm, Hizbullah’ın temsil taleplerine bağlı kalması ve Hariri’nin de söz konusu talebi reddetmesi çerçevesinde hükümetin kurulumunu bir çözüme ulaşmaktan uzaklaştırıyor. Özgür Yurtsever Hareketten diyalog çağrısı Öte yandan (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) Milletvekili ve Enerji ve Su Bakanı Cesar Ebi Halil, yaptığı açıklamada, Başbakan Hariri’nin belli bir statüye sahip olan diğer tarafların varlığını kabul etmesi gerektiğini vurguladı. Ebi Halil, “Durum, olması gereken yerde. Aynı şekilde ÖYH Genel Başkanı Cibran Basil’in çözüm yollarını kolaylaştırmak için taraflar arasındaki gerilimi hafifletme çabası büyük bir başarıdır. Herkesin, CEDAR Konferansı’ndan temel hizmetlere kadar Lübnanlıların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir hükümet kurmak için inisiyatif alarak kolaylaştırıcı atmosfere girmesini umuyorum” ifadelerini kullandı. “ÖYH ve Hariri arasındaki siyasi ve kişisel ilişki iyi” diyen Milletvekili, farklı siyasi taraflar arasında da diyalog çağrısında bulundu. Ebi Halil ayrıca, “ÖYH, azınlıkların temsili için hükümetin genişlemesini destekliyor. Özellikle hükümet kurma sürecinde mevcut kriterler üzerinde uzlaşı sağlandıktan sonra hükümeti kurmanın daha kolay ve daha hızlı bir yolunu tesis eden Hariri’den bir özür istemiyor” şeklinde konuştu. Lübnandaki "Yeni Hükümet" krizinin seyri Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 6 Mayısta yapılan genel seçimlerin ardından Başbakan Saad el-Haririyi 24 Mayısta yeni hükümeti kurmakla görevlendirmişti ancak siyasi taraflar arasında başta bakanlıkların dağılımı olmak üzere yaşanan birtakım sorunlar nedeniyle ülkede aylardır hükümet kurulamıyor. Lübnan’da 6 Mayıs’ta yapılan genel seçimlerin ardından bir türlü kurulamayan Yeni Hükümet’e dair kriz 7. ayında da sürüyor. Ülkedeki etnik ve dini kimlikleri temsil eden partilerin Bakanlar Kurulu’ndaki paylarını bölüşmeleri konusunda onlarca alt-kriz aşılmıştı. Bunların başında Dürzi partilerin kendi aralarındaki, Maruni Hristiyan partilerin ise kendi aralarındaki çekişmeler geliyordu. Dürzi ve Marunilerin kendi iç çekişmelerini sonlandırmalarının ardından hangi Bakanlıkların hangi partilere bölüştürüleceği sorunu da yine zorlu pazarlıklar sonucu çözüm bulabildi. Yeni Hükümet’in kuruluşu, geçtiğimiz ay (Şii) Hizbullah’ın son dakika hamlesiyle tekrar çıkmaza girdi. Hizbullah ülkedeki Sünnileri temsil eden rakibi Müstakbel Hareketi’ne karşı kendisiyle Müstakbel’e karşı ittifak yapan bağımsız 6 Sünni milletvekilini de temsilen en az 1 Bakanlık verilmesini istiyor. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah geçen hafta, "bağımsız Sünni vekillerin" olmadığı bir hükümete partisinin katılmayacağını bildirmişti. Hariri ise Hizbullahı, hükümetin kurulmasını engellemekle suçlamıştı. Lübnanda mayıs ayında yapılan genel seçimlerde Şiilerin çoğunlukta olduğu bölgelerde Şii Emel Hareketi ve Hizbullahın desteğini alarak meclise giren 6 Sünni milletvekilinin yeni hükümette temsil edilmesi yönündeki ısrar hükümet kurma çalışmalarını kilitliyor.
مشاركة :