Brexit’in Londra ekonomisine etkisi: Yüzde 9.3 oranında gerileme

  • 11/29/2018
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

İngiltere Başbakanı Theresa May, geçtiğimiz Pazar günü İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasına dair Brüksel ile varılan anlaşma konusunda güçlü bir muhalefet ile karşı karşıya. May eleştirileri bastırmak için Birleşik Krallığı oluşturan çeşitli bölgelerde halkla bir araya gelecek. Bu bağlamda Salı günü Wales ve Kuzey İrlanda’yı; dün ise 2016 Haziran ayındaki çıkış referandumunda çoğunluğu AB’de kalma lehine oy kullanan İskoçya’yı ziyaret ederek planını desteklemeleri için seçmenlere doğrudan çağrıda bulundu. Ancak gözlemcilere göre en iyisi, May’in parlamentoyu ve özellikle de iktidarda olan kendi partisi Muhafazakâr Parti üyelerini anlaşma lehine oy kullanmaya ikna etmesidir. Hükümetin, 11 Aralık’ta Temsilciler Meclisi’nde gerçekleşmesi kararlaştırılan oylamadan önce Brexit anlaşmasının etkisine dair bir dizi değerlendirme yayımlaması bekleniyor. May ise çıkış anlaşması için parlamentonun onayına muhtaç. Bununla birlikte her cenahtan eleştirmenler, muhalefet edeceklerini ifade ediyorlar. Bu, hükümetin parlamentodaki oylamayı kazanma şansının şu an için düşük olduğu anlamına geliyor. Hazine Bakanlığı ve diğer bakanlıklardaki analizcilerin Çarşamba günü yayınladıkları resmi ekonomi raporu, AB’den geri çekilme anlaşması olmaksızın çıkışın, 15 yıllık süre zarfında GSYİH’da yüzde 9.3’lük bir gerilemeye yol açacağına dikkat çekti. İngiltere Hazine Bakanı Philip Hammond, Sky News kanalına yaptığı açıklamada, “Bu analiz, geri çekilme anlaşması olmaksızın AB’den ayrılmanın, epey etkili olacağını ortaya koyuyor. Ticaret üzerinde beklenen etki şu anlamı ifade ediyor: May’in anlaşması gereğince İngiltere, AB’de kalınması halinde olacağından ‘daha küçük’ olacak. Analiz aynı şekilde AB’yi anlaşmasız bir şekilde bırakmanın ekonomi üzerinde çok büyük etki bırakacağını gösteriyor” dedi. BBC’ye ait Radyo 4 kanalında yayımlanan Today programıyla yapmış olduğu bir başka görüşmede ise Brexit anlaşmasının AB’den ayrılışın ekonomi üzerindeki etkisini ‘en aza indirgeyeceğini’ ifade etti. İngiltereli Press Association (PA) adlı ajansın belirttiğine göre May’in, AB ile varılacak anlaşmanın -İngiltere’nin ayrılmasından sonra- 27 ülkeyi kapsayan Birlik ile ‘eşi görülmemiş bir ekonomi ortaklığı’ ihtimali taşıdığı yönündeki görüşünü destekleyen gerekçeler sunması bekleniyor. Daha önce, “Kimse razı olmaz” sözleri ile Brexit anlaşmasını eleştiren ve aynı zamanda İskoçya Ulusal Parti’nin de lideri olan İskoçya Hükümeti Başkanı Nikola Sturgeon Salı günü bir rapor yayımladı. Raporda May’in anlaşması ile 2030 yılında İskoçyalılarının yıllık kişi başı gelirinde, bin 610 sterlin (2050 dolar) tutarında bir düşüş yaşanacağını dile getirdi. Bu veriyi İngiltere’nin AB’de kalması durumunda yaşanacak senaryo ile karşılaştıran Sturgeon, raporu sunarken, “Şimdiki ve gelecek nesillerin menfaatini merkeze alan hiçbir İskoçya hükümetinin bu anlaşmayı kabul etmesi düşünülemez” dedi. Avrupa Komisyonu da Çarşamba günü, İngiltere’nin AB’den ayrılıp ayrılmayacağına dair AB düzeyinde bir referandum yapılması talebini reddederek bu meselenin kendi yetki alanları dışında olduğunu belirtti. Öte yandan muhalif İşçi Partisi üyesi olan Gölge Maliye Bakanı John McDonnell dün, İngiltere’nin AB’den çıkışına yönelik ikinci bir halk oylaması yapılmasını; eğer başarılı olunmazsa Theresa May hükümetinden güvenoyunun çekilerek uzaklaştırılması veya erken genel seçimlere gidilmesinin başka bir seçenek olduğunu söyledi. McDonnell, BBC’den çıkış için ikinci bir halk oylaması yapılmasının gerekli olup olmadığına dair kendisine yöneltilen soruya şu cevabı verdi, “Bu doğru, bizim politikamız şu şekilde: Eğer erken seçimler mümkün değilse genel halk oylaması masada tuttuğumuz bir diğer seçenek olarak öne sürülecek.”May oylamayı kaybederse ne olur? Yasaya göre anlaşmanın reddedilmesi durumunda bakanlara, ne yapmak istediklerine karar vermeleri için 21 gün süre tanınacak. Hükümet daha önce May’in anlaşmasının kabul edilmemesi halinde İngiltere’nin AB’den anlaşmasız ayrılacağını söylemişti. Ancak dünyanın en büyük beşinci ekonomisini saran büyük belirsizlik ve para piyasalarında gerçekleşmesi beklenen olumsuz tepki, olabildiğince hızlı bir siyasi karşılık gerektiriyor.Atılması muhtemel adımlar İstifa May, Muhafazakâr Parti liderliğinden istifa edebilir. Bu, genel seçimler olmadan onun yerine kimin geçeceğine dair parti içi bir rekabete kapı aralayacaktır. May, şu ana değin istifa edip etmeyeceğine dair açık vermekten kaçındı.Azil May’in partisinin bazı üyeleri uzun bir zamandır onu azletmek için çabalıyor. Muhafazakârların 315 vekili arasından 48 tanesi May’in azledilmesini isterse parti, güvenoyu yoklaması yapacak. May bu oylamada kaybeden taraf olursa genel seçim olmadan yerine geçecek kişi konusunda parti içi bir yarış başlayacak.Yeniden müzakere Hükümet, AB’den ek taviz koparmaya çalışmak için anlaşmanın şartları üzerine yeniden müzakere başlatma ve ardından vekillerden anlaşmanın son halini onaylamaları için ikinci bir oylama talebinde bulunabilir. Ancak AB, anlaşmayı yeniden düzenlemeye açmaya itiraz ediyor.Güvenoyunun çekilmesi için oylama Muhalif İşçi Partisi, seçimler olmaksızın ülke işlerini ele almak adına hükümete karşı bir güvenoyu çağrısı yapabilir. Şayet milletvekillerinin çoğunluğu May hükümetine karşı oy kullanırsa İşçi Partisi’ne 14 gün süre tanınacak ve bu süre içerisinde parlamentoda yapacağı oylama ile meclis çoğunluğunu yönetip bir hükümet kurabileceğini kanıtlaması beklenecek.Yeniden oylama May hükümeti, güvenoyu yoklamasında başarısız olur ve İşçi Partisi de yeni bir hükümet kuramazsa seçim çağrısı yapılacak. May milletvekillerinin üçte birinin onaylaması durumunda seçim çağrısı yapabilir. May’e göre genel seçimler İngiltere’nin yararına olmayacaktır.Uzun vadeli seçenekler: İkinci bir halk oylaması İngiltere’nin AB’den çıkışı için ikinci bir halk oylaması olup olmayacağı belirsiz ancak parlamentodaki vekiller böylesi bir adımı destekliyor. May ise ikinci bir halk oylaması çağrısı yapmayacağını belirtti.Çıkışın ertelenmesi veya iptali Hükümetin daha iyi bir anlaşmaya varmak için vakit kazanmak veya genel seçim ya da başka bir halk oylaması yürütmek adına Birlik ile müzakere sürecini uzatmaya çalışması da ihtimaller dâhilinde. Hükümet aynı şekilde İngiltere’nin AB’den çekilmesi kararına özgü ‘niyet mektubunu’ geri çekmeye çalışabilir. May bu konuda İngiltere’nin AB’den çıkışının ertelenmesini istemediğini ve niyet mektubunu geri çekmeyeceğini dile getirdi.İngiltere Bankası: Önde gelen bankalar Brexit’e hazır İngiltere Merkez Bankası’nın değerlendirmeleri, Birleşik Krallığın önde gelen yedi bankasının İngiltere’nin AB’den çıkışına yani Brexit’e ve hatta Birlik ile anlaşmaya varılmaması ihtimaline bile iyi bir şekilde hazırlandığına dikkat çekti. Bu değerlendirme, Londra’daki İngiltere Bankası’nın Çarşamba günü açıkladığı gerginlik yoklamasının sonuçlarına göre yapıldı. Banka, İngiltere’nin anlaşmasız bir şekilde çıkışı ve bununla bağlantılı olarak ekonomi ve para birimi üzerindeki ciddi etkiler yaşaması durumunda söz konusu bankaların yeni sermayelere ihtiyacı olmadığını belirtti. İngiltere Bankası, yoklama esnasında bu yedi bankanın sahip olduğu sermaye gücünü değerlendirmeye tâbi tuttu. Gerginlik yoklamasının kapsamındaki bankalar şunlar: Barclays, HSBC, Lloyds, Nationwide Building Society, İskoçya Kraliyet Bankası, Standard UK ve Standard Chartered.

مشاركة :