Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz el-Serrac, 4 Aralık’ta Brüksel’de “istikrarlı bir sivil devlete ulaşmayı hedefleyen siyasi süreci engelleyenlere karşı sağlam bir tavır sergileme” çağrısı yaptı. Serrac, “doğru bir anayasa temelinde seçimlere giden demokratik sürece bağlılığını” ifade ederken, Ürdün’ün başkenti Amman’a yönelik son ziyaretinde Ulusal Ordu Komutanı Mareşal Halife Hafter ile görüşme bulunduğu iddiasını da reddetti. Serrac, Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Avrupa Komisyonu genel merkezinde Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile bir araya geldi. Taraflar, Dışişleri Bakanı Muhammed Seyyale ve Serrac’ın siyasi danışmanı Tahir es-Sünni’nin de katıldığı toplantı sırasında yasadışı göç meselesinin yanı sıra siyasi, güvenlik ve ekonomik birçok meseleyi ele aldı. Başkanlık Konseyi’ne ait basın bürosu tarafından 4 Aralık’ta aktarılana göre Mogherini, Birleşmiş Milletler’in (BM) Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame tarafından ortaya koyulan ve gelecek ayın ilk haftalarında Ulusal Forum’a sunulacak olan planı desteklediğini belirtti. Yüksek Temsilci, AB’nin de UHM Başkanlık Konseyi Başkanına destek verdiğini vurguladı. Belirtilene göre, AB’nin toplantı sırasında Serrac tarafından gözden geçirilen reform programını desteklediğini söyleyen Mogherini, yasadışı göç mevzusunun da çok yönlü ortak işbirliğinin bir parçası olduğunu ifade etti. Yetkili, görüşmeler sırasında ortaya koyulan tüm önerilere herkes tarafından önem verileceğine de dikkati çekti. Aynı şekilde Fayiz el-Serrac, Libya’da demokratik seçimlerin sağlanması için sağlam yasal mekanizmalara uyulması gerektiğini söyledi. Serrac, devletlerin Libya krizi karşısında pozisyonlarını birleştirmesi için BM, AB, Afrika Birliği ve Arap Birliği’nden oluşan Dörtlü Komite’nin canlanmasının önemine vurgu yaptı. Serrac ve Mogherini, Libya’nın güneyinde yaşanan sorunların, başkent Trablus’taki ekonomik reform ve güvenlik düzenlemelerinin ele alınmasının yanı sıra Libya, Çad, Sudan ve Nijer sınırlarının güvence altına alınması ve ortak devriyelerin yürütülmesinde işbirliği yapmak üzere dört yönlü anlaşmalara da dikkati çekti. Öte yandan Fayiz el-Serrac, 4 Aralık’ta NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile de Brüksel’de bir araya geldi. Tarafların, görüşme sırasında Libya’daki siyasi ve güvenlik gelişmelerini ele aldığı belirtildi. Bu çerçevede Başkanlık Konseyi tarafından 4 Aralık’ta yayınlanan bir bildiriye göre Stoltenberg, görüşme sırasında “NATO’nun UMH’nin devlet askeri ve güvenlik kurumlarını inşa etme çabalarına destek verdiğini ve bu çabalara katkı sağlamaya hazır olduğunu” söyledi. NATO Genel Sekreteri, devlet kurumlarını birleştirecek, çatışma ve bölünmeleri sonlandıracak siyasi çözümün sağlanması için BM misyonunun ve Selame’nin eylem planına desteğini de yineledi. Toplantı sonunda ise Serrac, Libya ve NATO’daki askeri ve güvenlik kuruluşları arasında olan koordinasyon ve işbirliğinin önemine dikkati çekerek, NATO’nun kurumsal eğitim, güvenlik, sınırları koruma ve terörle mücadele konusundaki tecrübelerinden faydalandıklarını vurguladı. Diğer taraftan geçtiğimiz hafta Ürdün’ün başkenti Amman’a resmi bir ziyarette bulunan Fayiz el-Serrac, söz konusu ziyareti sırasında Libya Ulusal Ordusu Komutanı Halife Hafter ile görüşmede bulunduğu iddialarını reddetti. Ürdün’de yayın yana “El-Memleke” kanalına geçtiğimiz pazartesi günü açıklamada bulunan Fayiz Serrac, Hafter ile son kez geçtiğimiz ay İtalya’nın Palermo şehrinde düzenlenen Libya konulu ulusal konferans sırasında görüştüğünü belirtti. Öte yandan BM Libya Temsilcisi, “ilgili taraflarla daha sık temasa geçme ve uluslararası çıkarlardan uzak karar alma” çağrısı yaptı. Temsilci ayrıca, “Siyasi uzlaşıya ilişkin herhangi bir karara saygılıyız” dedi. BM’nin Libya Özel Temsilcisi Selame yaptığı açıklamada, BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Stephanie Williams’ın geçtiğimiz pazartesi günü Bingazi’de üst düzey siyasi ve akademik isimlerle ‘Ulusal Forum’un Libya’yı mevcut çıkmazdan kurtaracak gerekli uzlaşıyı sağlama hedeflerini” görüştüğünü vurguladı. Selame, Williams’ın katılımcıların önerilerini dikkatle dinlediğini ifade etti. Aynı şekilde Naci el-Mısri, 4 Aralık’ta 15 göçmenin, hiçbir yiyecek ve su olmadan 12 gün boyunca yaşadığını ve Libya kıyılarına yakın bir botta öldüğünü açıkladı. Libyalı sakinlerin belirttiğine göre, sahildeki bir evin sahibi, Mısrata şehri yakınlarındaki denizde göçmenlere rastladı ve derhal Kızılay kuruluşu ile çeşitli hastanelerle temasa geçti. Reuters’ın haberine göre göçmenlerden biri olan Naci el-Mısri, “Botta 25 göçmen vardı. Sabratha kasabasından (Libya’nın batısında) yelken açtık. 12 gün denizde yemek ve su olmadan kaldık. 15 kişi ise öldü” dedi. Bölge sakinleri, 10 göçmenin sağlık durumunun kötü olduğunu ve şu ana kadar herhangi bir açıklama yapmadıklarını belirtti. Libya’nın batı kıyıları, Afrika’daki yoksulluk ve savaşlardan kaçıp Avrupa’da yeni bir yaşam arayışında bulunan göçmenler için başlangıç noktası görevi görüyor. Ayrıca İtalya’ya ulaşan göçmenlerin sayısında da geçen yıla oranla büyük bir artış yaşandığı açıklandı. Uluslararası Göç Örgütü, 222 Libyalı ailenin geçtiğimiz günlerde yaşanan şiddet eylemleri ve güvensizlik dolayısıyla el-Fukaha şehrinden Libya’nın merkezindeki el-Cufra şehrine göç ettiğini duyurmuştu. Örgüt, geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı açıklamada, söz konusu ailelere AB Kalkınma Fonu’nun desteğiyle yastık, battaniye ve gıda yardımı yapıldığını belirtti.
مشاركة :