Eski Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in yeğeni Tuğgeneral Tarık Salih, 4 Aralık’ta Genel Halk Kongresi’nden binlerce destekçisiyle Ali Abdullah Salih’in ölümünün yıl dönümünde Hudeyde’nin güneyindeki el-Havha şehrinde kalabalık bir miting düzenledi. Mitinge, Hudeyde valisi Hasan Tahir, kabile şeyhleri ve meclis üyeleri de yer aldı. Söz konusu miting, ölümünden önce Salih tarafından düzenlenen mitingleri akla getirdi. Mitingden iki önce ise Tarık Salih, kişisel Twitter hesabı aracılığıyla, Husileri Yemen’den atma sözü vermişti. Tuğgeneral Tarık Salih, batı sahili cephelerinde geçtiğimiz Nisan ayında Husilere karşı başlatılan operasyonlar kapsamında “Cumhuriyetin Muhafızları” adlı ulusal direniş tugaylarına liderlik ediyor. Bu çerçevede mitinge katılanlar, ellerinde eski cumhurbaşkanı ve Halk Kongresi’nin Genel Sekreteri Arif el-Zuka’nın fotoğraflarının bulunduğu afişler taşırken, Husi karşıtı sloganlar attı. Katılımcılar ayrıca, Yemen’in tüm bölgelerini yeniden kontrol edinceye kadar direnişlerini sürdüreceklerini vurguladı. Mitingde konuşma yapan Hudeyde Valisi Hasan Tahir ise, geçtiğimiz yıl Husilere karşı başlatılan Salih ayaklanmasının, devrim ve cumhuriyet ilkeleri için bir zaferi temsil ettiğine dikkati çekti. Tahir, miting alanına akın eden kalabalığı, “Yemen tarihinde en önemli ulusal simgelere yansıyan samimiyet ve cesaret” olarak nitelendirdi. Husilerin Yemenlilerin haklarına yönelik işledikleri suçların cezasız kalmayacağının altını çizen Vali, “Batı sahil (Kızıldeniz) şeridi halkı tarafından solunan özgürlük rüzgarları, Yemenli halkımızın mücadelelerinin meyvesidir. Bu mücadele, Ulusal Ordunun verdiği kurbanlar ve Yemen direnişi sayesinde karadaki denklemi değiştirdi” dedi. Bu yılın başından itibaren meşruiyeti destekleyen koalisyon destekli Yemen güçleri, Husi milisleri ülkenin güneyindeki el-Havha şehri yakınlarında birçok kıyı şeridinden kovmayı başardı. Çatışmalar, geçtiğimiz günlerde uluslararası açıdan milisleri ‘Hudeyde’yi ve limanını barışçıl yollarla teslim etmeye ikna’ umutları çerçevesinde nispeten durdu. Bu bağlamda Hudeyde Valisi 4 Aralık’ta, kabalık önünde batı sahil şeridindeki savaşın Hudeyde şehrinin ortasında durmayacağını belirtti. Vali Hasan Tahir, “Hudeyde, Beyrut’taki Hizbullah’ın yaptığı gibi bölünmeyecek, Hudeyde limanı da hiçbir zaman herhangi bir dış vesayete boyun eğmeyecek. Ulusal egemenliğimizi etkileyen hiçbir girişimi kabul etmeyeceğiz. Hudeyde, komplocuların planlarına kurban gitmeyecek. Yemen ordusu ve direnişi, yılanın kafasını kesmek, şehrin ve limanının kurtuluşunu sağlamak için sorumluluklarını üstlenmeli, ulusal ve dini görevlerini yerine getirmelidir” dedi. Yemen halkının darbeci milislere karşı yürüttüğü mücadelenin, 3 ilke uyarınca açık bir şekilde ortaya koyulduğunu söyleyen Tahir, “Hudeyde’yi tamamen özgürleştireceğiz. Herkes, kesin bir savaşa hazır olmalı. Ulusal ve bölgesel mutabakat, uluslararası kararlar ve 2216 sayılı BMGK kararı dışında hiçbir içtihada önem göstermiyoruz. Bu nedenle milisleri Hudeyde ve batı kıyısından kovup silahlarını teslim etmelerini sağlayacağız” ifadelerini kullandı. Öte yandan söz konusu mitinge katılanlar, Hudeyde’deki Husi ihlallerini kınayarak, “masum insanların kalkan olarak kullanılmasını, sivillere ait yerleşim yerlerinin, kamu ve özel binaların bombalanmasını, altyapı ve yaşam alanlarının yıkılmasını” eleştirdi. Katılımcılar, Husilerin işlediği ihlallerin, savaş suçu ve insanlığa karşı suç olduğunu vurguladı. Uluslararası toplumun ve BM’nin bu tür suçlara karşı ilgisizliğine de değinirken, “Husilerin, uluslararası terör grupları listesine dahil edilmesi” çağrısı yaptı. Katılımcılar, Husilerin işlediği suçların DEAŞ tarafından işlenen suçlardan farklı olmadığını da vurguladı. Aynı şekilde Yemen sahnesindeki siyasi aktörlere, “durumun ciddiyetini ve zorlukların boyutunu anlama, geçmiş farklılıkların üstesinden gelme, mevcut ulusal zorluları aşma ve geleceğe yeni bir vizyonla yaklaşma” çağrısı yapıldı. İsveç’te yapılacak toplantılara da değinen katılımcılar, “Gerçek ve sürdürülebilir bir barış, Husi milislerin silahsızlandırılmasını, kontrolü sağlanan devlet kurumlarının yeniden imar edilmesini ve demokratik hayata dönüşü gerektirir” diyerek, bunların sağlanamaması durumunda istişarelerin boşuna olacağını vurguladı. Katılımcılar tarafından yapılan açıklamada, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) liderliğindeki meşruiyeti destekleme koalisyonunun, Yemen halkının yanındaki kararlı tavrına da övgüde bulunuldu. Mitinge katılan Salih destekçileri, ordu ve direniş güçlerinin, kurtarılacak diğer şehirler gibi Hudeyde şehrini de milislerden tamamen kurtarma yetkisine sahip olduğunu belirtti. Katılımcılar, Husilerin, Yemen halkının iradesini temsil etmediğini ve halkın çıkarlarına önem vermediğini vurgularken, “Halkın iradesini; anayasal kurumlar, ulusal ordu, Yemen’deki İran planına ve araçlarına karşı olan Yemen direnişi ve halk ayaklanmaları temsil ediyor” ifadelerini kullandı.
مشاركة :