Hakikat ve Haysiyet Komisyonu, Nahda Hareketi’ne tazminat sağlamakla suçlandı

  • 12/15/2018
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Tunus’ta geçiş dönemi adalet sürecinden sorumlu anayasa organı olan ‘Hakikat ve Haysiyet Komisyonu’, 14 Aralık’ta başlayan ve 2 gündür devam eden toplantılarını bugün sonlandırıyor. Toplantılar, tartışmalı parlamento oturumlarının ardından mayıs ayında görev süresi biten Komisyon faaliyetlerinin 6 ay daha uzatılmasıyla başlayan görüş ayrılıkları ve tartışmalar eşliğinde düzenlendi. Hakikat ve Haysiyet Komisyonu Başkanı Süham bin Sedrin, toplantıların gerçekleşmesini “mucize” olarak nitelendirirken, Komisyon’un çalışma süresi boyunca karşılaştığı tüm engellere rağmen çalışmalarını tamamlayabildiğini vurguladı. Yetkili, eski rejiminin sembolik isimlerinden Abir Musa liderliğindeki Anayasal Demokratik Birlik Partisi gibi muhalif oluşumların Komisyon’u engelleyemediğini söyledi. Hakikat ve Haysiyet Komisyonu toplantıları, 1955- 2013 yılları arasında yaşanan insan hakları ihlallerinin mağdurlarına tazminat kararının onaylandığı binada yapıldı. Süham bin Sedrin, gazetecilere yaptığı açıklamada Hakikat ve Haysiyet Komisyonu’nun söz konusu toplantılar aracılığıyla “çalışmalarını berraklaştırmayı” hedeflediğini belirtti. Bin Sedrin, Amir Musa’yı da “ulusal hafızayı bozmak, 1961 yılında Almanya’da suikasta uğrayan lider Salih bin Yusuf gibi çeşitli siyasi meseleleri kullanarak Tunus’un kurucu lideri Habib Burgiba’nın imajını çarpıtmak” ile suçladı. Komisyon, geçen çarşamba günü ulusal hareket liderlerden Salih bin Yusuf’un suikast dosyasını başkent Tunus’taki mahkemede uzman yargı birimine sunmuştu. Bu, Komisyon’un görev süresi sonlanmadan önce yargıya sunduğu son dosya oldu. Abir Musa ise suçlamaların Müslüman Kardeşler’in şeffaf hale gelmesi kapsamında, Tunus’taki sembolik ve ulusal hareketlere hizmet eden isimlere yönelik olduğunu söyledi. Musa “özel yargı hizmetlerine yönelik adaletsiz soruşturma ve keyfi yönlendirmelerin” reddedilmesi çağrısında bulundu. Hakikat ve Haysiyet Komisyonu’nun Müslüman Kardeşler bağlantılı Nahda Hareketi destekçilerine cömert bir tazminat teklif ettiğini savunan Musa, çoğu Tunus dışından sağlanan bu tazminatın gelecek yıl için planlanan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyalarını finanse etmek için kullanılacağını vurguladı. Diğer taraftan insan hakları ihlallerinin yüzlerce mağduru, eş zamanlı olarak birçok bölgede gösteriler düzenledi. Gösterilerde “Burgiba ve Bin Ali dönemlerindeki binlerce kurbanı kapsayan çerçeve karar uyarınca mağdurların tazminat ödemelerini bireysel olarak almamaları” eleştirildi. Süham bin Serdin, söz konusu suçlamalara yönelik olarak konferansın açılışında yaptığı konuşmada “Komisyon’un karşılaştığı sorunlar doğaldır. Çünkü dünyada duraksama yaşayan hiçbir hakikat komisyonu yoktur” dedi. Komisyon’un Tunus’a yönelik vaatlerini yerine getirdiğini belirten Süham bin Sedrin, “Komisyon, önünü tıkamaya çalışanların gerilimini yansıtan yolsuzluk ve zorbalık sistemlerini çökertmeyi başardı” ifadelerini kullandı. Bağımsızlığından bu yana Tunus’u yöneten isimler “yönetimi tekellerine almak” ve “devlet kaynaklarını çıkarları için kullanmak” ile suçlandı. Süham bin Sedrin, Komisyon’un çalışmaları ve ortaya koyduklarına yönelik olarak yaptığı açıklamada Yahudiler, partiler ve cemiyetler de dahil olmak üzere birey ve azınlıklara dair birçok meselenin ele alındığını ve ihlallerin tekrarlanmasını önlemek için çaba sarf edildiğini vurguladı. Hakikat ve Haysiyet Komisyonu, Tunus’ta 2011 yılında devrimle görevden uzaklaştırılan Zeynel Abidin Bin Ali rejimi ve öncesinde devlet tarafından mağdur edilenlerin haklarının iadesi, sorumluların cezalandırılması ve “ülkenin tarihiyle barışması” amacıyla 2014 yılından bu yana hizmet veriyor. Komisyon, yaklaşık 5 yıllık görev süresi boyunca insan haklarına yönelik yaklaşık 62 bin dosyayı inceledi ve bu dosyaların 42 binine onay verdi. Ayrıca son konferansta Tunus’ta insan hakları ihlallerinin tekrar edilmemesini sağlamak üzere nihai bir rapor sunarak önerilerde bulundu.

مشاركة :