Bir Katar tuhaflığı daha

  • 12/19/2018
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Katar’ın resmi söylemlerinde tuhaflıkları bitmiyor. Bunun son örneği de Katar’ın tuhaf politikalarının pazarlıyıcısı Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al-Sani’nin garip bir konuşma sırasında sarfettiği ilginç sözlerdir. Amerikalı CNBC kanalına konuk olan Katar Dışişleri Bakanı; Suudi Arabistan ve BAE politikalarını eleştirerek, “Suudi Arabistan ile BAE bölgedeki istikrarın sarsılmasına katkıda bulunmaktadır” dedi. Katar Dışişleri Bakanı bu iddiasını desteklemek için ise verebileceği en kötü örneği verdi, “İstesek de istemesek de ve politkaları ile uyuşsak da uyuşmasak da İran bölgemizin bir parçasıdır.” Katarlı bakanın da itiraf ettiği bu bölgesel yıkımın sorumlusunun kim olduğu sorusuna ise Bakan şu karşılığı verdi; “Bölgemizde bir başka gerilimi tırmandırma çabasını kaldıramayız.” Katarlı bakan önce Suudi Arabistan ve BAE’yi bölgesel kaosun ya da kendi deyimiyle “sarsıntının” birinci sorumlusu olarak gösterirken, ardından hemen çark edip; “Hiç kimseyi sorumlu tutamayız” diyor. Ve tüm bunları aynı program içerisinde söylüyor. Ne diyelim, gelişmelere göre şekil alan ve sürekli çark eden Katar’ın söylemlerine ve sahtekarlığına artık alıştık. Katar Dışişleri Bakanının da onayladığı gibi eğer bölgemizde bir gerilim ve istikrarsızlık  durumu yaşanıyorsa o zaman bunun mutlaka bir sorumlusu olmalıdır. Bundan hiç kimsenin sorumlu olmadığını söylemek mantıklı mıdır? Dolayısıyla bakan, Suudi Arabistan ve BAE’yi suçladığında en azından sıradan insanlar gibi mantıklı sözler ediyordu diyebiliriz. Elbette bu suçlamanın bir yalan ve iftiradan ibaret olduğunu da gözden kaçırmayarak. Katarlı bakan; İran rejiminin bunun sorumlusu olmadığını dahi söyledi. Doğrusu buna inanmakta güçlük çekiyorum. Zira bakanın bu sözlerinden yola çıkarsak Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’de yaşananların sorumlusu; ne İran rejimi ne de Irak. Suriye ve Yemen’deki teröristleri ve Libya’daki Müslüman Kardeşleri destekleyen, medyası Husileri savunan ve Yemen’deki Arap Koalisyonu’na saldıran Katar değil, Suudi Arabistan ve BAE’dir. Doğrusu Katarlı bakanın bu cüreti –vasfımızda daha da ileriye gitmek istemiyoruz- Katar’ın mevcut yöneticilerinin yönelimlerine bakıldığında garip kaçmamaktadır. Bunu kanıtlamak için şu örneği hatırlatmak yeterli olacaktır. Mart ayında Trump idaresi ya da Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı değil bizzat Katar İçişleri Bakanlığı, terörist kişilerin adının yer aldığı bir arananlar listesi yayınladı. Bu isimler arasında Mübarek El- Ajji’nin adı da yer alıyordu. Katar güvenlik güçlerinin hazırladığı bu listeye göre Mübarek; Katar hükümetinin düzenlediği resmi maratona katılmış ve hükümet tarafından kendisine onur ödülü verilmiş.  Hatta Katar gazetelerinde sevinç fotoğrafı bile yayınlanmış. Katar İçişleri Bakanlığı’nın arananlar listesinde yer alan Mübarek; daha sonra Katar’ın resmi bisiklet yarışına da katılmış ve bir kez daha fotoğrafları yerel gazetelerde yer almış. Günümüzde Katar yöneticilerinin zihniyetlerine hakim olan mantığı anlamak için bu örneğin yeterli olduğunu düşünüyorum.

مشاركة :