Eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, 2011de yaşanan devrimden sonra ilk kez, Mısırlı makamlar tarafından terör örgütü olarak kabul edilen Müslüman Kardeşlerin bir üyesi olan eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile mahkemede karşı karşıya geldi. Eski Cumhurbaşkanı Mübarek, Mursi ve diğer Müslüman Kardeşler (İhvan) liderlerinin yargılandığı mahkeme oturumunda gruba yönelik suçlamalarda bulundu. Grubun çok sayıda polisi öldürdüğünü ve sabotaj eylemleri gerçekleştirdiğini söyleyen Mübarek, 800 silahlı kişinin ülkedeki kaosu arttırmak için 29 Ocak sabahı tünellerden geçerek Mısır’a sızdığını kaydetti. Mübarek oturumun başlangıcında devlet sırlarını içerdiği ve güvenliğe ilişkin olduğu gerekçesiyle tanıklık yapmayı reddetti. Fakat Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığından izin aldıktan sonra, hâkimin ülkenin sırları ve güvenliği ile ilgili konuları içermeyen bazı sorularına cevap verdi. Daha önce yargılandığı davalarda mahkemeye hasta yatağında getirilen Mübarek’in (90) bu kez oğulları Ala ve Cemal ile birlikte bastona dayanarak mahkeme salonuna girdiği görüldü. Mursi’nin ise cam kafesin içinde mahkeme salonunda yaşananları dikkatle izlediği gözlendi. Kahire Ceza Mahkemesi, 2015 yılında Mursi, İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Rehberlik Konseyi Başkan Yardımcısı Reşad Beyyumi, eski Mısır Meclisi Başkanı Muhammed Saad el-Katatni ve İhvan liderlerinden Muhammed Baltaci ile Assam Üryan hakkında idam cezası vermişti.Hapishane baskını, polislere saldırı… Savcılar, davadaki sanıkları hapishane baskınlarında bulunmak, güvenlik tesislerine saldırılar gerçekleştirmek ve Lübnan Hizbullah’ı mislileri ile İran Devrim Muhafızları’nın silahlı unsurlarının yardımıyla Ocak 2011 devrimi sırasında polis memurlarını öldürmekle itham ediyor. İddianamede ayrıca Ebu Zabal Cezaevinden 32 güvenlik unsuru ile mahkûmların öldürülmesi, Vadi Natrun Cezaevinden 14 mahkûmun öldürülmesi ve belirtilen cezaevlerinden yaklaşık 20 bin mahkûmun kaçırılmasının yanı sıra bir sınır güvenlik görevlisi ile 3 polisin kaçırılarak zorla Gazze Şeridine götürülmesi suçları da yer alıyor. Mübarek dün mahkeme sırasında verdiği ifadesinde şunları söyledi: “Müslüman Kardeşler, Hizbullah ve Hamas arasında Lübnan, Suriye ve Türkiyede kaos yaratmak üzere toplantılar yapıldı. Hepsi izlendi ve kayıt altına alındı. Muhammed Mursi ve diğer İhvan üyeleri hakkında birtakım şeyler işittim. İlgili güvenlik hizmetleri, onların Türkiye, Suriye ve Lübnandaki hareketlerini ve toplantılarını izlemekten sorumluydu. Ülkeyi silahlı kuvvetlere devretmeye ve ülkeyi korumak için iktidardan çekilmeye karar verdi. Çünkü ülkeyi kaosa sürükleyen kişiler, polisleri etkisiz hale getirdiler ve cezaevlerine baskın yaparak mahkûmları kaçırdılar. Silahlı kuvvetler onlar için son çareydi fakat onlara ulaşamadılar.” Mübarek, ismini vermediği bir İran cumhurbaşkanının 4 Şubat’ta Arapça olarak verdiği bir Cuma hutbesi sırasında daha önce benzerine rastlamadığı bir şeye tanık olduğunu ve onun hedefinin ülkedeki kaosu körüklemek olduğunu belirterek, “İsrail, Ocak ayındaki olaylardan önce Türkiyeden Gazze halkına gönderilen bir yardım aracını ele geçirdi. Araçta bulunanlar arasında İhvan liderlerinden Muhammed Baltacı’da vardı. İsrail Başbakanı ile temasa geçtim ve Mısırlıları iade etmesini istedim. Talebime cevap verdi ve onları gönderdi. Gelenler arasında Baltacı da vardı” dedi.Cezaevi baskını ve polislere saldırı Mübarek, 3 subay ve bir polis sekreterinin kaçırılması ile ülkeye sızan 800 kişi tarafından tahrip edilen binalar hakkında bilgi sahibi olmadığını dile getirerek şunları söyledi: “Onların sayıları hakkında bilgi veren kişi eski İstihbarat Şefi Ömer Süleyman’dı. Bu unsurlar tarafından işlenen tahrip eylemleri hakkında herhangi bir bilgiye sahip değildi. Çünkü İhvan ve diğerleri bunun gibi tahrip eylemlerine karıştılar ve el-Ariş’teki devlet güvenlik binasını imha ederek çok sayıda polis memurunu öldürdüler. Vadi Natrun Cezaevine baskın düzenlediler. Çünkü burada Hamas gibi farklı gruplara mensup mahkûmlar bulunuyordu. Ancak saldırı sırasında öldürülenlerin sayısı hakkında da herhangi bir bilgim yok. İlgili makamların elinde bu hususta yeterli bilgi vardır.”Hamas, İhvan bağlantısı Hamas’ın kuruluş bildirisinde İhvan’ın bir kolu olduklarını bildirdiklerini kaydeden Mübarek, iki grup arasındaki koordinasyon hakkında herhangi bir bilgisi olmadığını belirtti. Ancak Hamas ile Müslüman Kardeşler arasında 25 Ocaktan önce önemli bir uluslararası koordinasyon olduğunu bildiğini söyledi. Mübarek ayrıca burada devlet güvenliği ve istihbaratı tarafından gerçekleştirilen birtakım faaliyetler olduğunu kaydederek, ayrıntılar hakkında bilgi sahibi olmadığını ifade etti. Eski cumhurbaşkanı konuya ilişkin açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Müslüman Kardeşler için fon bulmak gibi bir sorun yoktu. Çünkü ülke içinde çeşitli ticari faaliyetlerde bulunuyorlardı. İhvan mensubu olan Maliye Bakanı’na ait büyük mağazalar ve alışveriş merkezleri vardı. Tutuklandı ve askeri bir mahkemede yargılandı.” Ülke yönetimini devraldığında, Gazze ile doğu sınırındaki binlerce tüneli tahrip ettiğini vurgulayan Mübarek, bu tünellere yaklaşmaya çalışan herkese Gazze tarafından ateş açıldığını belirtti. Mübarek, Müslüman Kardeşler ile yabancı ülkeler arasında Mısırda gerçekleştirilen saldırılarla ilgili bir anlaşmanın olup olmadığı hakkında bir soruya cevaben, “Bu hususta herhangi bir şey bilmiyorum. Ancak söz konusu unsurlar ülkeye girdi ve binalara saldırdı. İzinsiz konuşamayacağım birçok şey var” dedi.
مشاركة :