Bilim insanlarının tutarsızlıkları

  • 1/4/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Bilim insanlarının arasında da pek çok tutarsızlık ve çelişki olduğunu hızlı bir şekilde keşfediyoruz. Bilim insanlarının çoğu, yeni bir şeyin arkasından giderken kendileriyle çelişiyor. Daha sonra onlar, eski şeyin tükenmesinden dolayı serzenişte bulunuyorlar. Bugünlerde gazeteler ve bilimsel dergiler, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan farklı hayvanlar ve bitkiler hakkında yayımladıkları raporlarda bilim insanlarının serzenişlerine yer verdi. Tabi biz, aslan, kaplan ve fil gibi hayvanların neslinin tükenmesinden dolayı onların hüzünlerini ve kaygılarını paylaşıyoruz. Şahsen ben, despot sorumlularla ve getirdikleri teröristlerle imtihanlarımızın ve Ortadoğu’daki krizlerin sebebinin bölgemizdeki yırtıcı hayvanların neslinin tükenmesi olduğunu düşünüyorum. Geçmişte bu yırtıcı hayvanlar, komplo kurmak, ayaklanmak ve baskı kurmak için şehirlerinden çıkmaları halinde vahşi insanları yiyordu. Bizim şu anki sorunumuz, yeterince yırtıcı hayvanların olmamasından dolayı vahşi insanların çoğalmasıdır. Ceviz, meşe ve sedir gibi güzel ağaçların yok olmasına yönelik üzüntüleri konusunda aynı şekilde bilim insanlarıyla dayanışma halinde olmalıyız. Bilim insanlarının bazı böceklerin neslinin tükenmesinden dolayı kaygılanmasını anlamakta zorlanıyorum. Her gün esmer kınkanatlıların, hamam böceklerinin, Avustralya sineğinin, eşek arılarının ve İran karıncasının nesillerinin tükenme ihtimaline karşı bilim insanlarının serzenişlerini duyuyoruz. Diğer bilim insanları, bu böcekleri öldürmek amacıyla kimyasal madde keşfetmek için yıllarını harcadı. Böcekleri yeryüzünden yok etmeye yaklaştığımızda bilim insanları, bir böcek konferansından diğer böcek konferansına koşmaya başladı. Bilim insanları, bu böcekleri yok olmaktan kurtarmak için acele etmemiz konusunda bize uyarıda bulunuyor. En sonuncusu da bitleri kurtarmaya yönelik devam eden kampanyaydı. Yıllardır annelerimiz ve ninelerimiz, saçlarımızı temizleyip bitleri yakalamak ve onları sorgulamadan ve yargılamadan öldürmek için uzun vakitler harcadı. Binlerce yıldır insanoğlu, bitlerden kurtulmanın hayalini kurdu. Hatta maymunlar bile bu kampanyada bize katılmaya başladı. Hangi hayvanat bahçesine gitsem çocuklarının saçını temizleyip bitlerden kurtulmaya çalışan maymunlar görüyorum. Şu an bilim insanları çıkmış bizden bitleri kurtarmak için bu kampanyaya bağışta bulunmamızı istiyorlar. Biraz sonra Birleşmiş Milletlerden “Bit Hakları Sözleşmesi” adı altında karar çıkartan bilim insanlarını duyarsam şaşırmayacağım. Yine İran ve Afganistan gibi bitleri öldüren kadınların ülkelerini terör listesine alıp bu ülkelere yaptırım uygularlarsa hiç şaşırmayacağım. Bilim insanları, uzun raporlar ve yazılarla sekiz ayaklı bit, sürünen bit, sıçrayan bit ve kan emici bit gibi bitlerin türleri, huyları ve renkleri hakkında bize bilgi verdiler. Diğer bilim insanları ise “Saçı bitsiz bir kadın tarihte nasıl ortaya çıkmadı? Kraliçe Birinci Elizabeth, saçını temizleyip taramakla meşgul olmasından dolayı Armada Savaşı’na nasıl geç kaldı?”  sorularına cevap bulmak için medeniyet tarihinde bitlerin rolünü yazdı. Napolyon’un giydiği taçta bit bulduklarını söyleyenler bile var!

مشاركة :