Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, Yemenin batı kıyılarının çeşitli cephelerinde Husi grubu tarafından saha ihlallerinin gerçekleştirildiği bir zamanda, Suudi Arabistanın başkenti Riyadda ABDnin Sana Büyükelçisi Matthew Tueller ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında, milisleri İsveç anlaşmasına uymaya ve Hudeyde kentinden ve limanlarından çekilmeye zorlayan sağlam bir duruş sergilenmesi çağrısında bulundu. Resmi kaynaklara göre Hadi, ABDnin Yemenin güvenliğini, istikrarını, birliğini ve anayasal meşruiyetini desteklemeye yönelik çabalarına övgüde bulunarak, Körfez Girişimi ve Yürütme Mekanizması, Ulusal Diyalog Konferansı Sonuçlarına ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararı kapsamında kalıcı bir barışın inşa edilmesi yönündeki ABD tutumuna ilişkin memnuniyetini dile getirdi. Hadi, Husi milislerinin oyalandıklarına, Stockholm anlaşmasının uygulanmasına ve barışın sağlanmasına yönelik isteksizliklerine, sivillere yönelik tekrarlanan saldırılarına, kontrolleri altındaki alanlara yardımların ulaşmasını engellediklerine, ulaşan yardımları yağmaladıklarına ve bu yardımları karaborsada sattıklarına dikkat çekerek, bu durumun Yemen halkının çektiği ıstırabı daha da kötüleştirdiğini vurguladı. Uluslararası toplumdan, milisleri “İsveç anlaşmasına uymaya ve Hudeyde kentinden ve limanlarından çekilmeye zorlayan sağlam bir duruş” sergilemesini talep eden Hadi, Husi milislerinin neden olduğu mevcut krizden çıkmanın tek yolunun üç temel referans noktasına dayanarak kalıcı bir barış inşa etmek olduğunu söyledi.Griffiths Sana’da Husilere baskı yapıyor Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, Husilerin Sana havaalanı dosyası hususunda manevra yapma girişiminde bulundukları ve kendisini Hudeyde limanından çekildikleri tiyatrosuna ikna etmeye çalıştıkları bir zamanda, Husi liderlerine Hudeyde şehrinden ve üç limandan çekilmeleri ve İsveç anlaşmasını uygulamaları hususunda baskı yapmaya devam ediyor. Husilere ait resmi kaynaklardan yapılan açıklamada, Griffiths’in uluslararası meşruiyeti olmayan sözde Husi hükümetinin Dışişleri Bakanı Hişam Şeref ve İsveç heyetinin üyeleriyle görüşmelerde bulunduğu kaydedilirken, yayınlanan fotoğraflarda Griffiths’in uluslararası meşruiyeti olmayan Husi Başbakan Abdulaziz bin Habtur’dan bir hediye aldığı göründü. Sana’daki siyasi kaynakların aktardığına göre Husi milisleri, Griffiths’in Sanaya ulaştığı ilk günden itibaren uluslararası elçinin dikkatini başka meseleler üzerine çekmeye çalışarak, İsveç anlaşmasına uymadıklarını ve Hollandalı emekli Tümgeneral Patrick Cammaert başkanlığındaki Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesinin (RCC) onayını almadan şehri ve limanları tek taraflı olarak gruba bağlı güvenlik güçlerine teslim etme girişimlerini gündeme getirmemeye çalıştılar. Kaynaklara göre Husiler, Sana havalimanının yeniden açılması meselesini odak meselesi haline getirmek üzere BM elçisini karşılamak için onlarca hastayı Sana havalimanında topladı. Husilerin havalimanının yerelleştirilmesine ilişkin teklifi reddetmesi ve Aden ve Seyun Havalimanları üzerinden seferleri engellemesi üzerine İsveç müzakerelerinden bu konuya dair bir anlaşmaya varılamamıştı Dün Husi grubu liderleri ile görüşmelerde bulunan Griffiths’in, Hudeyde limanını teslim ettiğini iddia eden milislerin tek taraflı icraatlarını ve oynadıkları oyunu reddettiğini belirten kaynaklar, Cammaert başkanlığındaki RCC’nin öngördüğü plan temelinde adımlar atılmasını talep ettiğini kaydettiler. Kaynaklar, Cumhurbaşkanı Hadi ve meşru hükümet liderleriyle görüşmek üzere yakın zamanda Riyad’ı ziyaret edecek olan Griffiths’in, üzerinde uzlaşılabilecek bir çıkış noktasını netleştirmek için Husi milisleri ile anlaşmazlık noktaları hakkında görüşmelerde bulunduğunu ifade ettiler. Husiler, Hudeyde’deki güvenlik unsurlarına sahil güvenlik güçlerinin üniformalarını giydirerek limanı kendilerine teslim ettiklerini iddia ettiler. Husilerin bu tutumlarını reddeden Yemen meşru hükümeti, Husi grubu ile yapılan İsveç anlaşmasının, Hudeyde’nin ve limanlarının yönetiminin yerel otorite unsurlarına teslim edilmesini ve 2014 yılındaki güvenlik otoritelerinin tekrar görevlerinin başına gelmesini öngördüğünü belirttiler. Griffiths’in Sana’da Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi (RCC) Başkanı Patrick Cammaert ile bir araya geldiği belirten kaynaklar, komitenin geçtiğimiz hafta hükümet temsilcileri ve Husi grubunun temsilcileriyle gerçekleştirdiği toplantılarda ulaşılan son neticeleri kendisinden dinlediğini kaydettiler. BM elçisinin meşru hükümet ile Husiler arasında imzalanan anlaşmanın başarılı olmasına hazırlık olarak Sana’daki çabaları kapsamında mahkumlar ve tutuklular dosyasına değinmesi bekleniyor. Husi kaynakları tarafından dün yapılan açıklamada, Griffiths’in Husi delegasyonu başkan yardımcısı Celal el-Ruveyşan’ın başkanlığında İsveç’in istişarelerine katılan Husi üyeleri ile bir araya geldiği ve gerçekleştirilen görüşmeler sırasında İsveç istişarelerinin çıktıları ile birlikte taraflar arasında imzalanan anlaşmanın BM tarafından izlenme sürecinin ele alındığı kaydedildi.Barışı sağlamaya yönelik çabalar sürüyor Hükümet güçleri tarafından yapılan ihlallerin anlaşmanın uygulanmasını engellediğini iddia eden Husi heyeti üyeleri, kendilerinin ateşkesin uygulanması, sivillere yardımların ulaşması ve yerel otoritenin Hudeyde ve limanlardaki idareyi üstlenmesi hususunda Hollandalı General Cammaert ile işbirliği yaptıklarını belirttiler. Husi kaynaklarının aktardığına göre, BM’nin Yemen’de barışı sağlamaya ve istişare dosyalarını tartışmaya yönelik çabalarını sürdürdüğünü vurgulayan Griffiths, bir sonraki istişare turu öncesinde Sana havaalanı, ekonomi ve esir dosyalarında ilerleme kaydedilmesine dair umudunu dile getirdi. Yine grubun resmi kaynakları tarafından yapılan açıklamada, Husi hükümetinin Dışişleri Bakanı Hişam Şeref, Griffiths ile yaptığı toplantı sırasında Yemen hükümetini “yükümlülüklerini yerine getirmemek ve medya aracılığıyla grubun adını lekelemeye çalışmak” ile itham ederek, Stockholm anlaşmasının uygulanmasına olan bağlılıklarını sürdürdüklerini iddia etti. Husilerin insani yardımların ulaşmasını engellemesine, yardımları yağmalamasına ve bir yardım konvoyunun geçmesi için Hudeyde şehrinin güneydoğu yolunu açmamasına rağmen, grubun bakanı, meşru hükümeti ve koalisyonu “insani yardımların ve petrol türevlerinin girişini engellemek” ile suçlayarak Griffiths’i yanlış yönlendirmeye çalıştı. Husi kaynakları, grubun dışişleri bakanının “Sana havaalanını uluslararası ve ticari uçuşlara açmanın önemine” değindiğini ve Husi grubu tarafından verilen pasaportların resmi olarak kullanılmasını önleyen yasal prosedürleri eleştirdiğini söyledi. Husilerin resmi basın organları aracılığıyla yayınladığı bir fotoğrafta, uluslararası meşruiyeti olmayan Husi Başbakan Abdulaziz bin Habtur’un Griffiths’e hatıra olarak değerli bir Yemen kılıcı hediye ettiği görünürken, gözlemciler duruma ilişkin yaptıkları yorumlarda Husi milislerinin Griffiths’i kendi saflarına çekmeye çalıştığı değerlendirmesinde bulundular. Husi kaynakları tarafından yapılan açıklamada, söz konusu hediyenin BM elçisi tarafından gösterilen çabalar ile birlikte barış yolunda önemli adımlardan birinin atılması karşısındaki teşekkürlerinin bir ifadesi olduğu iddia edildi. Husilere bağlı SABA haber ajansında yer alan bilgilere göre, Griffiths’e hediyesini takdim eden Abdulaziz bin Habtur, özellikle Endülüsteki Arap yönetimi sırasında Yemenlilerin savaşta ve barıştaki rollerini hatırlatarak, Endülüs savaşlarına katılan en önemli Yemenli liderlerin isimlerine baktı. Yemenli gözlemciler, Griffiths’in “Husi grubunun anlaşma maddelerini kendilerine has bir şekilde yorumlamalarının önüne geçmesini ve grubun İsveç anlaşmasının uygulanmasına ilişkin yükümlülüklerine bağlı kalmalarını sağlamasını” umuyorlar. Hükümet güçleri, Husi milislerinin çeşitli füzelerle gerçekleştirdikleri saldırılarla ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam ettiğini bildirirken, gruba bağlı resmi kaynaklar tarafından yapılan açıklamada Taizin batısındaki Halid bin Velid kampına bir balistik füze fırlatıldığı iddia edildi. BM’nin “sürekli ihlal edilmesine rağmen” Hudeyde’deki ateşkesin uygulandığı hususunda ısrar ettiği bir zamanda hükümet güçleri tarafından yapılan açıklamada, milislerin ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam etmesi halinde daha fazla sabredilmeyeceği hususunda uyarıda bulunuldu. Birçok gözlemci, ihlaller devam ettiği takdirde Hudeyde’nin kontrolünün ele geçirilmesi ve limanların geri alınması için meşru hükümetin askeri seçeneğe başvurmasının mümkün olduğunu düşünüyor.
مشاركة :