ABD, Libya Başbakanı Serraca desteğini yineledi

  • 1/24/2019
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

ABD’nin Trablus Büyükelçisi Peter Body, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz el-Serrac ile geçtiğimiz salı günü Tunus’ta bir araya gelmesinin ardından başkent Trablus kent merkezi başta olmak üzere Libya’da istikrarın sağlanması konusunda Libya’ya destek olacağını bildirdi. UMH’den yapılan açıklamada, Body ile görüşmenin Başbakan Serracın Tunus ziyareti sırasında düzenlenen toplantının, iki dost ülke arasındaki danışma çerçevesinde gerçekleştirildiği belirtildi. Toplantıda, Libya’daki siyasi duruma ilişkin son gelişmelerin, başkent Trablus ve çevresi ile başlayan güvenlik düzenlemelerinin uygulanma aşamasının yanı sıra geçtiğimiz Eylül ayında Serrac tarafından başlatılan ekonomik reform programının da ele alındığı belirtildi. Açıklamaya göre ABD Büyükelçisi, ülkesinin el-Serrac ve hükümetine desteğini yinelerken, güvenlik ve ekonomik düzeyde elde edilen olumlu sonuçlara övgüde bulundu. Aynı şekilde ülkesinin Birleşmiş Milletler (BM) destekli demokratik sürece destek verdiğine de dikkati çekti. Taraflar, ABD hükümetinin el-Serrac hükümetini destekleme yollarını, terörle mücadeleye dair ABD-Libya arasındaki stratejik ortaklığı ve Serrac hükümetinin söz konusu ortaklığı ekonomi ve kalkınma alanlarını kapsayacak şekilde genişletme vizyonunu da masaya yatırdı. Serracın geçtiğimiz salı günü Başkan Yardımcıları Abdusselam Kacman ve Ahmed Maitik, konsey üyeleri Muhammed Amari ve Ahmed Hamza’nın da katılımıyla UMH Başkanlık Konseyi’nde bir toplantıya başkanlık ettiği belirtildi. Toplantıda, Trablus’un güney bölgelerindeki güvenlik durumunun ve güvenlik düzenlemelerinin ele alındığı ifade edildi. UMH’den yapılan açıklamaya göre Konsey, şehirde yaşanan barış ortamından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Toplantıda ayrıca, güvenlik durumunun uygulanmasına ilişkin prosedürlerin, Güvenliği Düzenleme Komitesi, bakanlıklar ve ilgili hükümet heyetleri arasındaki çalışma mekanizmalarının da görüşüldüğü belirtildi. Öte yandan Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi üyeleri, ülkenin güney bölgelerinde yaşayan halka ulusal ordu güçlerini ve güneyi özgürleştirip yasaları uygulamak için devam eden askeri operasyonları destekleme çağrısı yaptı. Meclis üyeleri, ordu güçlerinin ülke ve vatandaşların güvenliğini tehdit eden yasadışı silahlı grupları ortadan kaldırma çabalarını da memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Açıklamada “Söz konusu operasyon, hepimizin güvenliğini amaçlıyor. Operasyon, terör unsurların, haydut çetelerin veya yasadışı unsurların yalnızca birine yönelik yürütülmüyor” ifadeleri kullanılırken, tüm polis ve güvenlik güçlerine de şehirleri içeriden koruma faaliyetlerine katılma ve ordu güçlerini destekleme çağrısı yapıldı. Aynı şekilde Halife Hafter liderliğindeki ulusal orduya bağlı Tarık bin Ziyad Tugayı, 23 Ocak’ta ülkenin güneyindeki Sebha şehrinde konuşlanan ordu güçlerinin video görüntülerini yayınladı. ve Trablus merkezli Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ise geçtiğimiz günlerde başlatılan askeri operasyonu eleştirerek, güneydeki Hafter güçlerini “yasadışı” olarak nitelendirdi. Libya Müslüman Kardeşler (Libya İhvan’ı) örgütü de benzeri bir açıklamada bulundu. Mişri, 2015 yılı sonlarında BM himayesinde Fas’ın Suheyrat kentinde imzalanan anlaşma uyarınca Devlet Yüksek Konseyi’nin Libya ordusunun yüksek lideri olarak yalnızca UMH Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz el-Serracı gördüğünü vurguladı. Mişri, Serracın bürosuna bir mesaj göndererek, güney bölgesindeki orduya bir komutan tayin etme ve diğer askeri bölgeleri destekleme çağrısı yaptı. Diğer taraftan Libya deniz donanması, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) “sahil güvenlik birimlerinin insan kaçakçılarıyla işbirliği yaptığı” iddiasına cevap verdi. Donanma sözcüsü Tuğgeneral Eyub Kasım, “HRW, yalnızca Libya devletini karalamaya çalışan gizli bir gücün koludur” ifadelerini kullandı. Aynı şekilde İtalya’nın Palermo Belediye Başkanı Leoluca Orlando ise yaptığı açıklamada Libya’yı “göçmenler için açık hava hapishanesi” olarak nitelendirirken, durumun ülkedeki öfke dalgasının bir sonucu olduğunu vurguladı. Libya’daki Arap İnsan Hakları Örgütü Genel Sekreteri Abdul Munim el-Hur ise söz konusu suçlamalar karşısında “Libya, sadece bir geçiş ülkesi olacak. Evet, Libya devletinin göçmenleri koruma konusunda bir taahhüdü var, ancak bu taahhüt, çabalara bağlı, istenen sonuçlara değil. Bazen vatandaşları bile koruyamayan Libyalı makamların, göçmenleri korumasının istenmesi akıllıca değil” açıklamasında bulundu. Trablus’taki Yasadışı Göçmenlik Bürosu’ndan adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, “Uluslararası toplum, ülkemizdeki yasadışı göçün sonuçlarının sorumlusudur. Bu konuda çok çaba sarf ettiğimiz ve yaklaşık 7 yıldır acı çektiğimiz unutulmamalıdır” dedi. Libya’nın ekonomik krizlere rağmen kapasitesinden daha fazla dayandığını söyleyen yetkili, sınırlardan akan göç dalgasıyla birlikte finansal olanakları konusunda da son derece cömert davrandığını vurguladı. Şarku’l Avsat’a konuşan yetkili “Silahlı gruplara karşı ne kadar harcama yapıldığı konusunda şüpheler olabilir. Ancak Libya, seyirci konumundaki uluslararası tarafların ülkeye yönelik kınamaları nedeniyle haksızlığa maruz kalıyor” dedi. Öte yandan Tuğgeneral Eyub Kasım, HRW’ye eleştiride bulunurken, “Bu gibi kuruluşlar, yalnızca Libya’yı yasadışı göçmenler için bir vatan yapmak isteyen ve Libya devletini karalamaya çalışan gizli bir gücün koludur” ifadelerini kullandı. Kasım, Libya Al Ahrar TV’ye yaptığı açıklamada, ülkesinin Libya sahil güvenliği görevlerini çarpıtan bu gibi kuruluşları sınır dışı edeceğini belirtti. Aynı şekilde UMH Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Ahmed Maitik, Libya’daki BM İnsani Yardım Koordinatörü Maria Ribeiro ile 23 Ocak’ta bir araya geldi. Görüşmede, Libya’daki insani duruma yönelik planlar ve söz konusu planları sektörler arası ortak programlar uyarınca genişletme faaliyetleri ele alındı.

مشاركة :