Taliban, Afgan hükümeti üzerindeki baskısını artırdı

  • 2/6/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Taliban Hareketi, hem askeri hem de politik açıdan Afganistan hükümetine saldırılarda bulundu. Durum, Afganistan’daki taraflar arasında Moskova destekli toplantılara katılan Afganistan hükümet ve siyasi güçlerin karşı karşıya olduğu sorunları daha da karmaşık hale getirdi. Afganistan’da yayın yapan Tolo News haber ajansının askeri kaynaklardan aktardığına göre, Taliban’ın saldırıları sonrasında ülkenin kuzeyindeki Kunduz Vilayeti’nde 27 asker yaşamını yitirdi. Kunduz’daki hükümet kaynakları ise Taliban’ın Havaca Bak ve Talvaka bölgesinde karakollara düzenlediği saldırılarda 22 Taliban unsurunun öldüğünü duyurdu. Kunduz Yerel Konseyi Başkan Yardımcısı Safi Amiri, çatışmalar sırasında 15 askerin de yaralandığını açıkladı. Savunma Bakanlığı da Taliban’ın saldırıları hakkında bilgi verirken, saldırganların safında 22 kişinin öldüğünü ve 18 kişinin de yaralandığını belirtti. Bakanlık, hükümet saflarındaki kayıplara dair açıklamada bulunmadı. Afganistan’da yayın yapan Pajhwok haber ajansına göre Kunduz Yerel Konseyi Başkan Yardımcısı Safiullah Amiri, Taliban militanlarının Kunduz’daki Talvaka’da bulunan karakollara saldırı düzenlediğini, saldırı sırasında 25 askerin ve 3 polisin öldüğünü, 20’den fazla kişinin de yaralandığını belirtti. Ajans ayrıca, yerel halktan alıntı yaptığı haberinde, bölgede şiddetli çatışmaların yaşandığını, çok sayıda asker ve polisin öldüğünü, hükümete ait bir zırhlı aracın da ateşe verildiğini duyurdu. Taliban Hareketi sözcüsü Zebihullah Mucahid, hükümete mensup 30 askerin öldüğü saldırıların sorumluluğunu üstlendiklerini açıkladı. Sözcü, saldırılar sırasında büyük miktarda silah ve mühimmat ele geçirdiklerine de dikkati çekti. Kunduz Konsey Başkanı Yusuf Eyubi de söz konusu saldırının 2 saat devam ettiğini ve hükümetin bölgeye takviyeleri sonrasında Taliban militanlarının geri çekilmek zorunda kaldığını belirtti. Eyubi, Kunduz Vilayeti ve çevre bölgelerde güvenlik durumunun kötüleştiğini vurgulayarak, vilayetin 2015- 2016 yıllarında olduğu gibi Taliban’ın eline düşeceğine yönelik endişelerini dile getirdi. Öte yandan başkent Kabil’in kuzeyindeki Beğlan Vilayeti’ndeki hükümet güçlerine geçen salı sabahı erken saatlerde Taliban tarafından bir başka saldırı daha gerçekleştirildi. Beğlan Konsey Başkanı Safdar Muhsini, saldırı sonrasında 2 saat boyunca devam eden çatışmaların patlak verdiğini söyledi. Muhsini, Taliban’ın 5 polisi yaraladığını ve bir güvenlik merkezindeki silah ve mühimmatları ele geçirdiğini aktardı. Savunma Bakanlığı kaynakları ise saldırı sırasında 10 polisin öldüğünü açıkladı Afganistan’da yayın yapan Hama Press haber ajansına göre Taliban’a mensup 4 militan da saldırılar sırasında öldü. Taliban, geçen pazartesi günü Beğlan yakınlarındaki Samangan Vilayeti’nde bir köyde hükümete mensup unsurlara saldırı düzenlediğini duyurdu. Samangan Valisi sözcüsü Sıddık Azizi, saldırıda 1’i kadın 10 kişinin öldüğünü, Dari Suf kasabasındaki saldırılarda da 4 vatandaşın yaralandığını açıkladı. Azizi, Taliban’ı kadınlar ve çocuklar da dahil sivilleri hedef almakla suçladı. Öte yandan Taliban ve Afganistan hükümetine muhalif isimler arasında Moskova’da toplantılar düzenlendi. Toplantılar sırasında Taliban temsilcileri, Afganistan anayasasına saldırıda bulunarak, mevcut anayasayı reddettiklerini ve anayasanın barışa engel teşkil ettiğini savundu. Taliban’ın Doha’daki eski siyasi büro başkanı ve baş müzakerecisi Abbas Stanikzay, Afganistan’daki mevcut ikilemin politik bir çözümü olduğunu söyleyerek, Taliban’ın tek başına otoriteye sahip olma niyeti taşımadığını ve tüm Afganistan’da İslami bir sistem kurmaya çalıştığını ifade etti. Stanikzay, Taliban’ın yürüttüğü savaşın kutsal ve Afganistan’a savaşı empoze edenin de ABD olduğunu vurguladı. Abbas Stanikzay ayrıca, barış müzakerelerine katılmalarını sağlamak için hareketin liderlerinin adlarının BM yaptırım listesinden çıkarılması çağrısında bulundu. Mevcut anayasanın Batı anayasalarını kopyaladığını belirten Stanikzay, Afganlar için kabul edilebilir bir sisteme odaklanmaları gerektiğini ve mevcut anayasanın barışa büyük bir engel teşkil ettiğini söyledi. Taliban’ın, Afgan hükümeti ile müzakere masasına oturmayı reddetmesi ve hükümetin, ABD güçlerinin elinde kukla olduğunu söylemesi dolayısıyla Afganistan hükümeti, Moskova’nın Kabil’deki siyasi sürece dahil olan Taliban ve Afganistan partileri arasındaki Moskova diyaloğuna katılmadı. Kabil’deki İcra Heyeti Başkanı Abdullah Abdullah, “Ülkede barış sürecini yönetmesi gereken taraf Afganistan hükümetidir ve hükümet, Moskova görüşmelerinin hiçbir sonucunu kabul etmeyecektir” dedi. Taliban’ın barış sürecini engellediğini ifade eden Abdullah, “Moskova diyaloğu, barış anlaşmasına doğru bir yol açtı. Bu durum, ileriye dönük olumlu bir adım olacak” ifadelerini kullandı. Diğer taraftan AFP, Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ABD’nin Taliban ile gerçekleştirdiği görüşmelerde göz ardı edilen asıl sorun olduğunu yazdı. Washington’daki Wilson Merkezi’nde analist Michael Kugelman, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Buradaki paradoks, Afgan hükümetinin kendi belirlediği barış süreci senaryosu dışında kalma riskiyle karşı karşıya olmasıdır” şeklinde konuştu.  Başkan Gani’nin Washington’daki müttefikleri, barış sürecine önderlik etmeleri konusunda ısrar ediyor. ABD’nin Taliban üzerindeki aylardır devam eden baskısı, Kabil hükümetiyle görüşme konusunda hareketi ikna etmeyi amaçlıyor. Söz konusu çabalar, Ocak ayında Doha’da ABD ve Taliban arasında benzeri görülmemiş 6 gün görüşmeleriyle de zirveye ulaştı. Maraton müzakereleri, tarafların elde ettiği ilerleme ile sonuçlandı. AFP’ye göre ABD, Kabil’de uzun süreli bir barıştan önce kuvvetlerini Afganistan’dan geri çekmeyi planlarken, bu ihtimal ise Afganistan’ın endişelenmesine neden oluyor.  Fransız araştırmacı Gilles Dorronsoro, “Bu büyük bir hakarettir, çünkü Kabil hükümeti ABD olmadan devam edemez” açıklamasında bulundu. Taliban, Rusya’da Gani’nin önde gelen hasımlarıyla nadir bir toplantı yapmayı kabul etti. Bu çerçevede hareket, 5 Şubat’ta başlayan Moskova görüşmelerinin, “ülkedeki işgali sonlandırmak, barışı sağlamak ve Afganistan’da İslam devleti kurmak” konularını ele aldığını açıkladı. Aynı şekilde AFP, Kabil’de bir hayal kırıklığı ve ihanet duygusunun hakim olduğunu açıkladı. Eşref Gani’nin müttefiki Emrullah Salih, Taliban ile düzenlenen Moskova görüşmelerine katılan Afganları (bunlara eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai da dahil), "teröristlere yalvarmakla" suçladı. Salih, “düşmanın karşısında gülümsemenin milli ruha bir darbe olduğunu” vurguladı.

مشاركة :