Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Türkiye ziyaretinin ikinci gününde Heybeliada Ruhban Okuluna yaptığı ziyaretin ardından verdiği röportajda, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Kıbrıs’ın kaynaklarının bütün Kıbrıslılara, Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıslı Rumlara ait oluğuna inandığımı söyledim” dedi. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Heybeliada Ruhban Okulu ziyaretinin ardından açıklamalarda bulundu. Çipras, Kıbrısın kaynaklarının Kıbrıs halkına, Kıbrıs Rumları ve Kıbrıs Türklerine ait olduğunu, Kıbrıs Rumlarını buna ikna etmeye çalıştığını ve Rum Lider Nikos Anastasiadisın buna ikna olduğunu düşündüğünü söyledi. Çipras, Türkiye ile Yunanistan arasındaki en önemli meselenin güvenlik meselesi olduğunu, bu meselenin halledilmesinin ardından diğer meselelerin çok rahat bir şekilde üstesinden gelinebileceğini söyledi. Çipras, Heybeliadadaki ruhban okuluna yaptığı ziyaretin, Türk toplumuna ve özellikle uluslararası topluma iki ülke arasında korku duymadan adımlar atabileceğini konusunda bir mesaj olduğunu belirterek, bu konunun ikili ilişkiler meselesi değil Türkiyenin iç meselesi olduğunu söyledi. Ruhban okulunun açılmasının iki toplumun birlikte yaşaması konusunda çok önemli bir adım olduğunu, okulun Türk ve Yunan halkı arasındaki yakın ve dostça ilişkilerin sembolü olacağını söyledi. Çipras, “Cumhurbaşkanı Erdoğanın bu meselenin Yunan azınlık için önemli olduğunu aklında bulundurduğuna inanıyorum. Biz dinin, insanları bir araya getiren, dostluğu ve insan sevgisini yaydığı mesajını vermek istiyoruz. Bunun ileriye doğru atılacak net bir adım olduğuna inanıyorum. Okulun açılması Patriğin rüyasıdır. Okulun açılmasının olumlu sonuçları olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.“Avrupa Birliği Türkiyeye destek vermeli” Aleksis Çipras, Suriye iç savaşının yol açtığı mülteci krizinin İkinci Dünya Savaşından sonra Türkiye ve Yunanistanın karşılaştığı en büyük mülteci krizi olduğunu belirterek, “Bölgesel değil küresel bir mesele ile karşı karşıya kaldık. Bu konuda etkili bir şekilde işbirliği yapabileceğimizi gösterdik” dedi. Çipras, “Mülteci krizini Ege Denizinde azaltmayı başardık. Bu çok önemli. Tabii ki daha çok adım atmalıyız. Cumhurbaşkanı Erdoğanla Egede insan kaçakçılık ağını çözmek için bilgi alışverişi yapmaya karar verdik. İkinci olarak, Avrupa Birliği Türkiyeye destek vermelidir. Türkiye halen 4 milyondan fazla mülteciyi topraklarında barındırıyor. Bunun için Türkiyeye saygı duymamız gerekiyor. Türkiye bu mültecilere yardım ediyor, gıda ve barınma imkanı sağlıyor. Bu çok çok önemli. Biz de Yunanistanda 70 binden fazla mülteci barındırıyoruz. Özellikle 5 adada onlar zor şartlar altında yaşıyor” diye konuştu. Çipras, mülteciler konusunda Avrupa Birliği seviyesinde yaptığı çalışmada, Avrupa Birliğindeki partnerlerini mülteci meselesi çözme konusunda Türkiyeye desteğini hızlandırmasına, Türkiye ve Yunanistana daha hızlı destek vermelerini talep ettiğini söyledi."Kıbrıs toplumlarının görüşmelerine destek vermeliyiz" Çipras, Kıbrıs meselesinin 45 yıldan fazla süren ve çözülmesi gereken bir mesele olduğunu belirterek, “Kıbrısta hem Rum hem de Türk toplumu için adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulmamız gerekiyor” dedi. Yunanistan Başbakanı Çipras, İsviçrenin Crans-Montana şehrinde 2017 yılında yapılan müzakerelerde Kıbrıs sorununda çözüme çok yaklaşıldığını hatırlatarak, “Görüşmeye bıraktığımız noktadan başlamamız gerekiyor. Referans olacak bir taslak konusunda uzlaşılması gerekiyor. Çok yakın bir iletişim kurmak için Türkiye ile Yunanistan arasındaki güvenlik meselesinin ele alınması gerekiyor. Kıbrıs toplumlarının görüşmelerine de destek vermemiz gerekir. Eğer Kıbrıs meselesine sürdürülebilir adil ve her iki tarafın menfaatine yararlı çözüm bulursak, zor bir mesele olan enerji dahil diğer bütün meseleler kolayca çözülebilir. Enerji insanları ayıracak, ihtilaf oluşturacak değil, toplumları bir araya getirecek, barış ve refah içinde yaşamasına yardımcı olacak bir vasıta olmalı. Benim yaklaşımım budur. Bunu başarabileceğimize gerçekten inanıyorum” dedi. Çipras, Cumhurbaşkanı Erdoğana Kıbrısın kaynaklarının bütün Kıbrıslılara, Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıslı Rumlara ait oluğunu inandığını söylediğini, bunun Kıbrısın geleceği için çok önemli olduğunu söyledi.