ABD’nin birçok eyaleti son 48 saat içinde 2020’nin Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinden 600 gün önce Demokrat partiden onaylanmış aday adayları ve potansiyel aday adaylarının özel seçim kampanyalarına şahit oldu. Demokratlar, son olarak 2020 yılında Başkan Donald Trump ile başkanlık yarışında rekabet etmesini umdukları Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren’ın adaylığını duyurdu. Öte yandan Minnesota Senatörü Demokrat Amy Klobuchar da 2020 başkanlık seçimi için aday olduğunu açıkladı. Demokratların önde gelen başkan adayları, seçim gündemlerini halka sunmak ve programlarını diğer adaylardan ayrı tutmak için hafta sonu boyunca farklı eyaletlerle mitingler düzenlediler.  Adayların büyük çoğunluğu sağlık, göç, eğitim ve savaş bölgelerinden dönen askerlerle ilgili meseleler konusunda hemfikir olsa da, Demokratlar ‘çeşitliliğe’ de ayrı bir önem veriyorlar. Öte yandan Demokratların başkanlık aday listesi de oldukça çeşitli. Bu listede bir göçmen kızı, bir Latin, bir milyarder, Afro-Amerikan bir senatör, bir Kızılderili kökenli, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed sempatizanı, Hindu bir Kongre üyesi ve diğer bazı isimler yer alıyor.  Ohio Senatörü Sherwood Brown, kısa seçim mitinginin başlığını ‘iş ahlakı’ olarak seçti. Brown, bu tercihle Başkan Trump’ın 2016 yılında endişelerine ve isteklerine hitap ederek kaptığı işçi sınıfından beyaz seçmenlerin oylarını geri kazanmayı hedefledi. Brown, bu ‘sahte popülizmi’, ara seçimler sırasında eski başkan yardımcısı Joe Bidenın sarf ettiği ifadeleri kullanarak eleştirdi. Önceki akşam New Hampshiredaki genç Demokratlarla bir araya gelen Brown, hükümet verilerine göre 2017 yılında 70 binden fazla Amerikalıyı öldüren afyon salgınıyla mücadele yollarını da içeren çok sayıda konuya değindi. ‘Milyonlarca aile nefes alamıyor’ Elizabeth Warren ise adaylığının dün resmen açıklamasının ardından yaptığı mitinglerde, cinsiyet eşitsizliği, Wall Street ve yüksek gelirlilerin gelirlerine oranla az olan yükümlülüklerini eleştirdiği konulara odaklandı. Warren, Massachusetts eyaletinde bulunan eski sanayi bölgesi Lawrence’da orta sınıfın yükünün ağır olduğunu ve milyonlarca ailenin nefes alamaz hale geldiğini ifade etti. Adaylığının açıklamasının ardından Warren, Kızılderili kökenlere mensup olduğunu söylemesi nedeniyle Başkan Trump’ın eleştiri oklarının hedefi haline gelmiş, Trump, Warren’a ‘Pocahontas’ lakabı takmıştı. Warren, Ekim ayında yaptırdığı DNA test sonuçlarının, kökenlerinin 6 ila 10 kuşak kadar Kızılderililere dayandığını kanıtlamaya çalışarak, tartışmaları durdurmaya çalışmış, ancak başarısız olmuştu. Aynı zamanda Warren, kendisini ‘köklerini seçim yarışında kullanmakla’ suçlayan Cumhuriyetçilerin eleştirilerine maruz kalmıştı. “Seçim kampanyasında görüşürüz Liz!” Warren, miting sırasında kapsamlı bir sağlık sistemi oluşturulması, eğitime yatırım yapılması, asgari ücretin iyileştirilmesi ve çevrenin koruması gibi konulara odaklanarak kökleriyle ilgili tartışmaların yeniden alevlenmemesi için çaba gösterdi. Buna karşılık ABD Başkanı Trump, Twitter hesabı üzerinden Warren’ın adaylığına değinerek, “Bugün, bir ‘Pocahontas’ olarak adlandırdığım Elizabeth Warren, başkanlık yarışına katıldı. Amerikan yerli nüfusunun ilk başkan adayı olarak mı seçim yarışında yer alacak? Yoksa 32 yıl sonra bunun artık pekte iyi olmadığına mı karar verdi? Seçim kampanyasında görüşürüz Liz!” ifadelerini kullandı. Warren dışında Demokratların öne çıkan iki kadın adayı daha var. Onlardan biri, Jamaikalı bir baba ve Hint bir annenin kızı olan Kaliforniya Senatörü Kamala Harris. Harris, göçmen çocuğu olan ilk başkan adayı olmayı istiyor. Diğeri ise seçim kampanyasının temelini ırkçılıkla mücadele konusu oluşturan New York Senatörü Kirsten Gillibrand. Öne çıkan bir diğer aday ise New Jersey Senatörü Cory Booker. Afro-Amerikan olan Booker, 1 Şubat’ta adaylığını duyurmuştu. Booker önceki gün Demokrat partinin başkan adaylarına ağır eleştiriler ve yalan beyanlardan uzak durarak, iyi bir iletişim kurma çağrısında bulundu. Demokrat parti aday adaylarından sona kalan ismin arkasında birlik olunması vurgusu yapan Booker, aday adaylarının seçim kampanyası sırasında örnek bir liderlik pozisyonu sergilediklerini söyledi. Eski Başkan Barack Obama döneminde Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Julian Castro da Demokrat Parti’den aday. Castro, ABD’nin ilk Latin kökenli başkan adayı olmayı istiyor. CNN’e verdiği röportajda erken dönem eğitime dayanan ‘kapsamlı’ politikalarla Michigan, Wisconsin, Pennsylvania, Florida, Teksas ve Arizona gibi eyaletlerde seçimi kazanacağı konusunda kendinden emin görünen Castro, üniversite eğitimine uygun alternatifler, tüm vatandaşlara hizmet veren bir sağlık sistemi ve ceza kanunlarında reform gibi vaatler sunuyor. Öte yandan Castronun Joaquin adında Teksas milletvekili olan bir ikiz kardeşi var. Bu ay başlarında adaylığını resmen açıklayan Tulsi Gabbard’ın adaylığı da büyük tartışmalara yol açtı. İlk Hindu Hawaii Kongre üyesi olan Demokrat Gabbard, seçim gündeminde Irak savaşına katılımın resmi olarak ilanına odaklanmayı tercih etti. Gabbard, ‘Beyaz Sarayda askerliğin saygınlık, onur ve hassasiyet içeren değerlerinin’ oluşturulacağını vurgularken ‘rejim değişikliği niyetiyle yapılan savaşları’ sert bir biçimde eleştirdi. “Esed, ABD’nin düşmanı değil. Çünkü Suriye, ABD’nin çıkarlarını tehdit etmiyor” Gabbard’ın 2016 yılında Suriye’ye giderek Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüşmesi hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin eleştirilerine neden olmuştu. Buna karşılık Gabbard, “Eğer barışı sürdürme konusunda ciddiysek, sadece dostlarla değil, rakiplerle de görüşülmesi gerekir” ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz Çarşamba günü MSNBCye verdiği röportajda Gabbard, “Esed, ABD’nin düşmanı değil. Çünkü Suriye, ABD’nin çıkarlarını tehdit etmiyor” şeklinde konuştu. Başkan aday adayları seçim programlarını güçlendirmeye ve seçim merkezlerini çoğaltmaya çalışırken, Demokrat isimlerden oluşan bir başka aday adayı grubu daha seçim yarışına girmeye hazırlanıyor. Bu isimlerden öne çıkanları ise; ABD eski Başkanı Obama’nın yardımcısı Joe Biden, Senatör Bernie Sanders, eski Temsilciler Meclisi üyesi Beto ORourke, dolar milyarderi işadamı Michael Bloomberg ve Montana Valisi Steve Bullock. Öte yandan eski Başkan Obama’nın desteğini alacak olan aday adayını bekleyen Demokratlar, Başkan Trump’la yarışacak bir aday çıkarmayı ve Trump’ın 2016’da kaptığı oyları geri almayı umuyorlar.