Tunus’ta Eylül ayı ortalarında gerçekleşecek olan cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylık şartlarını yerine getiren ve en az 10 milletvekili, yerel meclislerden 40 başkan veya her eyaletten 500 olmak üzere 10 bin seçmenin imzasını alan 26 adayın dosyasının kabul edildiğinin duyurulmasından birkaç saat önce Seçim Komisyonu tarafından geliştirilen ve vatandaşların bir aday önerip önermediğini anlamasını sağlayan mobil uygulamanın kontrol edilmesiyle kriz patlak verdi.195 kimlik numarası Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, bu uygulama, birçok vatandaşın kişisel verilerinin milletvekilleri tarafından aday gösterilmeyen çok sayıda ismin tavsiyesi için kullanıldığını ortaya koydu. Bununla birlikte birçok vatandaşın isimlerinin ve kimliklerinin bilgisi dışında kullanıldığının da anlaşılması üzerine büyük bir öfke ve huzursuzluk yaşandı. Tunus Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Şevki Kaddas konuyla ilgili açıklamasında, kimlik numarasının bilgisi dışında cumhurbaşkanlığı aday tavsiyesinde kullanıldığı tespit edilen kişilerin Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na veya savcılığa şikayette bulunabileceklerini söyledi.İsimleri ve kimlik noları bilgisi dışında kullanılan vatandaşlar için örnek şikayet dilekçesi (İndependent Arabia) Buna karşın Tunus Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı Nebil Bifun, bu şikayetlerin, dosyaları kabul edilen adayları hedef alan itibarsızlaştırma kampanyaları olabileceğini, ancak eğer gerçekse, söz konusu vatandaşların Cumhuriyet Savcılığına gidebileceğini çünkü bu durumun adayın dosyasını etkileyeceğini söyledi. İndependent Arabia’ya konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Remzi el-Cebabli, “Bir kişinin kimliği ve imzasının kullanılması taklit değil, sahtekarlıktır. Yasal olarak geçersizliğe yol açar ve sahteciliğe dayanan her şey yanlıştır”  şeklinde konuştu. Seçim yasası uyarınca, sahtecilikten suçlu bulunanlar ve aday önermek üzere vatandaşların kişisel bilgilerini kullananlara para cezası ve 6 ay hapis cezası verilir. Ancak Cebabli’ye göre asıl sorun, yasanın şikayetçinin yargı önünde adaya itiraz etmesi için bir dava açması gerekli görmesi. Bu da uzun bir süreç. Aynı zamanda dava seçimlerden yıllar sonra dahi devam edebilir.Kişisel verilerin korunması ve yasal sorumluluk Yüksek Seçim Komisyonu tarafından yapılan basın toplantısına katılan radyo programcısı Melek el-Yezid, “Yüksek Seçim Kurumu’nun uygulamasını kullandığımda, cumhurbaşkanı adaylarından birinin önerilmiş olduğunu görünce şaşırdım. Bunun ‘Kişisel verilere yönelik ciddi bir saldırı’ olduğunu düşünüyorum. Kimlik numarasının öğrenilmesi ve imza oluşturma konusunda ciddi endişeler var. Kimin kişisel verilerime erişimi bulunuyor? Bu bilgiler herkese kapalı değil mi?” ifadelerini kullandı. Yezid şöyle devam etti; “Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Şevki Kaddas ile temasa geçtim. Kişisel bilgileri aday tavsiyesi ticaretinde kullanılan çok sayıda vatandaş, medya uzmanı ve sivil toplum kuruluşu da kuruma şikayette bulundu. ‘Yargıya gitmeye’ karar verdim. Ancak yargı da avukatların ve sivil toplum kuruluşlarının şikayet oluşturma ve toplamalarını bekliyor. Çünkü sayı arttıkça yargı, gerçekte ne olduğunu ortaya çıkarmak için daha hızlı harekete geçebilir.” Yüksek Seçim Kurumu’nun mevcut durum karşısında net bir tutum sergilememesinden duyduğu üzüntüyü ifade eden Yezid, bugün yaşananların, 2014 seçimlerinde de zaten olduğunu, sorunun ise failleri cezalandırmak ve tekrarını önlemek için ciddi adımlar atılmaması olduğunu söyledi. Başta kişisel verilerinin güvenliğinden nasıl emin olabileceğini bilmeyen ve şikayetçi olmak için yargıya gitmeleri güç görünen kırsal ve iç kesimlerdekiler olmak üzere 10 binlerce vatandaşın kişisel bilgilerinin kullanılmaya devam etmesinden çekinen Yezid, “Seçim organları sorumluluklarını üstlenmeli. Adayların gerçekten aday gösterilip göstermediklerini veya vatandaşların kişisel bilgilerinin kullanılıp kullanmadıklarını öğrenmek için araştırma yapmalı” diye konuştu.Hırsızlığın üstü kapatılamayacak İnsan hakları aktivisti Muntasır el-Hayzem, 16 Ağustos 2019 Cuma sabahı, kendi adına aday önerisinde bulunulduğunu ve imzasının kullanıldığını öğrendikten sonra yargıya şikayette bulundu. Hayzem şikayet dilekçesini vermek için gittiği adliyede kendisiyle aynı durumda olan çok sayıda vatandaşın da adliye koridorlarında beklediğini gördüğünü söyledi. Vatandaşların kişisel verilerinin hesap verme korkusu olmadan birçok kişi tarafından paylaşıldığını hissetmesinin olası seçim hileleri korkusunu artırdığını söyleyen Hayzem, bu sorunların nasıl ele alınacağı, bunun ne kadar süreceği ve bu şekilde adı önerilen adaylar için sonucun ne olacağı konusunda belirsizliğinde devam ettiğini kaydetti.