Bir ABD yetkilisi, İsrail medyasına yaptığı açıklamada, Batı Kudüs’te Filistinlilere hizmet veren ABD Başkonsolusluğu’nun Amerikan Büyükelçiliğine önümüzdeki ay dahil edileceğini söyledi. Beit Agron caddesinde bulunan eski surlara yakın bulunan konsolosluk ABD Büyükelçisi Daniel Friedman’ın ikinci evi olacak. Yetkili bu adımın Ekim ayında Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompei’nin “ABD’nin İsrail’deki diplomatik misyonunu bir araya getirme” planı çerçevesinde atıldığını söyledi. Söz konusu taşınmayla ABD’nin Filistinlilere yönelik diplomatik temsilcilik statüsü de düşüyor. Konsolosluk uzun yıllardır Filistinlilere yönelik olarak fiili büyükelçilik hizmeti veriyordu. Yeni oluşum, taşınma sonrasında İsrail’deki ABD Büyükelçiliğinin Filistinlilerle İlişki Birimi olarak hizmet verecek. ABD Dışişleri Bakanlığı en azından şu an için yeni birimin mevcut binada hizmet vermeye devam edeceğini belirtti. Bu adım, Kudüs’teki ABD Konsolosluğunun artık Filistinlilerle ilişkiler konusunda Washington’a rapor veren ayrı bir birime sahip olmayacağı ve konsolosluğun artık büyükelçiyle eş değerde otoriteye sahip bir başkonsolos tarafından yönetilmeyeceği anlamına geliyor. Adının açıklanmasını istemeyen ABD yetkilisi, “Konsolosluk ve elçiliğin birleşmesi 4 ya da 5 Martta gerçekleşecek ve konsolosluğun statüsü sona erecek” dedi. İsrailli gazeteci Barak Ravid, Amerikan kaynaklarına dayanarak 175 yıllık konsolosluk binasının, ABD büyükelçisinin evi olacağını söyledi. İsrailli gazeteci, konsolosluğun kapatılmasının Filistinlilerin durumunu etkileyeceğini ve "kendilerine verilen hizmetlerin azaltılacağını, böylece konsolosluk yardımcısının İsraildeki ABD Büyükelçiliğindeki Filistin İşleri Biriminden sorumlu olacağını” açıkladı. Kudüs’teki konsolosluk, iki devletli çözüm için çalışan Filistinlilerin işleriyle ilgilenen misyon niteliğindeydi. Pompei konsoloslukla ilgili açıklama yaptığında FKÖ İcra Kurulu Başkanı Saib Ureykat, konsolosluğu iptal etme kararını Trump’ın iki devletli bir çözüm yerine "Büyük İsrail’i empoze etmek için İsrail ile işbirliğinin en son kanıtı” şeklinde nitelendirerek kınadı. Aralık 2017’de ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etmesi pek çok çevrede kızgınlık uyandırmış ve uluslararası kaygıları arttırmıştı. Filistinliler Amerikan’ın bu adımını kınamak için ilişkilerini askıya almışlardı. Amerikalılar Filistinlilere pek çok cezai icraatlar gerçekleştirdiler. Washington’daki FKÖ binasının kapatılması ve mültecilere yardım eden UNRWA’ya yardımların kesilmesi gibi.
مشاركة :