İngiltere’den Suriyeye giderek DEAŞ örgütüne katılan Şamima Begüm,  medyaya konuştuğu için pişman ve üzgün olduğunu açıkladı. "DEAŞ’ın gelini" lakabıyla meşhur olan Begüm, İngiliz hükümetinin onu ibret konusu yaptığını, medyaya yaptığı açıklamalar nedeniyle pişmanlık duyduğunu ifade etti. Öte yandan İngiltere’de Begüm hakkında hararetli tartılmalar yaşanırken babası, sert açıklamalarda bulundu. Hükümetin kızının ülkeye dönmesine izin vermeme kararında ‘bir sorun olmadığını’ ifade etti. 4 yıl önce ülkeden kaçtığında 15 yaşında bir kız çocuğu olan Begüm birkaç gün önce dünyaya bir erkek çocuk getirdi. Begüm, oğluna iyi bakabilmek için İngiltere’ye dönmek istediğini söylemişti. The Sunday Telegraph gazetesine dün verdiği röportajda, “Onlar beni ibret konusu yapıyorlar. Basına konuştuğum için pişmanım” şeklinde konuştu.   Begüm söz konusu röportajda, “Keşke basın araçlarından uzak durup, ailemle iletişim kurmak için başka bir yol arasaydım. Gazeteye bu yüzden konuşmuştum” dedi. Şamima Begüm 2015 yılında İngiltere’den kaçıp Suriye’ye giden 3 genç kızdan biriydi. Öte yandan Bangladeş’in kuzeydoğusundaki Sunamganj bölgesinde yaşayan Begüm’ün 60 yaşındaki babası Ahmed Ali, İngiliz ‘The Mail on Sunday’ gazetesine verdiği röportajda,  “Hükümetin tarafındayım. Doğru mu yanlış mı diyemem ancak ülke kanunları kızımın vatandaşlığını iptal etmenin doğru olduğunu söylerse, buna katılırım” diye konuştu. Ahmed Ali, “DEAŞ’a katılma kararından pişmanlık duymuyor ancak şimdi eve gitmek istiyor. Çünkü 9 aylık hamile. En azından bir hata yaptığını itiraf etmiş olsaydı, onun için üzülebilirdim” diyerek kızını eleştirdi. Şamima Begüm, İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın kararını şaşkınlıkla karşıladı. İçişleri Bakanı Sacid Cavid, Begüm’ün İngiliz vatandaşlığından çıkarılmasına karar vermişti. Uluslararası hukuka göre bu durum ancak kişi vatansız kalmadığı takdirde gerçekleştirilebilir. İngiltere’de ailesiyle yaşadığı evden kaçarak DEAŞ’a katılmak üzere Suriye’ye kaçmıştı. Şu an el Havl kampında kalıyor. Durumunun, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kuşatma altına alınan ve İngiltere ile ABD tarafından saldırılara maruz kalan DEAŞ’tan daha iyi olduğu söylenemez. Begüm, gazeteye verdiği röportaj sırasında henüz bir haftalık olan oğlu için süt temini konusunda endişeli görünüyordu. Yorgun ve dikkati dağınık görünen Begüm geçtiğimiz bir hafta içerisinde bir çocuğa sahip olurken öte yandan vatandaşlığını kaybetti.  Bu olayların hızından muzdarip olan Begüm nasıl davranacağını bilmiyordu. Begüm, dünyadan kopuk olmasına rağmen İngiliz medyasının 2015’te olduğu gibi bugün de hayat hikayesine ışık tuttuğunu biliyor. Basına açıklamalarda bulunma konusunda dersin bir pişmanlık duyduğunu ifade eden Begüm, asıl hedefinin Şu an SDG’nin elinde tutsak bulunan Hollandalı eşine ulaşıp doğum yaptığını haber vermek olduğunu söyledi. Begüm 48 ülkeden 45 binden fazla kişinin bulunduğu kampın en meşhurlarından biri sayılıyor. Bangladeş uyruklu Begüm’ün Bangladeş vatandaşlığına sahip olup olmadığı tartışma konusu oldu. Ancak Bangladeş Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Shahriar Alam, bunu inkar etti. DEAŞ gelinin ailesi, İngiltere İçişleri Bakanı Cavid’den yeni doğan çocuğun İngiltere’ye getirilmesi konusunda yardım istedi. Aile Bakan Cavid’de gönderdiği mektupta çocuğun tamamen masum olduğunu bu güvenli ülkede büyüme avantajını kaybetmemesi gerektiğini ifade etmişti. Aile Şamima ile aralarında herhangi bir iletişim bulunmadığını vurguladı. Çocuğun doğumunu basından öğrendiklerini bildirdi.   Şamima Begüm’ün dönüşü ülkede çok sayıda tartışmaya neden oldu. Birçok kişi geri dönüşünü desteklerken, diğerleri eylemleri için yargılanmasını istedi. Begümün ailesinin avukatı Tasnime Akunjee, İngiltere İçişleri Bakanlığının Şamima Begümün İngiltere’de doğduğunu Bangladeş pasaportu bulunmadığını veçifete vatandaşlığa sahip olmadığını vurgulayarak devletsiz bırakma kararına karşı tüm yasal yolları kullanacaklarını söyledi.