​Eğitim müfredatlarında sosyal medya

  • 2/28/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

Sosyal medyanın herhangi bir platformunda gelen mesajlarınızı kontrol etmek, okumak ve mesaj göndermek için günde kaç kez eliniz bilinçdışı bir şekilde cep telefonlarınıza uzanıyor? Eğer çocuklarınız varsa kaç kez karşınızda oturduklarını ama aslında sizden çok uzak bir dünyaya dalmış olduklarını hissettiniz? İçerisinde neler döndüğünün ayrıntılarını bilmediğiniz ama onların bütün dikkatlerini ve odaklarını çekip sizden uzaklaştıran bir dünyada olduklarını kaç kere düşündünüz? Cep telefonları ile sosyal medya araçlarının saldırısı ve davranışlarımıza yansımları ile yaşadığımız modern hayat budur. İletişim ve paylaşım araçlarında yaşanan bu devrimin birçok olumlu noktaları var ama aynı zamanda beden sağlığımız, insani ilişkilerimiz ve hatta başta gençler ve çocuklar olmak üzere psikolojik sağlığımız ve akıllarımızın güvenliği düzeyinde birçok tehlikeleri de bulunuyor. Artan bu tehlikeler ve gençler üzerindeki etkilerinden yola çıkarak İngiltere bu hafta eğitim müfredatlarında bazı değişiklikler gerçekleştireceğini açıkladı. Buna göre 4 yaşından itibaren çocuklara internette güvenlik ve sosyal medyada dikkat etmeleri hususlar konusunda dersler verilip sosyal medyada karşı karşıya kalabilecekleri taciz, yıldırma ve rahatsız etme ya da depresyon sonucunda psikolojik ve akli sağlıklarını tehdit edebilecek tehlikeler konusunda bilinçlendirilecekler. Müfredattaki bu değişikler çocuklar ile sınırlı kalmayıp ergenlik dönemindeki çocukları da kapsayacak ve üniversite eğitimi öncesine kadar kadar bütün eğitim aşamalarında geçerli olacak. Bu değişikliklerin arkasında yatan neden ise gerçek dünyadaki hayatları ile internetin sanal dünyasındaki hayatlarının aşırı bir şekilde birbirine girmesi sonucu yeni nesiller üzerinde oluşan baskılardan uzmanların duydukları kaygılardır. Bundan daha da tehlikelisi birçok ülkede ardı ardına yayınlanan ve sosyal medya kullanımı ile gençler özellikle de ergenlik döneminde olanlar arasında intihar, depresyon ve hayalkırıklığı duygularının oranının artması arasında bir bağ olduğunu vurgulayan çalışmalardır. ABD’de yapılan ve sonuçları laboratuvar psikolojisi ile ilgili periyodik yayınlarda yayınlanan bir araştırmaya göre ergenlik dönemindeki çocukların %36’sı bazen intihar etmeyi düşünmeye sevkedecek şekilde kendilerini depresif ya da hayalkırıklığına uğramış ve yalıtılmış hissediyor. Erkeklere göre kızlar arasında bu oran daha yüksek. İngiltere’de sağlık kurumlarının kayıtlarına dayandırılan çalışmalar; çok miktarda ilaç içerek veya damarlarını keserek ya da başka yöntemleri kullanarak kendine zarar vermeye çalışan genç kızların sayısının son 10 yılda %68’e yükseldiğine işaret ediyor. Aynı süre içerisinde genç erkekler arasında bu tür olayların oranı %37 olarak kaydediliyor. İngiltere hükümetinin finanse ettiği bir başka çalışma; 14 yaşlarındaki kızların %24’nün erkeklerin ise %9’nun psikolojik baskıdan muzdarip olduğuna ve hayalkırıklığı, depresyon ve özgüven eksikliğinden şikayet ettiklerine işaret ediyor. Birçok uzman bunun sosyal medya ve internet, cep telefonları ekranları karşısında uzun vakit geçirmek ile bağlantılı olduğunu düşünüyor. Bugün gençler mutluluklarını ve hayalkırıklarını aldıkları beğenme (like) sayısına, mesajlarının ve tweetlerinin yeniden yayınlanmasına, facebook, instagram, whatsapp, twitter ve snapchat gibi platformlarda katılmış oldukları gruplarda paylaşımlarının ve yayınlarının ne kadar karşılık bulduğuna bağlıyorlar. Bunun yanında özellikle kızlar arasında görünüş, kıyafet, beden ve kilo konusunda mantıksız karşılaştırmalardan doğan sorunlar, tam güzellik“yanılsaması” arayışında manken ve bayan oyuncuların fotoğrafları ile yapılan karşılaştırmalardan doğan baskılar da bulunuyor. Ayrıca sosyal medyada karşı karşıya kaldıkları rahatsız edici davranışlar, taciz ve yıldırmalar da psikolojik baskı ve sorunların birikmesine neden oluyor. İngiltere Eğitim Bakanı Damian Hinds; gelecek yıldan itibaren eğitim müfredatlarında uygulanacak yeni değişikliklerin internet, sosyal medya, video oyunları ve cep telefonları nedeniyle yeni nesiller üzerinde artan baskıların farkına varılması nedeniyle atılmış bir adım olduğunu belirtti. Ayrıca büyüme ve hayatın değişkenliklerine uyum sağlama özünde zor bir süreç iken internete dayanmanın ve sosyal medya kullanımının artması ile 20 yıl önce bilinmeyen ek baskların ortaya çıktığına da işaret etti. Yeni dersler çocukları ve ergenleri gün içerisind belirli sürelerde ekran ve kulaklıkları bırakıp dışarı çıkıp akranları ile vakit geçirmeye, hobiler edinmeye ve aktivitelere katılmaya teşvik ediyor. Bütün bunlar; video oyunları oynamaya ya da sosyal medyada mesajlaşmaya uzun bir süre ayırarak sessiz bir iletişim kurması nedeniyle başkalarıyla iletişim kurma duygularını kaybetmek üzere olan bir neslin bu becerilerini geliştirmek için yapılıyor. Bunun yanında yeni müfredat; yeterli uyku ve sağlıklı beslenmenin önemi ve genel olarak eğitimlerinde ve hayatlarında öğrenmeye ne kadar yardımcı olduğu konusunda çocuklar ile gençleri bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Sosyal medya, oyunlar, müzik videoları, filmler gibi internette var olan diğer şeyler nedeniyle çocuk ve gençlerin büyük bir çoğunluğu daha az uyuyor, yorgun ve kötü bir ruh hali ile uyanıyorlar. Bu da algılama düzeylerinin düşmesine neden olarak akademik hayatlarını ve sağlıklarını etkiliyor. Çocukların kendileri ile nasıl ilgilenmeleri gerektiğini, internetin zorlukları ile nasıl başa çıkacaklarını, güvenliklerini nasıl sağlayacaklarını öğrenmeleri için bütün bu şeyler İngiltere’de erken bir yaşta öğretilmeye başlanacak. Çünkü internet dünyası; iyi ile kötü, zararlı ile yararlı olanın bir arada olduğu, kişinin birçok yabancı ile karşılabileceği, alıcı tarafı değişik düzeylerde etkileyen muazzam miktarda bilgi ve videonun bulunduğu bir dünyadır. Bütün bunlar düşünceleri ve kişilikleri şekillenmemiş olan çocukları ve gençleri daha büyük bir şekilde etkiliyor. İzledikleri şeyler bu yaş gruplarının büyük bir bölümünün davranışlarını, yeme ve içmelerini, kıyafet seçimlerini ve konuşma şekillerini etkiliyor. Bu geniş dünyada çocukları ve gençleri; tacizden sahtekarlığa ve suç ya da terör örgütlerine üye olmalarını sağlamaya kadar uygunsuz ve kötü amaçlar için avlamak için fırsat kollayanlar da bulunuyor. Aynı şekilde yararlı birçok bilgi, resim ve video yanında pornografik materyaller ya da nefreti ya da uyuşturucu ve silah kullanımını teşvik eden içerikler de yer alıyor. Gençler ve çocuklar her gün cep telefonları ve bilgisayar ekranları karşısında, sosyal medya platformları ya da video oyunları içerisinde kendilerine kurmuş oldukları özel dünyanın içerisinde uzun vakit geçiriyorlar. Bu dünya artan bir şekilde hayatlarını, davranışlarını ve elbette geleceklerini ve ailelerini etkiliyor. Bu olumsuz etkilere karş ı hükümetlerin attığı adımlar yanında sosyal medya dünyasında sorumluluklarını üstlenme ve gençler ile çocukları artan tehlikelere karşı korumaya katkıda bulunmaları için büyük şirketlere de baskı yaplıyor. Ancak istenen güvenliği gerçekleştirmek için hala önümüzde uzun bir yol uzanıyor.

مشاركة :