Macron’dan Cezayirli yetkililere geçiş sürecini başlatma çağrısı

  • 3/13/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflikanın cumhurbaşkanlığına 5’inci kez aday olmaktan vazgeçmesi ve seçimlerin ertelenmesinin yanı sıra anayasanın değiştirilmesi ve yeni sistemin temellerini oluşturan reformların görüşülmesi için ulusal konferans düzenlenmesi kararı almasının hemen ardından Cezayirdeki son gelişmelere ilişkin yorum yapan ilk ülkenin Fransa olması pek de şaşırtıcı değil. Fransa, Cezayir’deki halk hareketinin başlamasından bu yana ‘tarafsızlığını’ korusa da, ülkede yaklaşık 2 milyon Cezayirlinin yaşıyor olmasının getirdiği bir takım etkilerin yanı sıra Paris’in Kuzey Afrika ve Sahel Bölgesi’ndeki çıkarları ve göç dosyası nedeniyle, Cezayir’de olup bitenlerle ilgilenen Arap olmayan ilk ülke oldu ve olmaya devam ediyor. Fransız akımların ve siyasi partilerin de özellikle 24 Mayıstaki Avrupa seçimleri öncesinde verdikleri tepkilerde bir fark yoktu. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Pazartesi gecesinden bu yana Cezayir’de olanlarla ilgili Paris’in tutumunu ortaya koyan ilk isim oldu. Bakan Le Drian, Cezayirde olabileceklere dair birçok soru işareti ışığında oldukça dikkatli açıklamalarda bulundu. Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cibuti, Etiyopya ve Ganayı kapsayan bir Doğu Afrika turuna çıktı. Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh ile ortak basın toplantısı düzenleyen Macron, Cezayir Cumhurbaşkanı Buteflika’nın ülke tarihinde ‘yeni bir sayfa açacak’ kararını memnuniyetle karşıladığını belirtti. Macron, Cezayir halkına, özellikle de gençlere, ‘özlem ve değişime olan istekleri’ nedeniyle övgüde bulundu. Macron, Paris’in Cezayir’in iç işlerine karışmama konusundaki hassasiyetine rağmen Buteflika’nın gelecek haftalarda veya aylarda yapılması sözü verdiği ulusal diyaloğun bir an önce başlatılması için Cezayir yönetimine üstü örtülü mesajlar gönderme konusunda tereddüt etmedi. Macron, ‘makul bir süre içinde geçiş sürecinin’ başlaması gerektiğini vurgulayarak, Paris’in Cezayir’i bu geçiş sürecine ayak uydurması için bir dostluk ruhu ve saygı çerçevesinde elinden gelenin en iyisini yapacağını söyledi. Cezayir dosyası, Fransız siyasilerin olduğu kadar medyasının da gündemindeydi.  Medya, Cezayir’le ilgili çok sayıda analist ve stratejistin katılımıyla gerçekleşen programlar yaptı. Bu programlarda, Cezayir Cumhurbaşkanı’nın adaylığını çekmesi memnuniyetle karşılanırken Buteflika’nın aldığı diğer kararlara ilişkin soru işaretleri üzerine yoğunlaşıldı. Bağımsız Le Monde gazetesi, dün, ilk sayfadan verdiği haberde, ‘Buteflika, rejimini kurtarmak için geri çekildi’ başlığını kullandı. Sağ eğilimli Le Figaro gazetesi, Cezayirin yeni bir Buteflika sayfası açtığını yazdı. Sol eğilimli Liberation gazetesi ise ‘Cezayir’in, ilk zaferi’ başlığıyla haberini yayınladı. Ancak kafalardaki en büyük soru işareti, seçimlere kadar olan sürecin nasıl yönetileceğiydi. Yetkililerin bu ve diğer pek çok konuda sessiz kalmalarına rağmen, İslamcıların konumu ve hareketteki rolleri de dahil olmak üzere söz konusu soru işaretleri muhtemel senaryoların masaya yatırılmasına neden oldu. Dolayısıyla, siyasi yorumlarda farklılık ve etkiler ortaya çıktı. Bu konudaki en sert tepki, Fransa hükümetine, Cezayirdeki koşulların kötüye gitmesi halinde, göçmen akışının önüne geçmek için Cezayirlilere vize verilmesini durdurma çağrısı yapan aşırı sağcı Ulusal Ralli Partisi lideri Marin Le Penden geldi. Çağrısını ‘ölçülü bir tedbir’ olarak nitelendiren Le Pen, bunun sebebini ise Cezayir’de istikrarın bozulması halinde Fransa’ya büyük bir göçmen akışı yaşanabileceği ihtimaline bağladı. Partinin önde gelen isimlerinden Nicolas Bay ise İslamcıların iktidara gelmesi durumunda göç akışına neden olacak sonuçlar doğurabileceği ve bunun ciddi bir risk olduğunu söyledi. Buna karşılık sol eğilimli ‘Boyun Eğmeyen Fransa Partisi’nin lideri Jean-Luc Melenchon, Buteflika’nın yeniden aday olmasına tepki gösteren Cezayir halkının “kitlesel bir seferberliğe” imza attıklarını belirtti.

مشاركة :