Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Brüksel Konferansında yerlerinden edilmişlerin Lübnan istikrarını tehdit ettiğini açıkladı. Hariri, Suriyeli mülteciler krizinin Lübnan üzerindeki artan etkisine karşı uyarıda bulundu. Krizin kısa vadede ekonomik ve toplumsal zorlukları alevlendirdiğini, yoğun gerginlik atmosferi ortasında ev sahibi toplum ve mülteciler arasındaki ilişkiyi etkilediğini ve Lübnan’ın istikrarını tehdit ettiğini söyleyen Hariri, uluslararası topluma da Lübnan’ın yanında çalışma ve yerlerinden edilmişlere insani yardım çabalarını yoğunlaştırma çağrısında bulundu. Hariri, “Yerinden edilmiş Suriyeler krizine tek çözüm, uluslararası yasalara ve anlaşmalara uygun olarak mültecilerin anavatanlarına güvenli şekilde dönmesini sağlamaktır” diyerek hükümetin, mültecilerin güvenli şekilde geri dönüşlerini sağlamak konusunda Rusya inisiyatifi de dahil, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ofisi ile çalışmaya bağlı olduğunu belirtti. Saad Hariri, Belçika’nın başkentinde yer alan Avrupa Komisyonu genel merkezinde 14 Mart’ta düzenlenen “Suriye ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi” (Brüksel- 3) konferansında Lübnan adına açıklamada bulundu. Aynı şekilde (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi Başkanı Süleyman Franjiye de Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın mültecilerin geri gönderilmesi çabalarına destek verdiğini belirtti. Franjiye, “Lübnan’ın çıkarları açısından yerinden edilmişleri ülkelerine geri göndermek için üst düzey bir diyalog gerekiyorsa bunu neden reddedelim? Lübnan’ın çıkarları doğrultusunda hareket etmeliyiz. Kağıtları, Suriye rejimine karşı veya rejim ile birlikte çalışan herhangi bir ülkenin eline bırakmamalıyız. ABD’liler, yerlerinden edilmişlerin ülkelerine geri dönüşü için her şeyi yapacağımızı anlamalılar” ifadelerini kullandı. Gazir bölgesindeki Maruni genel merkezini ziyareti sonrasında konuşan Franjiye, “Maruniler arasında fark bulunmuyor. Biz daima cumhurbaşkanının emrindeyiz. İstediği zaman bize çağrıda bulunabilir. Ancak ben, onu herhangi bir görüşmeye zorlayamam” dedi. 1990 yılından bu yana Temsilciler Meclisi Nebih Berri ile müttefik olduklarını ifade eden Süleyman Franjiye, “Onunla olan ittifakım, Cumhurbaşkanı Avn veya bir başkasına yönelik değil. Avn’ın yürüttüğü aynı siyasi projede olduğumuzu söyleyebiliriz. Ancak sorun şu ki, Özgür Yurtsever Hareketi, bu projeyi tekelleştirmek istiyor” açıklamasında bulundu. Öte yandan Başbakan Saad Hariri, Brüksel ziyareti sırasında Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn ile bir araya geldi. İkili, görüşme sırasında bölgedeki genel durumu ve son gelişmeleri ele aldı. Hariri daha sonra ise BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ile görüşmede bulunurken, kendisine Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin durumu ve krizin Lübnan’a etkilerini hafifletme konusunda uluslararası toplumun sağladığı desteğe dair bilgi verdi. Aynı şekilde Lübnan Başbakanı, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkanı Suma Chakrabarti ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Başbakan Saad Hariri, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr ile de iki ülke arasındaki ikili ilişkilere değindi. Daha sonra Kuveyt Dışişleri Bakanı Sabah el-Halid el-Hamad el-Sabah ile görüşen Hariri, Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin geri dönüş meselesinin yanı sıra Lübnan- Kuveyt ilişkilerini geliştirme ve güçlendirme yollarını masaya yatırdı. Lübnan Başbakanı Brüksel konferansında yaptığı konuşma sırasında da “Mülteciler krizinin Lübnan’a etkisi giderek artıyor, kısa vadede ekonomik ve toplumsal zorlukları da daha fazla alevlendiriyor. İhtiyaçların hala yüksek, kaynakların ise az olması, gergin atmosfer ortamında ev sahibi toplum ve mülteciler arasındaki ilişkilere yansıyor. Bu koşullar, kitlesel bir öfkeye ve şiddet riskinin artmasına neden olabilir. Durum, Lübnan’ın istikrarını tehdit ediyor” ifadelerini kullandı. Hariri, konuşmasının devamında “Birlikte çalışmalı ve insani yardımların yanı sıra mültecilerin ve ev sahibi toplulukların yaşam standartlarını iyileştirmeye yönelik projeler geliştirme çabalarımızı yoğunlaştırmalıyız” dedi. Saad Hariri ayrıca, “Lübnan’ın krize cevap vermek için yeterli fonun sağlanması, herkese eğitim sunulması gibi projelere süreklilik kazandırılması amacıyla birkaç yıllık taahhütlerin güvence altına alınması, olumsuz faktörlerin etkisinin hafifletilmesi, başta su ve atık yönetimi alanında olmak üzere küçük altyapı projelerini finanse etmek için ev sahibi topluma yıllık en az 100 milyon dolarlık destek sağlanması, Lübnan’da toplumsal koruma sistemlerinin desteklenip geliştirilmesi, UNICEF’in desteğiyle Lübnan hükümeti tarafından geliştirilen mesleki ve tekniki eğitim alanında ulusal strateji çerçevesinin geliştirilmesi” çağrısı yaptı. Lübnan Başbakanı, konuşması sırasında “Hükümetim, Rusyanın girişimi dahil Suriyeli mültecilerin güvenli olarak ülkelerine dönüşünü sağlayacak her türlü girişim doğrultusunda BMye bağlı kurumlarla çalışmaya bağlı kalacaktır. Yerlerinden edilmişlerin geri dönüşünün önündeki engel ve zorlukları ele almak için çabaları birleştirmekten ve birlikte çalışmaktan başka seçeneğimiz yok. Bu zorlu bir görev ve kolektif bir sorumluluktur. Dolayısıyla hepimiz, çözüm bulma konusunda yenilikçi olmak zorundayız. Lübnan, ekonomik, toplumsal ve çevresel olarak 1 milyon 500 bine yakın Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapma gücüne sahip değil” dedi. Öte yandan Eğitim Bakanı Ekrem Şihayyeb, konferansta Lübnan’daki devlet okullarında 215 bin Suriyeli öğrencinin eğitim aldığını, 60 bin Suriyelinin özel eğitim gördüğünü vurguladı. Şihayyeb, henüz okullara kayıt olmamış ve 18 yaş altında tüm çocukları içeren özel programlar da ortaya koyulduğuna dikkati çekti. Eğitim Bakanı, “Geçen yıl 28 milyon dolarlık bir boşluk oluştu. Bu sebeple gelecek yıl, iyi bir eğitime devam edebilmemiz için daha büyük bir destek sağlanmasını umuyoruz. Çünkü ev sahibi toplum okul, kurum ve öğretmenler açısından da tüketiliyor. Lübnanlıların büyük bir kısmını yerlerinden edilmiş Suriyeliler oluşturuyor ve bunların özel eğitime ihtiyacı var. Bu sebeple çevrenin desteklerine ihtiyaç duyuyorlar” açıklamasında bulundu.
مشاركة :