Gayda Mahbub adlı Yemenli kız çocuğu, Husiler tarafından döşenen bir mayının hayatını alacağını bilmiyordu. Yemen’in güneyindeki Lahic Vilayeti’nin kuzeyinde yer alan Kabbayta kasabasının Şuayb bölgesindeki köyünde geçen pazartesi günü de her zamanki gibi oyun oynuyordu. Küçük çocuk ve arkadaşı Meymune Ali Seyf, evlerine dönerken bir ara yolda Husi milisler tarafından döşenen mayının patlamasına maruz kaldı. Olayda Gayda Mahbub öldü, arkadaşı ise ağır yaralandı. Yemenli Gayda, her gün, her saat ve her an yüz binlerce Yemenli sivilin hayatını alan mayınların son kurbanı değil. Bu sebeple durum, herkesi endişelendiren bir sorun haline gelirken, uluslararası toplumun da milislere acil bir şekilde baskı yapmasını gerektirmeye başladı. Husilerin “ölüm tarlaları”, sivil nüfusun hayatlarını cehenneme çevirdi. Öyle ki bir amaç uğruna evlerinden ayrılan çoğu sivil, her defasında mayınlara kurban gitti. Durum ise tüm Yemenlilerin etrafını saran mayınların bir sonucu olarak halkın uzun yıllar boyunca güvensizlik içinde yaşamasına neden oldu. İnsan Hakları ve Özgürlükleri İzleme Örgütü’nün yayınladığı bir rapora göre, Hudeyde şehrinde risk altında yaşayan en az 330 bin sivil bulunuyor. Aynı şekilde Husiler tarafından döşenen mayınlar, İsveç Anlaşması sonrasındaki korkunç rakamlar da dahil, 140 binden fazla aileyi tehlikeyle karşı karşıya bırakıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre raporda, Husilerin 37 mayın tarlası oluşturduğu belirtildi. Rapora göre her bir alan, 16 ilçenin 251 noktasına dağılan bireysel ve toplu mayınlar içeriyor. Husilerin ölüm tarlalarına ilişkin rapor, mayınlara kurban gidenlerin çoğunluğunu çocukların oluşturduğunu ve ölüm tarlalarında mahsur kalan yüzlerce insan hayatının acil yardım beklediğini ortaya koydu. Örgütün Başkanı Mücahid el-Kub, yaptığı açıklamada 18 Ocak 2018 tarihinden bu yana mayınlardan ölenlerin 20’si çocuk ve 7’si kadın olmak üzere 56’ya ulaştığını ve 9’u çocuk 31 kişinin yaralandığını belirtti. Husilerin onlarca aileyi de Hudeyde’de evlerinden kaçmaya zorladığını belirten el-Kub, başta 7 Temmuz mahallesi olmak üzere bölgede çok sayıda mayın ve patlayıcının olduğunu vurguladı. Mücahid el-Kub, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Husi milislerin, patlamaya maruz kalan aynı bölgeye yeniden mayın döşediklerini ve siviller arasında çok sayıda can kaybı yaşandığını belirtti. Yetkili, Husilerin Hudeyde’de 16 ilçede 595 km’lik bir alanı kapsayan 37 mayın tarlası oluşturduğuna dikkati çekti. Husi milislerin ateşkes anlaşmasının imzalanmasının ardından Hudeyde’de mayın döşeme operasyonlarını yoğunlaştırdığını söyleyen el-Kub, “Hudeyde’deki çiftçiler ve balıkçılar, şehrin kıyılarındaki geniş alanları çevreleyen mayın tarlaları nedeniyle çiftlik ve teknelerine erişim sağlayamamaktadır” dedi. Aynı şekilde yayınlanan rapora göre mayın tarlalarının neden olduğu tarımsal ve ekonomik zarar 2 milyar dolara ulaşırken, Hudeyde’de 93 sanayi tesisinde de hasar gözlemlendi. Öte yandan Bağımsız Güney Grubu üyesi olan insan hakları aktivisti Şadi Alvan, Husi milisler tarafından döşenen mayın tarlalarının insanlığa karşı bir suç olduğunu vurguladı. Alvan, İnsan hakları raporlarının da Husiler tarafından döşenen mayınların kadın, çocuk ve yaşlı demeden milyonlarca insanı öldürdüğünü ve yaraladığını gözler önüne serdiğini belirtti. Yalnızca Hudeyde’de Husi milislerin kıyılar da dahil şehir içinde ve dışında 37’den fazla mayın tarlası oluşturduğuna dikkati çeken Alvan, her bir tarlanın bireysel patlayıcı, araç patlayıcısı ve deniz mayını içerdiğini vurguladı. Şadi Alvan, durumun ise 800 binden fazla insanın iş yerlerine ve çiftliklerine gitmeyi engellediğini, günlük yaşanan ölümler dolayısıyla vatandaşların korku yaşadığını ifade etti. Bağımsız Güney Grubu, Cenevre’de Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı İnsan Hakları Konseyi’nin 40. oturumunda mayın tarlaları, mahallelerin militarizasyonu, öldürme ve kaçırma vakaları ve zorla göç başta olmak üzere özellikle Hudeyde’de çocuk ve kadınlar da dahil toplumun her kesimine yönelik Husiler tarafından işlenen ihlallere değindi. Yemen’deki Masam Projesi (Mayınsız Hayat) tarafından mevcut Mart ayının ikinci haftasında bin 296’sı zırhlı araçlara, 25’i bireylere, 29’u araçlara karşı mayın ve 577’si patlamamış mühimmat olmak üzere bin 927 mayının ve patlayıcı maddenin temizlendiği belirtildi. Masam Projesi’nin başlamasından bu yana temizlenen mayın sayısının ise Haziran 2018 sonundan Mart ortasına kadar 50 binden fazla olduğu aktarıldı. Sadece Mart ayında ise 4 binden fazla mayının temizlendiği kaydedildi.